Lübnan son bir haftada iki defa iç savaşın eÅŸiÄŸinden döndü

Güncelleme Tarihi:

Lübnan son bir haftada iki defa iç savaşın eşiğinden döndü
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2012 13:01

Lübnan'ın en büyük iki kenti Beyrut ve Trablusşam'da patlak veren çatışmalar, Suriye'de yaşanan olayların Lübnan’da bir iç savaş olasılığını tırmandırdığına işaret ediyor. Yaşananlar ayrıca Hizbullah'a karşı bir denge unsuru olarak desteklenen Selefilerin yükselişinin nelere yol açabileceğinin ufak bir göstergesi.

Haberin Devamı

Lübnan'ın kuzeyindeki Akkar bölgesinde, 20 Mayıs'ta Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad karşıtı çizgisiyle bilinen Sünni din adamı Şeyh Ahmed Abdulvahit'in askeri bir kontrol noktasında dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle vurularak öldürülmesinin ardından, taraftarları sokaklara döküldü. 

Trablusşam, Akkar ve Beyrut'ta protesto gösterileri düzenlendi. Beyrut'ta eski Başbakan Saad Hariri'nin başında bulunduğu Gelecek Hareketi üyeleri ile Hizbullah ve Suriye rejimi yanlısı Arap Hareketi üyeleri arasında çatışmalar çıktı.  

TRABLUSŞAM'DA ALEVİLER VE SÜNNİLER BÖYLE ÇATIŞTI / FOTO GALERİ

BEYRUT BÖYLE KARIŞTI / FOTO GALERİ

Otomatik silahların ve patlayıcıların kullanıldığı çatışmalarda üç kişi yaşamını yitirirken 10 kişi de yaralandı. Birçok ev ve iş yeri tahrip edildi. Kundaklanan binalar arasında Arap Hareketi'nin Beyrut'un Tarık El Cedide semtindeki binası da bulunuyor. 

Haberin Devamı

Ä°LK Ä°ÅžARET TRABLUSÅžAM'DAN

Beyrut'taki çatışmalardan bir hafta kadar önce, 12 Mayıs'ta ülkenin kuzeyindeki Trablusşam'da, yürütülen bir El Kaide operasyonunda, Şadi El Mevlevi adlı bir gencin tutuklanmasıyla, Selefiler sokaklara dökülmüştü.

Düzenli bir ordu kurdukları gözlemlenen Selefiler, kentin kontrolünü kısa bir süre için ele geçirmiÅŸ ve Esad rejimine yakınlığı ile bilinen Nusayrilerin (Arap Aleviler) ikamet ettiÄŸi Cebel Muhsin mahallesine saldırmıştı. Bu çatışmalarda da ÅŸu ana kadar dokuz kiÅŸi öldü ve 80 kiÅŸi yaralandı.Â

YOK OLAN ÅžEHRÄ°N Ä°NSANLARI

Trablusşam Lübnan’da Selefiliğin doğum yeri olarak biliniyor.

Selefilerin kentte gücünü artırdığı bir gerçek. Ancak bu durumun önemli nedenlerinden biri de kentin yaşadığı ekonomik yıkım.

Ulusal İstatistik Enstitüsü'ne göre, 1970'ten bu yana düşüşte olan Trablusşam ekonomisinin yüzde 80'ini kaybetti. Bu kentte yaşayanlar aylık olarak ortalama 170 dolar kazanırken Başkent Beyrut'ta aynı rakam 335 dolar.

Selefilerin temel gücü olan gençlerin yüzde 45'i işsiz ve bütün şehrin yüzde 57'si yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Suriye’deki olaylardan önce Lübnanlı kaçakçılar, ucuz Suriye ürünlerinin ticaretini yaparak para kazanıyorlardı.

Olaylarla birlikte işsiz kalan kaçakçıların bu kez, Suriyeli muhaliflere silah taşıyarak para kazandığı biliniyor.

Haberin Devamı

HÃœKÃœMET HEDEFTE

Abdulvahit’in öldürülmesinin ardından, Başbakan Necip Mikati üzüntülerini dile getirdi ve soruşturma açıldığını duyurdu. Ancak bu açıklama, muhaliflerini tatmin etmedi.

Trablusşam’daki olayların ardından olduğu gibi, Beyrut’taki çatışmaların ardından da Selefi gruplar, Müslüman Kardeşler ve Gelecek Hareketi’ne mensup siyasetçiler Mikati’yi hedef tahtasına oturttu.  

Gerek Mevlevi'nin tutuklanması ve gerekse Abdulvahit'in öldürülmesinin Esad'ın işi olduğunu düşünen muhalefet, Mikati'yi de Suriye'nin istediği siyaseti izlemekle suçluyor.  

MUHALİFLER İÇİN GÜVENLİ LİMAN

Hükümet ise ülkenin kuzeyinde faaliyetlerini artıran Özgür Suriye Ordusu'ndan (ÖSO) rahatsız. 

Haberin Devamı

Selefilerden açık destek alan ÖSO militanları, Akkar bölgesinde silahlı olarak dolaşabiliyor ve buradan Suriye'ye silah, mühimmat ve isyancı gönderiyorlar.

Lübnan'ın güneyinde etkili olan Hizbullah ise müttefiki Suriye rejimine karşı ülkenin kuzeyinde yürütülen bu faaliyetleri yakından izliyor. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah Mart ayında yaptığı bir açıklamada, söz konusu muhalifleri uluslararası komplonun parçası olmakla suçlamıştı.

Muhalif gruplar ise Hizbullah'ın Suriye'de kendilerine karşı savaştığını ileri sürüyorlar.  

Beyrut'taki son çatışmaların da Hizbullah'ın karargâhı kentin güney mahalleleriyle, kuzey Lübnan arasında bulunan Beyrut'un kuzeyinde çıkmış olması ilginç bir ayrıntı. Merkezi yönetimin zayıf olduğu ve güçlü bir Selefi hareketin bulunduğu kuzey Lübnan bir süredir Suriyeli muhalifler için güvenli bir liman haline getirilmek isteniyor. Bunun önündeki en büyük engel ise Lübnan ordusu değil, Hizbullah.

Haberin Devamı

LÜBNAN'IN İÇİNDEKİ SURİYE

Lübnan için Suriye, komşu bir ülke olmaktan çok daha fazlası.

1975'te başlayan ve 15 yıl süren iç savaş, Suriye ordusunun müdahalesiyle sona ermişti. 2005'teki Refik Hariri suikastına kadar, Lübnan'da Suriye askerleri bulunuyordu.  

Suriye'nin Sünniler, Şiiler ve Nusayriler arasında müttefikleri bulunuyor.

Hizbullah'ın Suriye tarafından desteklendiği bir sır değil. Dahası, örgüte İran'dan gönderilen silahların da Suriye üzerinden ulaştırıldığı iddia ediliyor.  

Sayıları az olan Nusayriler ise iç savaşta, radikal İslamcı örgütlerin saldırılarından Suriye ordusunun müdahalesiyle kurtulmuştu.

Bu nedenle Suriye'de Esad rejiminin ayakta kalması bu gruplar için hayati öneme sahip. 

Haberin Devamı

ABD başta olmak üzere batılı ülkelerin desteğini alan Saad Hariri'nin Gelecek Hareketi, Suudi Arabistan ile Katar tarafından desteklenen Müslüman Kardeşler ve Selefiler için ülkenin kontrolünü ele geçirmek, İsrail'e karşı direndiği için silah taşıması meşru olan Hizbullah'ın yok edilmesi gerekiyor. Bu amaç ekseninde söz konusu gruplar fiili bir koalisyon kurmuş durumdalar.

Amaçlarına ulaşmalarının önündeki en büyük engelin Suriye'nin olduğunu düşünüyorlar. 

HÄ°ZBULLAH YERÄ°NE SELEFÄ°LER

Gelecek Hareketi, Hizbullah ve Suriye karşıtı bir siyaset izledi ancak toplumsal desteği hep sınırlı kaldı.  

Suudi Arabistan ve Katar, Hizbullah'ı dengeleyecek bir unsur olarak baktıkları Selefileri destekliyorlar. 

2008 yılında Hizbullah ile açık sürtüşme yaşayan Selefilerin yöneticileri "Yeni bir silahlı direniş sürecine gençlerimiz psikolojik ve lojistik olarak hazırlanmalı" açıklaması yapmışlardı. 

Lübnanlı Nusayrilerin temsilcileri de aynı dönemde iktidardaki Hariri'yi Selefileri kışkırtmak ve silahlandırmakla suçladı.

ULUSLARARASI TOPLUM KAYGILI

Son bir haftada yaşanan olaylar nedeniyle Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt bu ülkeye gitmek isteyen vatandaşlarını uyardı.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner ise Lübnan'daki şiddet eylemlerinden endişe duyduklarını söyledi.  

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki-Mun ise Suriye'de yaşanan şiddetin Lübnan'a yayıldığını söyledi. Ban ki-Mun, Lübnan'da bir iç savaş ihtimalinin güçlendiğini kaydetti. 

Ancak, Lübnan şu an en vahim noktada değil. Selefilerin yükselişini kaygıyla izleyen Hizbullah sürekli olarak müttefiklerini hedef alan saldırıları püskürtmek için 2008'deki gibi harekete geçebilir. 

Bu da Lübnan'ın vahim bir iç savaş ortamına sürükleyebilir.  

aornek@hurriyet.com.tr

https://twitter.com/ornekali

Ali ÖRNEK

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!