Davutoğlu ITC'de konuşma yaptı

Sayın Başkan, değerli Kerküklü Türkmen kardeşlerim; her şeyden önce Allah’ın selamı üzerinize olsun, Ramazanınız mübarek olsun.

Bugün benim hayatımın en mutlu günlerinden beri. Çünkü, hep rüyalarımızda, gönüllerimizde, zihinlerimizde olan güzel Kerkük’ümüze kavuştum. 75 yıl sonra ilk defa bir Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Kerkük’ü ziyaret ediyor, tarihi bir gün yaşıyoruz. 36 yıl sonra da ilk defa bir Türk devlet adamı, Türkiye temsilcisi Kerkük’ü ziyaret ediyor. Ama�bir daha bu kadar uzun süre beklemeyeceksiniz, ben size bunun sözünü veriyorum. Çok daha sık görüşeceğiz, çok daha fazla beraber olacağız.

Biraz önce içeride Kerkük hoyratı dinledik. Hoş bulduk. Misafirperverliğinize teşekkür ederim. Biraz önce büyük üstat Abdülvahit Güzelceoğlu’nun bir hoyratını içeride dinledik. Ben şimdi onu ufak bir değişiklikle burada söylemek istiyorum: “Dağlar dağladı beni, gören ağladı beni. Demir zincir kar etmez, Kerkük’üm bağladı beni.”

Bir aşık için nasıl zülfü önemliyse yârin, bizim için de Kerkük o derece yakın, o derece gönlümüzde. Allah dostluğumuzu, kardeşliğimizi, huzurumuzu baki eylesin. Türkiye için Irak, gönüllerden ırak olan bir ülke değil. Türkiye için Irak, en yakın dost, en yakın komşu ülke. Irak’ın bütün kesimleriyle kardeşliğimiz var. Türkmen’i, Arap’ı, Kürt’ü, Sünni’si, Şii’si, Hıristiyan’ıyla bütün Irak bizim için candan aziz, dost bir ülkedir. Irak’ta bir şey olduğunda, herhangi bir olumsuzluk olduğunda, herhangi bir acı haber aldığımızda yüreğimiz yanar. Ama yüreğimiz hele Kerkük’ten bir acı haber geldiğinde, bir terör saldırısı olduğunda, Kerküklü kardeşlerimiz acı çektiğinde emin olun ki yüreğimize kor ateş düşer ve bu ateş hiçbir zaman sönmez. Siz burada huzurluysanız, siz burada barış içinde yaşıyorsanız, biz de Türkiye’de huzur ve barış içinde oluruz. Siz burada biraz önce kardeşimizin dediği gibi, tırnağınıza küçük bir diken batsa, onun acısını 75 milyon Türk Anadolu’da hisseder, bundan herkes emin olsun. Onun için şarkıda olduğu gibi, “bir gece ansızın gelebilirim” demiştim ben. Birkaç kere planladım gelmeyi, ama son anda bazı gerekçeler çıktı gelemedim. Dün Sayın Başbakanımızla istişare edip ani bir karar aldık hemen dostlarımıza haber ettik ve bir gece geldik, bir sabah geldik. Güzel bir Kerkük sabahında beraber olduk. İnşallah daha çok geleceğiz…

Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın, Hükümetimizin tüm�üyelerinin ve bütün Türkiye’nin size selamlarını getiriyorum. Hepimizin yüreğinde Kerkük özel ve müstesna yerini almaya devam edecek. Biraz önce Vilayet Meclisinde Hasan Turan Bey kardeşimizle, Doktor Necmettin Kerim Beyle, Sayın Vali Yardımcısı Sayın Rekkan Beyle ve bütün Vilayet Meclisi üyeleriyle toplandık. Onlara da söyledim; Kerkük aslında bütün bölgemizin medeniyetimizin, kadim kültürümüzün örnek, numune bir şehri. Türkmeniyle, Arabıyla, Kürtüyle, Asurîsiyle barış içinde asırlarca yaşanmış bir kent. Buraya fitne sokmak isteyenler olabilir, gelip buradaki bu kardeşliği bozmak isteyenler olabilir, onlara karşı hep beraber bu kardeşlik duygularıyla hareket geçeceğiz ve Kerkük’ü bir barış şehri olarak devam etmesini sağlayacağız. Ve bu barış şehrinin en asli unsuru, hiçbir zaman yok olmayacak unsuru da Türkmen unsurudur. Onları saygıyla,�muhabbetle selamlıyorum.

Kerkük, bütün bu unsurlarıyla birlikte Kerkük’tür. Hiçbir unsur dışlanamaz. Türkmen kültürü, Kerkük’teki o güzel rafine Türkmen kültürü, sadece Kerkük’e ve Irak’a değil Türkiye’ye de büyük katkılar yapmıştır. Hepimizin kulağında Kerkük hoyratları vardır. Ben daha çocukluğumda bunlarla yetiştim, bunları dinleyerek büyüdük. Hep özlememizde, gönlümüzde Kerkük’e gelmek vardı.

Bugün Vilayet Meclisinde birçok kararlar aldık. Kerkük’ün kalkınması için, Kerkük’e refah ve huzur gelmesi için Türkiye elindeki bütün imkânlarını kullanacaktır. Kerkük, Irak’ın birliğinin, beraberliğin de sembolüdür. Kerkük’te huzur oldu mu Irak’ta olur, Irak’ta huzur oldu mu Ortadoğu’da huzur olur. Onun için Cenab-ı Hak Kerkük’e büyük nimetler bahşetmiş, en zengin doğal kaynakları vermiş. Bu doğal kaynaklar üzerinde Kerkük bugünkü bu imar gerektiren halden bir önce çıkacak ve bölgenin değil, dünyanın da en zengin, en müreffeh şehirlerinden biri olacak; bunun için her şey var Kerkük’te. Ve Türkiye her zaman Kerkük’ün hizmetinde olacak, Kerküklünün hizmetinde olacak; bundan emin olunuz.

Türkmen hep yaşayacak, Türkmenler hep Kerkük’te yaşayacak, hiçbir zaman yok olmayacak. Türkmensiz Kerkük yaşayamaz zaten; ondan emin olun. Biz de bu katkıyı, hep elimizden gelen bu imkânları seferber edeceğiz. Bu bölgenin kalkınması için ekonomik olarak, kültürel olarak ne yapmak gerekiyorsa Türkiye bütün imkânlarını sunacak. Ben bugün Hasan Bey’e, Necmettin Bey’e, Rekkan Bey’e dedim ki; size boş bir kağıt veriyoruz, ne istiyorsanız Türkiye bunları yapmaya hazır, yeter ki Kerkük’te huzur olsun.

Yine beni çok sevindiren bir karar aldık bugün, Konya ile Kerkük kardeş şehir olsun dedik. Ben Konya Türkmenlerindenim, Toros Türkmenlerindenim, onun için Kerkük’ü en iyi anlayacaklardan biriyim, bu kardeşliği en iyi hissedenlerden biriyim. Nerede bir Türkmen, bir Türk kardeşimiz varsa bunlara hep sahip çıktık, hep sahip çıkacağız. Ama aynı zamanda bütün insanlığa sahip çıkıyor bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Bütün nerede bir acı çeken insan varsa, acı çeken bir halk varsa onlarla beraber oluyoruz. Buradan bütün Türkmen kardeşlerime bir kez daha selam ediyorum, Ramazanlarını tebrik ediyorum, Bayramlarını kutluyorum. İnşallah daha nice bayramlarda huzur içinde bir arada olacağız.

Ve sizden vaktimiz dar olduğu için ayrılırken yine bir Kerkük manisiyle ayrılmak istiyorum. “Kalasız, Kerkük olmaz kalasız, o adı men koydum gittim, siz sağlıkla kalasız.”

Sağlıkla kalın, Allah’a emanet olun, sağlıcakla kalın.

Bir daha dediğim gibi hazırlıklar yaparak tekrar geleceğiz. Kerkük’e sahip çıkın, hep beraber inşallah huzur, barış içinde yaşayalım. Allah’a emanet olun.