Güncelleme Tarihi:
Yazıda ayrıca, “Merkez Bankası’nın faiz oranlarının enflasyon altında tutması tehlikelidir” denildi.
AKP’nin seçimlerde sağladığı zafer ve ekonomide yeni hükümeti bekleyen zorluklar, FT gazetesinin başyazısına konu oldu. Gazete, “sıcak para Türkiye’ye sonsuza dek akmayacak ve riskler katlanacak” uyarısını yaptığı yazısında “Merkez Bankası’nın faiz oranlarının enflasyon altında tutması tehlikelidir” ifadesini de kullandı.
Ekonomi gazetesi FT, “Türkiye’nin Ekonomisindeki Isı Yükseliyor” başlığı ile yayımladığı başyazısında Erdoğan’ın seçimlerde “etkileyici bir zafer” elde ettiğini belirtti. Erdoğan’ı bekleyen birçok önemli dosyanın bulunduğunu vurgulayan gazete, “en zorlu meydan okumalardan birinin, de ekonomi ile ilgili olduğunu öne sürerken hızlı büyümenin cari açığı ve krediyi büyüttüğünü, enflasyonu körüklediğini belirtti.
İngiliz gazetesi şu değerlendirmeleri yaptı:
Cari işlemler açığı, bu yıl GSYH’nın yüzde 9’unun üzerine çıkacak gibi, bu da Yunanistan ve Portekiz’deki krizlere katkıda bulunan düzeylere yakındır. Merkez Bankası’nın alışılmamış para politikaları, sanki pek yardımcı olmuyor.
SICAK PARA BİR GÜN KESİLECEK
Makalede, Merkez Bankası’nın dış sermaye girişlerini caydırmak amacıyla geçen yıl faiz oranlarını düşük düzeyde tutarken zorunlu karşılıkları artırdığı belirtilerek, “Ancak sıcak para Türkiye’ye akmayı sürdürdü. Sonsuza dek akmayacak ve durum değiştiğinde cari açığı karşılayan dış finansman kuruyacak ve genel ekonomi için riskler katlanacak” uyarısı yapıldı.
DAHA SERT MALİ YAKLAŞIM ŞART
Sonuç olarak daha sıkı bir kredi politikası ve daha sert bir mali yaklaşımı şarttır. Fazla ısınma işaretlerini veren bir ekonomide Merkez Bankası’nın faiz oranlarının enflasyon altında tutması tehlikelidir. Sayın Erdoğan, bütçe açığını fazlaya dönüştürmeli ve yükselen nominal ücret maliyetlerinin azaltılmasını cesaretlendirmelidir.
GENEL YÖNETİMDEN GURUR DUYULMALI
FT, “genel olarak AKP, iktidara geldiği 2002’den beri ekonomi yönetiminden gurur duymalı” dediği başyazısında AKP döneminde yıllık ekonomik büyümenin ortalama olarak yüzde 6’yı bulduğuna dikkat çekti.
Türkiye’nin, küresel kriz sırasında hiçbir bankasının iflas etmediğine ve hizmetler sektörünün üretimin üçte ikisini oluşturduğu, modern ve çeşitlendirilmiş bir ekonomisi olduğuna dikkat çeken FT, bunun da ekonomiyi tarım ve tekstil gibi geleneksel sektörlere daha az bağımlı kıldığını vurguladı. Gazete, “Bu parlak sicili daha da parıltılı hale getirmek için Türk otoriteleri, her ay büyüyen finansal kırılganlıkları ele almalı” yorumunu yaptı.