Güncelleme Tarihi:
ABD olayı doğrulayarak ‘Hedef Hizbullah’a ait bir füze konvoyuydu’ derken, İsrail’den ses çıkmadı. Aslında İsrail 6 Eylül 2007’de yine şafak vakti sekiz F-16 uçağıyla benzer bir saldırıyı, Kuzey Kore’nin Deyrezzor yakınlarındaki El Kibar’da kurduğu gizli ‘Nükleer Reaktör merkezi’ne yaparken uçakların attığı bir yakıt tankı Hatay’a düşmüştü.
İsrail savaş uçakları bu son saldırıda Suriye’nin Lübnan sınırına 15 kilometre uzaklıkta bakteriyolojik araştırmalar yapıldığı iddia edilen ‘Kimyasal madde araştırma, geliştirme, üretim ve stoklama merkezi’nden çıkmak üzere olan bir konvoyu hedef aldı. İsrail askeri pilotları istihbarat servisinin verdiği bilgiler ışığında kamuflajı son derece iyi yapılmış bu konvoya kimyasal silah yüklendiği bilgisini aldıktan sonra harekete geçti. Hedef kimyasal silah üretilen merkezden yeni çıkıyordu ve saldırıda bombaların bu hedefin dışında kimyasal depolama yerlerine zarar vermesi halinde bölgede büyük bir tehlike yaratabilirdi.
Ä°srail daha önceki hava saldırısında olduÄŸu gibi çok yakından izlediÄŸi Suriye’nin o bölgesindeki radarlarını etkisiz hale getirdikten sonra operasyonu yaparken, uçaklar direkt hedefe kilitlenerek sadece konvoyu vurdu. Suriye bu saldırıdan sonra yaptığı açıklamada Ä°srail savaÅŸ uçaklarının kimyasal rezervlerin olduÄŸu askeri araÅŸtırma tesislerini vurduÄŸunu iddia etti. Oysa Batı, Suriye’de kimyasal madde üretilen Åžam’a yakın Cemraya bölgesindeki ‘Suriye Bilimsel AraÅŸtırmalar Merkezi –Conseil de Recherhes Scientifiques Syrien’ tesislerini yakından izlediÄŸi için, en ufak hata Ä°srail’in aleyhine olacağından çok hassas davranılmıştı. Â
Peki bu kimyasal yüklü konvoy nereye gidiyordu? Bu konuda haber veren bütün kaynaklar bu konvoya yüklenmekte olan kimyasalların Suriye’deki iç savaş nedeniyle Beşar Esad’a büyük destek veren Lübnan’daki Hizbullah’a gitmek üzere yola çıkarılmak için hazırlandığını yazdı. Zaten Hizbullah da saldırıdan sonra İsrail’i kınarken, ‘Hizbullah, Suriye yönetimi, ordusu ve halkıyla büyük dayanışma içindedir’ açıklamasını yaparak bir anlamda olayı doğrulamış oldu.
Arap medyası ve Lübnanlı bazı kaynaklar ise saldırının kimyasal silahla ilgisi olmadığını, vurulan konvoyun aslında Suriye-Lübnan arasında kaçak götüren Rus ve Çin malı yeni silahlarla dolu olduğunu belirtti. Bu konvoyda Hizbullah’a ulaştırılmak üzere, orta menzildeki kara hedeflerini de vurabilen ve yeri güçlükle belirlenebilen, imhası çok zor, yüksek performanslı, Rus malı yerden havaya çok yönlü SA-17 mobil uçaksavar sistemleri ile son nesil füzeler olduğu iddia edildi. Haberlerde İsrail’in, komşu ülkelerdeki gizli örgüt kamplarını, nükleer, kimyasal ve konvansiyonel silah depolarını tanımlamak ve bulmak için casus uydular kullandığı belirtildi. Sonuçta ister kimyasal ister konvansiyonel silah olsun, İsrail tehlikeli olarak belirlediği hedefleri önce ABD’ye bildiriyor ancak onay alsa da almasa da bu hedefleri sessizce vururken diğer ülkelerden çıt çıkmıyor.