Güncelleme Tarihi:
Yaralama suçu kapsamına girdiği gerekçesiyle sünnetin yasa dışı olduğuna karar veren Köln Eyalet Mahkemesi’ne tepkiler çığ gibi büyüyor.
Alman mahkemesinin aldığı karara Müslüman ve Yahudilerin ardından Almanya’daki Hıristiyan toplumu da tepki gösterdi.
Alman Katolik Kilisesi yaptığı açıklamada, mahkeme kararının, Almanya'da yaşayan Yahudilerin ve Müslümanların dini özgürlüğünü tehdit ettiği, din özgürlüğüne ve ebeveynlerin eğitim hakkına ağır şekilde müdahale ettiği için de "son derece garip olduğu" belirtildi.
Protestan Kilisesi Daire Başkanı Hans Ulrich Anke de mahkemenin, çocuğun vücudunun korunmasıyla din özgürlüğü ve ebeveyn hakları arasındaki dengeyi iyi değerlendirmediğini ifade ederek, Almanya'da hukuki açıdan güvenli bir durum yaratılması için kararın düzeltilmesi gerektiğini söyledi.
DAVA SÜRECİ
Köln Eyalet Mahkemesi, hafta başı aldığı kararda, Müslüman bir ailenin çocuğunu sünnet eden doktorun, çocukta kanama meydana geldiği için yaralama suçu işlediğine hükmetmişti. Mahkeme, doktoru ise yaptığı işin "yasa dışı olduğunu bilmediği" gerekçesiyle serbest bırakmıştı.
Sünnetin yaralama suçu kapsamına girdiği için yasa dışı olduğuna hükmeden mahkeme, sünnetin ancak tıbbi gereklilik söz konusu olduğunda yapılmasının yasa dışı olmayacağına karar vermişti.
Köln Savcılığı’nın talebiyle açılan ilk davada, Köln Sulh Mahkemesi sünnetin İslamiyet inancında yeri olduğu ve sünneti ailenin rızasıyla yaptığı gerekçesiyle doktoru serbest bırakma kararı almış ancak savcılık davayı temyize götürerek, Köln Eyalet Mahkemesi’ne taşımıştı.
ALMAN MAHKEMESİNDEN TARTIŞMA YARATAN KARAR / WEB TV
DOKTORLARI KORKUTACAK
Hurriyet.com.tr'ye konuşan Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Kolat, Köln Eyalet Mahkemesi'nin aldığı kararın, sadece Köln'deki değil diğer eyaletlerdeki doktorları da korkutacağını, bu nedenle Müslüman ailelerin yasa dışı yollardan çocuklarını sünnet ettirme yoluna gitmek zorunda kalacaklarını söyledi.
Türkiye'den sünnetçi getirilmesinin veya ailelerin Türkiye'ye gitmesinin de gündeme geleceğini belirten Kolat, "Bir çeşit sünnet turizmi doğacak" dedi.
En kısa sürede Almanya'daki diğer Müslüman kuruluşlar ve Yahudi dernekleriyle ortaklaşa hareket ederek, konuya ilişkin bir yasal düzenleme yapılması için girişimde bulunacaklarını ifade etti.
KARARIN BOZULMA İHTİMALİ DÜŞÜK
TGD Başkanı Kolat, Köln Eyalet Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararın temyize götürülmesinin ise uzak bir ihtimal olduğunu savundu.
Kolat, "Davayı açan savcı, istediği sonucu aldığı için temyize gitmez. Davalı doktor da beraat ettiği için davayı bir üst mahkemeye götürme riskine girmeyecektir" yorumunda bulundu.
BAĞIŞ: FENNİ SÜNNETÇİ GÖNDEREBİLİRİZ
Alman mahkemesinin kararı, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın da sert eleştirilerine neden oldu. Berlin'de Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) toplantısında konuşan Bağış, "Sünnete 'yaralama suçu' demek en basit tabiriyle cahilliktir, gaftır" dedi.
"Bu bizim için mahkeme salonlarında tartışılmayacak kadar kutsal, değerli bir konudur. Bu din ve vicdan özgürlüğü meselesidir. Eğer Alman yargıçların bu konuda bir algılama sorunu varsa, biz Türkiye'den fenni sünnetçiler gönderip, onlara sünnet eğitimi verebiliriz. Bu konuda bir müttefik ve dost ülke olarak, her türlü katkıda bulunmaya hazırız" diyen Bakan Bağış, "Ama bu konuda oldu bittiyi kabul etmemiz mümkün değildir. Böyle bir konuda bir oldu bittiyle din özgürlüğünün, vicdan özgürlüğünün, bireysel tercihlerin kısıtlanmaya çalışılması, Almanya gibi AB'nin güçlü ülkelerinden birine yakışmıyor. İnşallah dediğiniz gibi bu karar değişir, bir oldu bitti olmaz, biz de 'Oldu da bitti Maşallah, damat olur İnşallah' der, geçeriz" diye konuştu.
"HUKUKİ ALANDA AÇIKLIK GETİRİLMELİ"
Hür Demokrat Partili (FDP) Federal Meclis Üyesi Serkan Tören ise yaptığı yazılı açıklamada, mahkeme kararının Müslüman ve Yahudi ailelerinde büyük sorunlar yarattığını belirterek, bu nedenle sünnetler için hukuki alanda açıklık getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Ailelerin aylarca yeni bir yasal düzenleme için bekleyemeyeceğine işaret eden Tören, bu eksikliğin en hızlı şekilde giderilmesi gerektiğini belirtti.
Yeşiller Partisi Federal Meclis Grubu Genel Sekreteri Volker Beck de mahkeme kararını çok çelişkili gördüğünü belirterek, Almanya'daki Yahudi ve Müslüman cemaatlerinin din özgürlüğünün nasıl daha iyi korunabileceği konusunda düşünülmesi gerektiğini söyledi.