Güncelleme Tarihi:
BİRLEŞMİŞ Milletler (BM) Genel Kurulu dün kendi tarihinin neredeyse tamamının bir parçası olan Filistin sorunuyla ilgili kritik gelişmelere sahne oldu. BM’deki statüsü “üye olmayan gözlemci varlık” olan Filistin, bu statüyü “üye olmayan gözlemci devlet”e çevirme girişimini zaferle noktalandırdı. 29 Kasım 1947’de İsrail’i devlet olarak ilan eden Birleşmiş Milletler 65 yıl sonra aynı gün bu sefer Filistin’i devlet olarak tanıdı. Başvuru ve oylama, İsrail’in Gazze saldırılarından kısa bir süre sonraya denk geldi.
BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada, Filistin’in talebi için 138 ülke, “evet”, 9 ülke “hayır” oyu kullandı, 41 ülke çekimser kaldı. BM’deki oylamanın sonucu İsrail-Filistin ihtilafında yeni bir dönemeç anlamına geliyor. 1998’de Yaser Arafat ve arkadaşları tarafından sürgünde kurulan Filistin Devleti, küresel ölçekte tam meşruiyet kazanma yolunda büyük bir adım atmış oldu. İsrail ise şimdi Filistin’in Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne gitmesini engelleme konusuna odaklanmış durumda.
ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN
Oylamadan önce Genel Kurul’da konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Filistin’i tanımanın bir seçenek değil ahlaki yükümlülük olduğunu söyledi. Gazze ziyaretinde gördüklerini Genel Kurul’da anlatan Davutoğlu, bugünün Filistin realitesine gözlerin açılması için önemli bir dönüm noktası olduğunu dile getirdi. Bu tarihi günde Genel Kurul’da bulunmaktan mutluluk duyduğuna değinen Davutoğlu, bugün Filistin halkına yönelik tarihi haksızlıkları düzeltmek için toplandıklarını belirtti. Bu süreçte sık sık “doğru zaman değil” itirazlarını duyduklarını belirten Davutoğlu, “Peki, o zaman açıkça sormama izin verin? Filistin’in devlet olma hakkını kazanması için doğru zaman şimdi değilse ne zaman?” dedi.
Y evet, N hayır, A çekimser ülkeler |
Barış için son şans
Oylamadan önce BM Genel Kurulu’na hitap eden Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail ile barış için son şanslarının BM tarafından tanınmak olduğunu ve bunun için başvuru yaptıklarını söyledi. BM’den kendilerine bir “doğum belgesi” vermesini isteyen Abbas, şimdiye dek barış için her şeyi denediklerini ancak başaramadıklarını belirtti. İsrail’in Gazze saldırılarını hatırlatarak “Dünyanın işgali görmesi için tonlarca bombanın yağması gerekmiyordu” diyen Abbas “sağlam bir temel üzerine oturacak barış müzakerelerine yeni bir soluk kazandırmak istediklerini” kaydetti.
YENİ STATÜSÜ NE OLACAK?
1- Filistin’in BM’den istediği, “Vatikan Statüsü” diye de bilinen, “üye olmayan gözlemci devlet” imtiyazı. Filistin, İsrail’le anlaşma olmadığı halde uluslararası diplomasideki ağırlığını ve etkinliğini arttırma fırsatı elde edecek.
AVANTAJI NE?
2-Filistin yeni statüsü sayesinde BM üyesi olamasa da, BM’ye bağlı birçok alt kurumda daha aktif rol üstlenebilecek. Vatikan, statüsü sayesinde kadın ve nüfus konusuna ilişkin hassasiyetini BM nezdinde daha etkili bir şekilde dile getirebilmişti.
İSRAİL’İ ŞİKÂYET EDEBİLECEK Mİ?
3-Abbas’ı ilgilendirense, olası Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) üyeliği. Filistinli yetkililer, İsrail’i bu mahkemeye şikayet etmek istiyor. Filistin’in yeni statüsüyle UCM’ye başvurup başvuramayacağı henüz net değil.