Güncelleme Tarihi:
UÇAKTAN İLK GÖRÜNTÜLER / FOTO GALERİ
Atina ziyaretinde gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, uçakla ilgili incelemelerin sürdüğünü, kısa süre önce ellerinde net veriler söz konusu olduğu için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile istişarede bulunduklarını belirtti.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Uçağın yolcularıyla birlikte gitmesine izin veriyoruz. Uçaktaki malzemeleri hem incelemelerin sürmesi hem de daha sonraki işlemler için elimizde tutuyoruz, aldığımız karar bu. Yolcuların mağdur olmaması için, yolcuların yolculuklarına devam etmesi için izin vereceğiz. Ancak malzemeye el koyuyoruz. Malzemeyi Türkiye'de tutacağız, incelemelerimiz de sürüyor, bazı bulgular da söz konusu. Bu yönde yani yapılması gereken bildirimin unsuru olmayan bazı malzemelerin varlığı söz konusu olduğu için biz bu incelemenin ve işlemin devamı için malzemeleri elimizde tutuyoruz.”
“Silah olduğu söyleniyor mu?” sorusuna Davutoğlu, “Bazı incelemeler neticesinde bunu daha net olarak göreceğiz ancak söylediğim gibi, sivil uçuşlarda bildirim yapılması gerekip de olması meşru olan unsurlar dışında unsurlar var. Diplomatik bir ifade gibi gelebilir ama herkes tarafından da anlaşılacak bir ifadedir zannediyorum. Bizim bu konudaki ilkesel tutumumuz belli” diye konuştu.
Davutoğlu, bu çerçevede malzemeler üzerindeki incelemelerin sürdüğüne dikkati çekerek, “Dediğim gibi uçak yoluna devam edebilir ancak malzemeleri elimizde tutarak bu incelemelerin neticesini göreceğiz. Ama özellikle dediğim tarz, bizim için mahzur tellakki edilebilecek unsurlar var” ifadesini kullandı.
Bu uygulamaların devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Davutoğlu, “Bu uygulamalar, zaten daha önceki askeri uçuşlarla ilgili getirdiğimiz kısıtlamalar vardı ama sivil bir uçuşta bizim için mahzurlu ve bildirimde bulunulması gereken nitelikteki malzemelerin bildirilmemiş olması, böyle bir durum olması durumunda tekrar aynı işlem yapılır” dedi.
CHP'Yİ ELEŞTİRDİ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, katıldığı televizyon programında Esenboğa Havalimanı'na jetler eşliğinde inen Suriye Uçağı hakkında açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, Türk uçaklarına, Suriye hava sahası dışında alternatif güzergahlar seçmelerinin önerildiğini belirterek, Esenboğa'ya indirilen Suriye uçağında, uluslararası 'aykırı yük' çıkması halinde, gereğinin yapılacağını ifade etti. Suriye'deki gelişmeleri de değerlendiren Davutoğlu, bu konuda uluslararası toplumla ortak hareket ettiklerine söyledi.
Katıldığı programda gündeme dair açıklamalarda bulunan Davutoğlu, Suriye tezkeresinin savaş anlamına gelmediğini belirterek Davutoğlu, "Bunun bir savaş tezkeresi olmadığının, savaşı hiç bir zaman arzu etmediğimizi ama savaşın, var olan bir savaşın, bizi etkilmesini engellemek için de caydırıcılığın ve her türlü ihtimalin çalışmasını yürütebilmek için bu tezkereyi almış olduğumuzu ifade ettik. Türkiye hiç bir zaman bölgesinde veya komşularıyla savaş iradesi ve savaş gündemiyle düşünmemiştir. Ama malesef ana muhalefet partisi, sanki Türkiye'de böyle bir irade varmış gibi, bir yaklaşım sergilemesi aslında Ulusal güvenliğimizi de tehdit altına sokmaktadır. Şu şekilde yani hiç bir zaman savaş düşünmeyen kendi ülkenizi, sanki savaş istiyormuş gibi uluslararası alana yansıttığınızda, yarın biz Akçakale'ye düşen mermiler gibi mermilerle karşılaştığımızda, Uluslararası girişimlerde bulunduğumuzda, sizin ana muhalefet partiniz böyle bir savaş gündemiyle hareket ettiğini söylüyor diye bir uluslararası gündem oluşmasına vesile olacak" diye konuştu.
"ULUSLARARASI TOPLUMLA HAREKET ETTİK"
Türkiye -Suriye ilişkilerinin geldiği noktaya da değinen Davutoğlu şunları söyledi: "Bizim Suriye konusunda adım adım uyguladığımız bir strateji, kademelendirme var. 9 ay ikili ilişkilerle neredeyse yalvaracak ölçüde, doğrudan angajmanla durdurmaya çalıştık. Baktık ki bu angajman politikamız, netice vermiyor ve yanlış anlaşılıyor. Uluslararası toplumla birlikte hareket ettik. Bütün bu politikaları Türkiye, bir özne olarak uygulamıştır. Kimse bizi bir yere ne çeker, ne de kimse bizi bir yerden uzak tutabilir. Biz öyle rüzgarın esintisine kapılıp tabiri caizse birilerinin teşvikine aldanıp, adım atmış olsaydık, şu anda Türkiye, başka bir olaylara müdahil olmuş olabilirdi. Uçağımıza yapılan saldırı, takındığımız tutuma bakın, Türkiye, olağanüstü bir ihtiyatla ama aynı zamanda da aktif bir diplomasi ile tepki verdi."
"HİÇ YALAN SÖYLEMEDİM"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nın kendisine yönelik sözleri hatırlatılan Ahmet Davutoğlu, "Şartlar ne kadar zor olursa olsun, hiç yalan söylemedim. Kılıçdaroğlu, eleştiri ile küfürü ayıracak zeka düzeyinden yoksun. Kılıçdaroğlu'nun söyleminde, devlet ahlakı açısından ve insani ahlak açısından zaaf var. Suriye'ye baktığımda Şii, Alevi, Arap, Hristiyan, Nusayri... ya da Sunni görmüyorum, akrabalarımızı... görüyorum. Başbakan dahil, kabineden hiç kimse mezhep konusunu gündeme getirmemiştir. Kılıçdaroğlu, bana entelektüel ithamda bulunacaksa, önce kitabımı okumalı. Ciddi bir psikolojik vaka görüyorum" şeklinde konuştu.