Güncelleme Tarihi:
Breivik'in Avrupa'yı İslamlaştırmaya karşı 1999-2004 yılları arasında şahsi savaş başlattığı ve silahlı bir eylem için hazırlıklara başladığı kendi hazırladığı ve İnternette yayınladığı 1500 sayfalık yazıda yer aldı. 92 kişinin katili genç, yazısında Avrupa nüfusunun yüzde 95'inin kendisini olaydan sonra terörist ilan edeceğini ancak aradan bir süre geçtikten sonra kendisine hak vereceklerini yazdı. Polis, ayrıca eylemin hazırlıklarıyla ilgili video görüntülerini ele geçirdiğini bildirdi.
Sorgulamasında tüm suçları kabul eden Anders Behring Breivik, "Bir temizlik gerekiyordu. Katliamı yalnız başıma gerçekleştirdim. Katilam planladığımı da kimseden gizlemedim" dedi. Breivik'in savunma Avukatı Geir Lippestad "Müvekkilim gerek Oslo'nun merkezinde hükümet binasındaki bombalı saldırı gerekse 85 kişinin kurşunlanarak öldürülmesi suçlamalarını kabul ediyor. Sorgulama sırasında gayet sakin davranıyor ancak işlediği suçun gerekçesini sorgulamada değil mahkemede anlatmak istiyor" dedi.
"AVRUPA'YI KÜLTÜR MARKSİZMİ VE İSLAMLAŞMAKTAN KURTARMA DAVASI OLDUĞUNU ANLAYACAK BİR AVUKAT GEREKLİ"
Sarışın katil, solcu ve yabancılara düşman olmasına rağmen Sosyal Demokrat İşçi Partili Avukat Geir Lippestad'ı bizzat savunma avukatı olarak istedi. Breivik avukat seçimini yaparken "Bana daha az ceza aldıracak bir avukat değil, bu davanın Avrupa'yı kültür marksizmi ve İslamlaşmaktan kurtarma davası olduğunu anlayacak bir avukat gerekli" dedi.
Breivik'in yazısında 2 haziran günü bir sivil polisin çiftliğe gelerek resimler çektiği, gelen şahsa kahve ikram etmek istediği de yer aldı. Bütün bu bilgilerden sonra Norveç halkı, "Breivik madem şüpheliydi neden polis zamanında katliamı önleyemedi" diye tepki göstermeye başladı.
500 KİLO PATLAYICI KULLANDI
Brevik'in, bombalı saldırıda 15 Temmuz günü Avis firmasından kiraladığı Volkwagen Crafter marka kapalı bir minübüsü kullandığı ve aracın 500 kilo patlayıcı madde ile infilak ettiği bildirildi. Her iki olayda yaralanan 97 kişiden 67'sinin Utoya adasında, 30'unun hükümet binasındaki patlamada yaralandığı, yaralılardan 10'unun durumunun ağır olduğunu bildirildi. Yetkililer, ölü sayısının 100'ün üzerine çıkabileceğini söyledi.
Emniyet Müdürü Sveinung Sponheim, gerek patlamadan zarar gören binalarda gerekse Utoya adası kıyalarında ve deniz altında kayıp cesetlerin arandığını belirterek, bulanabilecek ceset sayısının çok olmadığı var sayımı üzerinde durduklarını söyledi. Oslo merkezindeki binalarda ceset arama ve inceleme çalışmaları devam ederken, şehir merkezi de tekrar insan ve araç trafiğine açılmaya başlandı.
ÖZEL TİM ELEŞTİRİLDİ
Oslo'daki patlamanın ardından Utoya adasında katliam yapıldığı haberini alan polis, adaya hemen helikopterle özel tim gönderildiğini açıklamıştı. Ancak olay sırasında ekmek almak için karaya çıkarak sağ kalan Martin Djupdal "Ben feribot beklerken limana özel tim geldi. Onlar da feribot beklemeye başladılar. Ama o sırada helikopterin özel timi adaya götüreceği söylendi ama helikopter gelmedi. Yaklaşık 1,5 saat silah sesleri duyulduktan sonra askerler teknelerle adaya çıktılar. Askerlerin daha önce orada olmaları gerekirdi" dedi.
YÜZMEYE CESARET EDEMEYEN ÇOCUKLARI DA ÖLDÜRDÜ
Adada canını zor kurtaran 24 yaşındaki Kristoffer Nyborg, katil Breivik'in yüzme bilmeyen çocukları bile acımasızca öldürdüğünü belirterek "Saldırgan ateş etmeye başlayınca ben ormanlık alana kaçmaya başladım. Arkamdan üç genç kız geliyordu onları acımasızca öldürdü. Daha sonra bir grup küçük yaşta çocuk gördüm, kayalıklardan denize atlamak istediler ama yüzme bilmedikleri için korktular. Onları da gözünü kıpmadan katletti" dedi.
SALDIRGAN MÜSLÜMAN OLMAYINCA SAĞCILAR ÜZÜLDÜ
Ülke çapında ve dış ülkelerdeki Norveç Büyükelçilikleri önünde ölenler için anma törenleri düzenlendi. Kiliseler ve Büyükelçilikler önünde uzun kuyruklar oluştu on binler, ölenler için mum yaktı, çiçek ve mektup bıraktı.
Kopenhag'daki Norveç büyükelçiliği önünde düzenlenen törene katılan Türklerden Can Varan, "Katliamı yapan kişinin Norveçli olması en çok aşırı sağcıları üzdü. Katliamı sağcılar yaptı. Ama katil yakalanıncaya kadar herkes 'Müslümanlar yaptı' dedi. Bugüne kadar sağcılar Avrupa'da çok kişiyi öldürdüler. Ama bunlar hiç konuşulmadı. Sağcılar bu olayın ardında bir Müslüman’ın bulunmamasına çok üzüldüler. Müslümanlara karşı yürütecekleri kampanyaya tam başlarken katilin kendilerinden biri olması onları şaşırttı. Norveç Başbakanının dediği gibi demokrasiye daha çok önem verelim" dedi.
Norveç Sosyalist Sol Parti Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Gülay Kutal da "Şu anda tüm Norveç bu korkunç olayın şokunu yaşıyor. 4,5 milyonluk küçük bir ülkede çoğu 20 yaşın altında çocuk ve genç 92 kişinin katledilmesi kolay kabul edilebilecek bir şey değil. Norveçliler, barış ve huzur ülkesi olarak kabul ettikleri ülkelerinde aralarından böyle bir caninin nasıl çıktığını sorguluyorlar. Ülkedeki Türkler ve diğer Müslümanlar böyle bir vahşeti zaten bir Müslüman’ın yapamayacağını bildiklerini söylüyorlar. Böyle olmadığı için de bu korkunç trajediden duydukları üzüntüye rağmen, olayın ardında bir Müslüman’ın olmamasından duydukları rahatlamayı dile getiriyorlar" dedi.