Güncelleme Tarihi:
Yalova ile Tlas’ın yolları, 1981 yılında Fransa’nın film festivali ve turizmiyle ünlü Cannes kentinde kesişti. Yalova, Tlas’la olan arkadaşlığını Hürriyet’e şöyle anlattı:
CANNES’DA OKUDUK
Tlas’ın Türkiye’ye geldiğini okuyunca, birden Cannes anılarımız gözümün önüne geldi. İkimiz de Cannes Uluslararası Kolej’de Fransızca dil eğitimi alıyorduk. Dünyanın birçok ülkesinden ünlü isimlerin çocukları da bu okuldaydı. Ben o dönem üniversitedeydim ama siyasete de meraklıyım.
O ZAMAN DA YAKIŞIKLIYDI
Menaf da 19-20 yaşında, bugün de olduğu gibi çok yakışıklı bir gençti. İkimiz de spora meraklıydık. Okulun voleybol takımında oynuyorduk. Yalan yok, birçok ünlü ailenin kızı Menaf’ın peşinden koşardı. O da yakışıklı olduğunun farkındaydı. Bir ay boyunca onunla kardeş gibiydik. Okulda yatılı okuyorduk, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Çok terbiyeli, temiz kalpli, yardımsever bir insandı. İkimiz de aynı coğrafyadan olduğumuz için birbirimize kenetlenmiştik.
“BEN MENAF, BAKAN OĞLU”
Türk olduğumu öğrenince hiç çekinmeden kendisini tanıttı ve Suriye Savunma Bakanı Mustafa Tlas’ın oğlu olduğunu söyledi. Okulda da çok başarılıydı. Ders bittikten sonra Cannes’ın o ünlü plajına iner, uzun yürüyüşler yapıp, sohbet ederdik. Türkiye ve Suriye’nin Mezopotamya uygarlığının birer parçası olmasına çok büyük önem verir, ‘İkimiz de dünyanın en önemli büyük uygarlığının insanlarıyız’ derdi.
BİR DAHA GÖRÜŞEMEDİK
Bir aylık kurs sonunda birbirimize sarılarak ayrıldık. Doğulu insanlarız biz, gözümüz yaşardı. Aradan bunca zaman geçti bir daha görüşemedik. Hayat insanı nereden nereye getiriyor. Tlas’ın Türkiye’ye geldiğini duyunca çok sevindim. Aslında burada kalsaydı kendisiyle görüşmeyi çok arzu ederdim. Birçok ortak anımız var, onları paylaşırdık.