Güncelleme Tarihi:
Başkan Obama’nın seçim galibiyeti ilk olarak Cumhuriyetçi Parti’ye yakınlığı ile bilinen FoxNews tarafından anons edilince Chicago’da sonuçları bekleyen Obama taraftarları sevinç çığlıkları atarken, Romney’nin Boston’daki karargahı sessizliğe gömüldü.
ABD Başkan Barack Obama, seçimi kazanması için en önemli olan eyalet Ohio’yu kazanması en büyük etken oldu. Romney, Missouri, Wyoming, Idaho, Arizona, Utah, Montana, Arkansas, Indiana, West Virginia, Kentucky, Tennessee, Oklahoma, Kuzey ve Güney Carolina, Georgia, Alabama, Kansas, Louisiana, Nebraska, Kuzey ve Güney Dakota ve Teksas’ı kazanmasına rağmen Obama başta Ohio olmak üzere California, Hawaii, Washington, New Mexico, Minnesota, Michigan, Connecticut, Delaware, Illinois, Maine, Maryland, Massachusetts, New Hampshire, New Jersey, New Mexico, Rhode Island, New York ve Washington DC’deki oyları kazandı.
Romney, kendi memleketi Michigan ve valilik yaptığı Massachusetts’i kaybetmesinin yanı sıra Paul Ryan’ın da kendi eyaletini kazanamaması Cumhuriyetçilerde büyük hayal kırıklığı yaşattı. Florida, North Carolina, Virginia ve Wisconsin’de oy sayımı devam ederken Romney’nin bu eyaletleri kazanması sonucu değiştirmeye yetmeyecek.
SEÇİM FATURASI 6 MİLYAR DOLAR
Politik Araştırma Merkezi’nin (Center for Responsive Politics) tahminlerine göre bu yıl, ABD’de seçim kampanyaları için yaklaşık 6 milyar dolar harcandı. 2008 seçimlerinde bu rakam 1 milyar, 2004’de 717 milyon ve 2000 seçimlerinde ise 343 milyon dolar olarak kayda geçmişti. Bu yıl seçim kampanyası bütçelerinin 6 kat artmasının sebebi, 2010 yılında ABD Yüksek Mahkemesi’nin özel şirketlerin seçim kampanyalarına limitsiz yardım yapabilmelerini sağlayan kanun değişikliği oldu.
ROMNEY NEDEN KAZANAMADI?
Mitt Romney’nin Başkan Obama karşısında seçimi kazanamamasının en önemli nedeni, Obama’nın 2008 krizi sonrasında General Motors, Chrysler ve Ford gibi ABD’nin iflas eşiğindeki dev otomobil firmalarını yaptığı ekonomik yardımlar ve kredilerle kurtarması oldu. Romney’nin profilinde en güçlü özellikleri bu sektörde yatıyordu.
Romney, otomobil sektörünün kalbi Detroit kentinde doğmuş, babası George Romney Amerikan Motors firmasının genel müdürlüğüne kadar yükselmiş, ardından Michigan eyaletinin valisi seçilmişti. Romney, bu sektörü çok yakından tanıması ve direk ilişkili olmasına rağmen, hem bu eyalette kazanamadı, hem de Obama’nın meydanlardaki en büyük silahı olan “Otomobil sektörünü kurtararak, milyonlarca insanın işini kaybetmesine engel oldum” söylemi karşısında daha üretken olamadı.
Obama, gerçekten özellikle Michigan ve Ohio’da kapatılma tehlikesi yaşayan bu fabrikaları kurtararak, kaybetme tehlikesi yaşayabileceği yüz binlerce oyu böylece kendi hanesine yazdırmış oldu.
KAYBETMEYE ALIŞKIN AİLE
Siyasetteki ilk deneyimini 1994 yılında Massachusetts eyaletinden ABD Senatosu'na girmek üzere Ted Kennedy'ye karşı kaybetmesiyle yaşayan Romney, 2002 yılında bu eyaletin valilik seçimlerini kazandı.
Valilik görevi dolduktan sonra tekrara aday olmayan Romney gözünü daha yukarıya dikerek 2008 yılında ABD başkanı olmak üzere Cumhuriyetçi Parti’den başkan aday adayı oldu ama rakibi John McCain’e karşı kaybetti.
Romney’nin babası George Romney 1968 yılında Michigan valisi olarak Cumhuriyetçi partiden başkan adaylığı için yarıştı, ancak kaybetti. Annesi Lenore Romney ise 1970 yılında senato seçimlerine Michigan’dan katıldı ancak kazanamadı.
ROMNEY, BİR SAĞA BİR SOLA
2012 seçimleri için yeniden aday olan Romney, Newt Gingrich ve Rick Santorum gibi Cumhuriyetçi siyasetçilerle şiddetli bir rekabete girdi, ancak muhafazakar oyları kazanmak için Massachusetts valisi olduğu döneme göre merkezden uzaklaşarak daha çok sağ görüşlere kayması, önceki söylemleri ile zıt yönde açıklamalar yapmasına neden oldu. Bu durum, başkanlık yarışı boyunca Obama tarafından etkili bir saldırı aracı olarak kullanıldı. Rakibi Romney için sürekli fikrini değiştiren, seçildiği takdirde ne yapacağı belli olmadığı şeklinde etkili bir profil çizdi.
MORMON FAKTÖRÜ
ABD tarihinde ilk Mormon başkan adayı olan Romney, 1966’da direk Mormon Kilisesi tarafından verilen göreve bağlı olarak, iki yıllık bir misyonerlik programı için Paris’te yaşadı. Massachusetts valisi olmadan önce kiliseye bağlı olarak Boston bölgesinin dini liderliği görevini yaptı. Mormonluk, Amerikan halkının önemli bir bölümü tarafından tam olarak ne olduğu anlaşılmış değil.
MAL VARLIĞI VE ÖDEDİĞİ VERGİ
Harvard’dan hukuk ve işletmecilik dallarında yüksek lisans derecesi olan Romney, Boston Consulting Group ve Bain Capital gibi finans ve işletme danışmanlığı firmalarında çalışarak yükseldi ve zengin oldu. 2012’de mal varlığının 190 ile 250 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor.
Obama cephesi, Romney’yi ödediği vergiler üzerinden sıkıştırarak, son 10 yıllık vergi beyannamesini henüz açıklamamasını etkili bir şekilde kullanmayı başardı. Kararsız seçmen üzerinde “Romney zengini kolluyor” havası yaratıldı.
SOSYAL MEDYA FAKTÖRÜ
Romney’nin 1 milyon 740 bin 244 Twitter takipçisi, Obama’nın ise 21 milyon 921 bin 047 takipçisi var, aradaki fark çok büyük. Obama, haberi sosyal medyadan alan gençlere mesajını bu sayede daha etkili ulaştırdı.
SENDİKALARI KAZANAMADI
Hart firmasının anketine göre AFL-CIO sendikalarına bağlı 12 milyon üyenin yüzde 70'i seçimlerde Obama'yı destekledi. Ohio'daki birçok sendika üyesi, otomobil endüstrisi için çalışıyor. Romney kampanya reklamlarında Obama’yı “Jeep üretimini Çin'e kaydırmakla” suçladı. Ancak, Chrysler'ın Üründen Sorumlu Başkan Yardımcısı Ralph Gilles, Twitter üzerinden Donald Trump'ın da desteklediği bu söylentiye “Tamamen yalan” diyerek cevap verince Romney’nin bu sloganı da boşa gitti.
Ohio'daki Otomobil Sektörü Çalışanları Sendikası seçim gününü tatil ilan ederek oylarını Obama için kullanacaklarını açıklamışlardı.
1180 KELİME BOŞA GİTTİ
Romney, ilk sandıkların kapanması sonrasında yaptığı açıklamada, seçimleri kazanması halinde yapacağı konuşmayı hazırladığını, bu konuşmanın yaklaşık 1180 kelime olduğunu ve seçimi kaybetmesi durumunda, yeni bir konuşmayı hazırlamaya niyeti olmadığını söylemişti.
Romney, oldukça stresli geçen seçim gecesi öncesinde akşam yemeği olarak fındık ezmesi ve ballı sandviç yemişti.