Güncelleme Tarihi:
Bağış, katıldığı bir televizyon programında kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne 1996'da girdiğini hatırlatan Bağış, "O yıl zamanın siyasetçilerinin müzakerecilere bir an önce hızlanın derken, birtakım konularda tamamen müzakere sonuçlanmadan neticeye bağlanması konusunda aceleci davranmalarının hala sıkıntılarını yaşıyoruz. Bunlardan bir tanesi, mallar serbest dolaşırken malın üreticisinin ve tüketicisinin serbest dolaşımıyla ilgili maddeler. Maddeler o anlaşmanın içerisine girmemiş. AB üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşması imzalarken Türkiye'nin de buna dahil olmasıyla ilgili madde anlaşmaya sokulmamış" dedi.
Türkiye'nin AB'ye vize muafiyeti çerçevesinde şu an iyi bir noktada olduğunu ifade eden Bağış, şunları kaydetti:
"Türkiye'ye AB'ye vize konusunda en büyük zararı 80 darbesi vermiştir. 80 darbesine kadar benim vatandaşlarımın vizesiz gidebildiği birçok ülkenin bize vize uygulamasına o askeri zihniyet göz yummuştur. 80 darbesinin memlekete attığı kazığı biz hala çıkarmaya uğraşıyoruz. Bu konuda hem Dışişleri Bakanlığı hem de Ekonomi Bakanlığı ile yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Vize konusunda geldiğimiz noktada bizim vatandaşlarımıza vize kolaylığı öneriyorlar. Biz ise vize kolaylığı değil vize muafiyeti istiyoruz. Yani 75 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının Avrupa Birliği içerisindeki ülkelere vizesiz girebilmesini talep ediyoruz."
"Diklenmiyoruz ama dimdik duruyoruz" diyen Bağış, "AB komisyonu üye ülkelerden Türkiye'nin vize muafiyetine başlayabilmesi için yetki talep ediyor. AB'yi bu noktaya getirdik. Haklı olmak yetmiyor güçlü olmak da gerekiyor. Biz ekonomik olarak güçlenmeye devam edersek, kişi başına düşen milli gelirimiz 20 bin doları aştığı anda vizeler otomatik olarak kalkar" diye konuştu.