Güncelleme Tarihi:
SURİYE’de yaklaşık üç aydır süren ve yaklaşık 1300 kişinin yaşamını yitirmesine yol açan rejim karşıtı gösteriler, Cisr eş Şuğur’da yaşanan polis katliamından sonra başka boyut kazandı. Şam’ın resmi açıklamalarına göre 120 polisin öldürüldüğü olayların artık rejim karşıtı eylemlerin silahlı kalkışmaya doğru ilerlediğini gösterdiği yorumlarına neden oluyor.
Ilım ve reformist kişiliği ile tanınan Devlet Başkanı Beşar Esad’ın ülkede demokrasiye geçişi hızlandıracak adımlarına, hatta genel af ilanına rağmen Suriye’de kan akmaya devam etmesi akıllarda soru işareti yaratıyor. New York Times’a konuşan Suriyeli eylemcilere göre reformların etkisiz kalmasının nedeni, Esad’ın sertlik yanlısı kardeşi Mahir. Mahir Esad, ülkenin en önemli güvenlik ve istihbarat kurumlarında dizginleri elinde tutuyor.
Protestoculara bizzat ateş açmış
Mahir Esad, ülkenin en seçkin askerlerini barındıran 4. Tümen’in ve Cumhuriyet Muhafızları’nın başkumandanı olduğu gibi Suriye istihbaratı Muhaberat üzerinde nüfuza sahip. Protesto gösterilerinde sivillere ateş açan ve işkenceden geçirenlerin bu birliklerde yetiştiği ileri sürülüyor. Mahir Esad ismi Suriyelilerde büyük korkuya yol açıyor. Devlet başkanının kardeşinin eline tüfek alıp bizzat göstericilere rastgele ateş açtığına inanılıyor. ABD’ye sığınan Suriyeli eski diplomat Bassam Bitar, Mahir’in “ülkenin bir numaralı hükümdarı” olduğunu ileri sürüyor.
Tıpkı Hama’yı kana boğan amcası
Bitar’a göre 44 yaşındaki Mahir çocukluğundan beri kıvrak zekası ve örgütleme becerisi, buna karşılık, eniştesi Asıf Şevket’i öldürecek kadar acımasız kişiliği ile biliniyor. Lübnan’ın eski başbakanı Refik Hariri’nin suikast emrini verenin de Mahir olduğu ileri sürülüyor. Bu nedenle Mahir’i 1982’de 10 bin Sünni’nin öldürüldüğü Hama Katliamı’nın mimarı amcası Rıfat Esad’a benziyor. Bitar, “Rıfat iğrenç bir adamdı, katildi. Şimdi tarih Mahir’le tekerrür ediyor” diyor.
Erdoğan: Kapıları kapatmayız, Suriye müsamahalı olmalı
SURİYE ordusunun Türkiye sınırına 20 km uzaklığındaki Cisr eş Şuğur kentini kuşatması sürüyor. DPA, kasabanın 4 km dışına 40 tank geldiğini, onbinlerce mültecinin Türkiye sınırına doğru kaçtığını yazdı. Suriyeli eylemci Mustafa Osso’ya göre, Mahir Esad’a bağlı birlikler kasabaya ilerliyor. Acımasızlığı ile bilinen Tümen’in katliam yapmasından korkan Suriyeliler sınıra yığıldı. AFP’ye göre Türkiye’ye yaralı halde sığınan Suriyeliler, keskin nişancılar tarafından vuruldu.
Başbakan Tayyip Erdoğan, gelişmeleri kaygıyla izlediklerini, ancak Ankara’nın “kapıları kapatmayacağını” söyledi. AK Parti Genel Merkezi’nde konuşan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Bu noktada bizim kapıları kapama gibi bir durumumuz söz konusu değil. Gerçekten Suriye’deki bu gelişmeler, üzüntü vericidir, endişeyle, kaygıyla izliyoruz. Temenni ederiz ki; Suriye, bir an önce sivillere karşı takındığı tavrı çok daha müsamaha ile karşılar hale gelsin ve bir an önce reforma yönelik attığı adımları sivilleri inandırıcı bir şekilde gerçekleştirsin.”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da “Suriye’den girişlerin çok olmasını arzu etmiyoruz” dedi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres ise “Kaydadeğer sayıda Suriyeli Türkiye sınırını geçti ve tabii ki bu bölgeyle ilgili oldukça kaygılıyız” diye konuştu.
Paris elçisinin istifa bilmecesi
SURİYE’nin Paris Büyükelçisi Lamia Şakkur olarak tanıtılan bir kişi, önceki gece France 24 Televizyonu’na telefonla bağlanarak, “ülkesinde şu anda olup bitenleri proıtesto etmek için istifa ettiğini” açıkladı.
Hükümetin göstericilere uyguladığı şiddeti protesto eden Şakkur, “Şiddet sarmalını artık destekleyemem. Ailelerin acısını ve ölüleri de görmezden gelemem” dedi.
Ancak kısa bir süre sonra El Cezire ve Fransız BFM Televizyonu’na açıklama yapan Şakkur, “Ben böyle bir açıklama yapmadım. O telefondaki ben değildim. Bunu yapan France 24 televizyonu aleyhinde suç duyurusunda bulunacağım” diye konuştu.