Güncelleme Tarihi:
Lübnan'ın kuzeyindeki Akkar bölgesinde, 20 Mayıs'ta Suriye Devlet BaÅŸkanı BeÅŸar Esad karşıtı çizgisiyle bilinen Sünni din adamı Åžeyh Ahmed Abdulvahit'in askeri bir kontrol noktasında dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle vurularak öldürülmesinin ardından, taraftarları sokaklara döküldü.Â
TrablusÅŸam, Akkar ve Beyrut'ta protesto gösterileri düzenlendi. Beyrut'ta eski BaÅŸbakan Saad Hariri'nin başında bulunduÄŸu Gelecek Hareketi üyeleri ile Hizbullah ve Suriye rejimi yanlısı Arap Hareketi üyeleri arasında çatışmalar çıktı. Â
TRABLUSŞAM'DA ALEVİLER VE SÜNNİLER BÖYLE ÇATIŞTI / FOTO GALERİ
BEYRUT BÖYLE KARIŞTI / FOTO GALERİ
Otomatik silahların ve patlayıcıların kullanıldığı çatışmalarda üç kiÅŸi yaÅŸamını yitirirken 10 kiÅŸi de yaralandı. Birçok ev ve iÅŸ yeri tahrip edildi. Kundaklanan binalar arasında Arap Hareketi'nin Beyrut'un Tarık El Cedide semtindeki binası da bulunuyor.Â
Ä°LK Ä°ÅžARET TRABLUSÅžAM'DAN
Beyrut'taki çatışmalardan bir hafta kadar önce, 12 Mayıs'ta ülkenin kuzeyindeki Trablusşam'da, yürütülen bir El Kaide operasyonunda, Şadi El Mevlevi adlı bir gencin tutuklanmasıyla, Selefiler sokaklara dökülmüştü.
Düzenli bir ordu kurdukları gözlemlenen Selefiler, kentin kontrolünü kısa bir süre için ele geçirmiÅŸ ve Esad rejimine yakınlığı ile bilinen Nusayrilerin (Arap Aleviler) ikamet ettiÄŸi Cebel Muhsin mahallesine saldırmıştı. Bu çatışmalarda da ÅŸu ana kadar dokuz kiÅŸi öldü ve 80 kiÅŸi yaralandı.Â
YOK OLAN ÅžEHRÄ°N Ä°NSANLARI |
Trablusşam Lübnan’da Selefiliğin doğum yeri olarak biliniyor. Selefilerin kentte gücünü artırdığı bir gerçek. Ancak bu durumun önemli nedenlerinden biri de kentin yaşadığı ekonomik yıkım. Ulusal İstatistik Enstitüsü'ne göre, 1970'ten bu yana düşüşte olan Trablusşam ekonomisinin yüzde 80'ini kaybetti. Bu kentte yaşayanlar aylık olarak ortalama 170 dolar kazanırken Başkent Beyrut'ta aynı rakam 335 dolar. Selefilerin temel gücü olan gençlerin yüzde 45'i işsiz ve bütün şehrin yüzde 57'si yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Suriye’deki olaylardan önce Lübnanlı kaçakçılar, ucuz Suriye ürünlerinin ticaretini yaparak para kazanıyorlardı. Olaylarla birlikte işsiz kalan kaçakçıların bu kez, Suriyeli muhaliflere silah taşıyarak para kazandığı biliniyor. |
HÃœKÃœMET HEDEFTE
Abdulvahit’in öldürülmesinin ardından, Başbakan Necip Mikati üzüntülerini dile getirdi ve soruşturma açıldığını duyurdu. Ancak bu açıklama, muhaliflerini tatmin etmedi.
TrablusÅŸam’daki olayların ardından olduÄŸu gibi, Beyrut’taki çatışmaların ardından da Selefi gruplar, Müslüman KardeÅŸler ve Gelecek Hareketi’ne mensup siyasetçiler Mikati’yi hedef tahtasına oturttu. Â
Gerek Mevlevi'nin tutuklanması ve gerekse Abdulvahit'in öldürülmesinin Esad'ın iÅŸi olduÄŸunu düşünen muhalefet, Mikati'yi de Suriye'nin istediÄŸi siyaseti izlemekle suçluyor. Â
MUHALİFLER İÇİN GÜVENLİ LİMAN
Hükümet ise ülkenin kuzeyinde faaliyetlerini artıran Özgür Suriye Ordusu'ndan (ÖSO) rahatsız.Â
Selefilerden açık destek alan ÖSO militanları, Akkar bölgesinde silahlı olarak dolaşabiliyor ve buradan Suriye'ye silah, mühimmat ve isyancı gönderiyorlar.
Lübnan'ın güneyinde etkili olan Hizbullah ise müttefiki Suriye rejimine karşı ülkenin kuzeyinde yürütülen bu faaliyetleri yakından izliyor. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah Mart ayında yaptığı bir açıklamada, söz konusu muhalifleri uluslararası komplonun parçası olmakla suçlamıştı.
Muhalif gruplar ise Hizbullah'ın Suriye'de kendilerine karşı savaÅŸtığını ileri sürüyorlar. Â
Beyrut'taki son çatışmaların da Hizbullah'ın karargâhı kentin güney mahalleleriyle, kuzey Lübnan arasında bulunan Beyrut'un kuzeyinde çıkmış olması ilginç bir ayrıntı. Merkezi yönetimin zayıf olduğu ve güçlü bir Selefi hareketin bulunduğu kuzey Lübnan bir süredir Suriyeli muhalifler için güvenli bir liman haline getirilmek isteniyor. Bunun önündeki en büyük engel ise Lübnan ordusu değil, Hizbullah.
LÜBNAN'IN İÇİNDEKİ SURİYE
Lübnan için Suriye, komşu bir ülke olmaktan çok daha fazlası.
1975'te baÅŸlayan ve 15 yıl süren iç savaÅŸ, Suriye ordusunun müdahalesiyle sona ermiÅŸti. 2005'teki Refik Hariri suikastına kadar, Lübnan'da Suriye askerleri bulunuyordu. Â
Suriye'nin Sünniler, Şiiler ve Nusayriler arasında müttefikleri bulunuyor.
Hizbullah'ın Suriye tarafından desteklendiÄŸi bir sır deÄŸil. Dahası, örgüte Ä°ran'dan gönderilen silahların da Suriye üzerinden ulaÅŸtırıldığı iddia ediliyor. Â
Sayıları az olan Nusayriler ise iç savaşta, radikal İslamcı örgütlerin saldırılarından Suriye ordusunun müdahalesiyle kurtulmuştu.
Bu nedenle Suriye'de Esad rejiminin ayakta kalması bu gruplar için hayati öneme sahip.Â
ABD başta olmak üzere batılı ülkelerin desteğini alan Saad Hariri'nin Gelecek Hareketi, Suudi Arabistan ile Katar tarafından desteklenen Müslüman Kardeşler ve Selefiler için ülkenin kontrolünü ele geçirmek, İsrail'e karşı direndiği için silah taşıması meşru olan Hizbullah'ın yok edilmesi gerekiyor. Bu amaç ekseninde söz konusu gruplar fiili bir koalisyon kurmuş durumdalar.
Amaçlarına ulaÅŸmalarının önündeki en büyük engelin Suriye'nin olduÄŸunu düşünüyorlar.Â
HÄ°ZBULLAH YERÄ°NE SELEFÄ°LER
Gelecek Hareketi, Hizbullah ve Suriye karşıtı bir siyaset izledi ancak toplumsal desteÄŸi hep sınırlı kaldı. Â
Suudi Arabistan ve Katar, Hizbullah'ı dengeleyecek bir unsur olarak baktıkları Selefileri destekliyorlar.Â
2008 yılında Hizbullah ile açık sürtüşme yaÅŸayan Selefilerin yöneticileri "Yeni bir silahlı direniÅŸ sürecine gençlerimiz psikolojik ve lojistik olarak hazırlanmalı" açıklaması yapmışlardı.Â
Lübnanlı Nusayrilerin temsilcileri de aynı dönemde iktidardaki Hariri'yi Selefileri kışkırtmak ve silahlandırmakla suçladı.
ULUSLARARASI TOPLUM KAYGILI
Son bir haftada yaşanan olaylar nedeniyle Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt bu ülkeye gitmek isteyen vatandaşlarını uyardı.
ABD DışiÅŸleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner ise Lübnan'daki ÅŸiddet eylemlerinden endiÅŸe duyduklarını söyledi. Â
BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Sekreteri Ban ki-Mun ise Suriye'de yaÅŸanan ÅŸiddetin Lübnan'a yayıldığını söyledi. Ban ki-Mun, Lübnan'da bir iç savaÅŸ ihtimalinin güçlendiÄŸini kaydetti.Â
Ancak, Lübnan ÅŸu an en vahim noktada deÄŸil. Selefilerin yükseliÅŸini kaygıyla izleyen Hizbullah sürekli olarak müttefiklerini hedef alan saldırıları püskürtmek için 2008'deki gibi harekete geçebilir.Â
Bu da Lübnan'ın vahim bir iç savaÅŸ ortamına sürükleyebilir. Â
Ali ÖRNEK