Güncelleme Tarihi:
Kürt Yetiki Partisi’nin Temsilcisi Said Eldin Molla İsmail, Türk tarafının toplantıya Suriye Ulusal Konseyi (SUK) heyeti içinde katılmaları yönündeki davetini ise kendilerinin kabul etmediğini açıkladı. Hürriyet’e konuşan Molla İsmail ve Kürt Ulusal Konseyi’nden Talal İbrahim Paşa Al Milli, Suriye muhalefetinin İstanbul buluşmasında kabul edilen misak-i milli belgesine neden imza atmadıklarını anlattılar.
SUK içinde tek baskın ekibin Müslüman Kardeşler olduğunu iddia eden Suriyeli Kürtlere göre SUK bu haliyle tüm muhalif unsurları temsil etmekten uzak. Kürtlerin haklarına ilişkin taleplerin bugünden yeni Suriye için yol haritası kapsamına alınmaması halinde Esad rejimi düştükten sonra iç savaş kadar gidebilecek gelişmelerin yaşanabileceği görüşündeler. Molla İsmail, PKK’nın tezlerinden hareketle Suriye’de 2003’te kurulan ve 14 partinin temsil edildiği Kürt Ulusal Meclisi’nin parçası olmayan Demokratik Birlik Partisi (PYD) konusunda da ilginç bilgiler verdi.
Gelecekseniz SUK içinde gelin
Türk tarafı bize pazar günü yapılacak Suriye’nin Dostları toplantısına katılıp katılmayacağımızı sordu. Biz de Kürt Ulusal Konseyi (KNC) adı altında davet ederlerse katılacağımızı söyledik. Bunun olmayacağını ancak SUK içinde katılabileceğimiz yanıtını aldık. Bunun mümkün olmadığı yanıtını aldık.
Arabuluculuk teklifini de kabul etmediler
Türkiye’nin Suriye halkı için yaptıklarını önemsiyorum. Ancak bunu sadece SUK’u muhatap alarak yapmaya çalışıyorlar ve tüm muhalif grupları kucaklamaktan uzaklar. Salı günkü toplantıda Türk Dışişleri’nin temsilcisi müsteşar yardımcısı Halit Çevik’ten bizim taleplerimiz konusunda SUK ile bir uzlaşmaya varabilmek için arabuluculuk yapmasını istedik. Bunu yapamayacağını söyledi. Türkiye’nin Suriye’ye bakışında bölgesel siyasi hedeflerinin öncelikli olduğunu düşünüyorum. Mısır’ın ortalıkta olmadığı bir Ortadoğu’da meydan Türkiye ve İran’a kaldı. Şimdi bu iki ülke bölgenin asıl büyük ağabeyinin kim olduğuna dair bir yarışta.
İç savaşa gider
Biz Suriye’deki Kürtlerin ve diğer azınlıkların hem bildiride hem de ilerde yapılacak anayasada tanınmasını istedik. Kabul etmediler. Kürt sorununun çözümü Suriye sorununun çözümünün anahtarıdır. Bugünden sorunun kökenleri tespit edilip ona göre bir yol haritası belirlenmeli. Bunu şimdi çözmezsek rejim düştükten sonra iş iç savaşa kadar gidebilir.
Dostlar alışverişte görsün
SUK bütün kesimleri temsil ettiği görüntüsü için azınlık temsilcilerini içine aldı. Ancak onların kendi direktiflerini takip etmesini bekliyor. SUK içindeki Hıristiyan ve Alevilerin gerçekten kendi toplumlarını temsil ettiğini söylemek zor. Baskın olan grup Müslüman Kardeşler. Umuyoruz ilerde hem SUK ile hem de diğer muhalif gruplarla oturup bir uzlaşmaya varmak mümkün olur. Kapıları tamamen kapatmış değiliz.
PYD’nin ajandası farklı
PYD’nin bizden farkı bir ajandası var. Onlar Esad rejiminin barışçıl yöntemlerle gitmesinden yana, müdahaleye kesinlikle karşılar. Ama tamamen Esad rejiminin arkasında oldukları söylenemez. Bu aslında SUK’un ortaya attığı bir iddia. SUK’un bizlerle ilgili de iddiaları var. Mesela biz Kürtler devrime yeterince destek vermiyormuşuz. Nüfusa oranla kıyaslama yapıldığında Kürtlerin direnişte ne kadar etkin olduğu görülür. Küt bölgelerinden Hamuda’nın nüfusu 25 bindir, devrime aktif destek veren nüfus 15 bin civarında. Arapların kalesi Humus’ta nüfus 1.5 milyon, aktif katılımcı 150 bin civarında.
Kürt bölgesi tanımlansın
SUK Barzani ile bir kez görüştü. Biz sık görüşüyoruz. Sayın Barzani bizlere birleşmemizi ve aramızdaki ayrılıklara son vermemizi telkin ediyor. Suriye içinde en doğru çözüm merkeziyetçi olmayan bir yapı kurulmasıdır. Bu federal bir yapı da olabilir, özerklik de. Adı önemli değil ama Kürt bölgesinin sınırları mutlaka bir şekilde tanımlanmalı. PYD’nin sınırların tanımlanması talebi yok, onlar için Kürtlerin yaşadığı yerlerde kültürel hakların verilmesi öncelik. Aslında bizim istediğimizden daha azını istiyorlar ama şiddet ve radikal yöntemler savundukları için şahin olarak görülüyorlar.
Kürdistan gündemimizde değil
Eğer bölgedeki ekonomik ilişkilerin güçlenmesi üzerinden bir model kurulabilir ve sınırlar AB içindeki gibi kalkarsa bu bizler için yeterli olacaktır. Kürdistan bir hayal ama bugün için bu hayali konuşmanın mantıklı bir yanı yok. Zaten bizim KNC içinde böyle bir ajandamız yok. Başka ülkelerdeki meselelerle değil Suriye içindeki Kürtlerin durumuyla ilgiliyiz.