Güncelleme Tarihi:
Kürtlerin kendisine hitap şekli olan, ancak daha sonra tüm dünya tarafından kendisiyle özdeşleşen "Mam Celal" (Kürtçe Celal Amca) lakabıyla anılan Talabani, Ankara tarafından da hem Irak'taki istikrar, hem de Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü açısından kilit olarak görülüyordu.
Talabani, Ankara'nın Kuzey Irak'la yakınlaşma, ancak bu arada Bağdat'la ipleri koparmama politikasında çok önemli bir taştı. Kürt kökenli olması nedeniyle Kuzey Irak'la ilişkilerdeki, "Cumhurbaşkanı" sıfatıyla tüm Irak'ı temsil etmesi nedeniyle de Bağdat'taki etkinliği, Ankara'nın ikili politikasının temel taşıydı.
Talabani Bağdat'ta son dönemde İran'la yakınlığı ile de anılıyordu. Kuzey Irak Kürt bölgesi lideri Mesud Barzani'nin Irak'ın Şii kökenli Başbakanı Nuri El Maliki ile girdiği çatışmada "yüzünü Ankara'ya döndüğü" konuşulurken, "Mam Celal"in bu denklemde diğer komşu "İran'la işbirliği" yaptığı konuşuluyordu.
Tüm bu parçalar birleştirilince, Mam Celal'in Ortadoğu denkleminden çıkması, Ankara açısından da "kilit taşlarından birinin" kaybı anlamına gelecek.
"MAM CELAL, BAĞDAT'A RESMİ ZİYARETE GELMİŞ..."
Mam Celal'i uzun uzun, en son geçen hafta gittiğim Kerkük ve Bağdat'ta, hem Şii, hem Arap, hem Kürt, hem de Türkmen politikacılarla andık.
Talabani Irak Cumhurbaşkanı olmasına, görev yerinin Bağdat olmasına rağmen, zamanının büyük bölümünü Kuzey Irak'ta, Süleymaniye'de geçiriyordu.
Hatta Bağdat'ta, Irak'ın başkentinde az zaman geçirmesi nedeniyle, "Mam Celal Bağdat'a resmi ziyaret için gelmiş" esprileri yapılıyordu.
ANITKABİR'İ TEKERLEKLİ SANDALYE İLE GEZMİŞ, MOZOLEYE ÇELENK KOYAMAMIŞTI
Talabani uzun zamandır hastaydı. Ankara'da da, ABD'de de çeşitli hastanelerde tedaviler gördü. En büyük sıkıntısı kalp rahatsızlığı ve buna bağlı komplikasyonlardı. Hatta Irak'a ikinci dönem Cumhurbaşkanı olamayacağı bile konuşulmuştu. Ancak dayandı. Yine de rahatsızlığı gözle görülür olmuştu son yıllarda.
Saddam Hüseyin döneminde Iraklı Kürtlere yönelik baskılar nedeniyle Cumhurbaşkanı Turgut Özal sayesinde "Türkiye Cumhuriyeti diplomatik pasaportu" ile dünyayı gezen "Mam Celal", 2008'de ise Ankara'ya "Irak Cumhurbaşkanı" olarak gelmişti. Ziyarette rahatsızlığı nedeniyle Anıtkabir'e kadar gitmiş ancak Atatürk'ün mozolesine çelenk koyamamıştı. Anıtkabir müzesini ise kendisine tahsis edilen bir tekerlekli sandalye ile gezmişti.