Tolga Tanış
Oluşturulma Tarihi: Nisan 25, 2011 00:00
ABD Başkanı Obama’nın 24 Nisan açıklaması bu yıl da tartışmalara yol açtı. Obama, 1915 Olayları nedeniyle yayınladığı bildiride “soykırım” ifadesini kullanmayıp, “Meds Yeghern” (Büyük Felaket) dedi; “1915’te, Osmanlı’nın son günlerinde 1.5 milyon Ermeni’nin katledildiğini veya ölüme yürüdüğünü” ifade etti. Büyükelçi Tan, Obama’yı Twitter’dan “Potus’un (Obama’nın CIA’deki lakabı) tarihin yanlış ve tek taraflı politik yorumunu yansıtmasından üzüntü duyuyoruz” sözleriyle kınadı.
ABD Başkanı Barack Obama’nın, 1915 Olayları nedeniyle Beyaz Saray’ın her yıl geleneksel olarak olayların yıldönümü sayılan 24 Nisan’da yayınladığı bildiri, Türkiye tarafından kınandı. Ermeni tehciri sırasında yaşananları soykırım olarak adlandırmayıp “Meds Yeghern” (Büyük Felaket) ifadesini kullanan ABD Başkanı Barack Obama’yı Türkler tek taraflı olmakla eleştirdi.
Üst üste 6 mesaj
Washington Büyükelçisi Namık Tan, üst üste altı Twitter mesajı geçerek Obama’nın açıklamasını kınadı. Tan, mesajında, “Potus’un (Obama’nın CIA’deki lakabı) 1915 Olayları üzerine yaptığı açıklamayla, tarihin yanlış, hatalı ve tek taraflı politik yorumunu yansıtmasından derin üzüntü duyuyoruz. Tarihsel acıların tek taraflı yorumlanması, taraflar arasında uzlaşı ve barışı getirmeyecektir” dedi. “Türk-Ermeni ilişkilerinin tarihi hakkında, üçüncü tarafların, iç siyasi değerlendirmelere dayanan yargıda bulunmalarının kabul edilemez olduğunu” belirten Tan, “Bu tür haksız açıklamalar, Türkler ile Ermenilerin ortak tarihi konusunda adil hafızaya ulaşılması çabalarını daha karmaşık hale getirecek. Tarihsel acıların tek taraflı yorumlanması, taraflar arasında uzlaşı ve barışı getirmeyecektir. ABD, Türkiye ve Ermenistan arasındaki normalleşme ve diyaloğu cesaretlendirmeli ve bunu, tek taraflı, siyasi güdümlü açıklamalarla engellememelidir” dedi. Dün yine her sene olduğu gibi Türk ve Ermeni diasporaları arasında Türk Büyükelçiliği’nin önünde karşılıklı gösteriler düzenlendi.
İşte o açıklama
ABD Başkanı Obama’nın bu sefer 23 Nisan akşamı yayınladığı 24 Nisan Bildirisi’nin 2010 ve 2009’da yaptığı açıklamalardan temelde bir farkı yoktu. Her üçünde de “soykırım” ifadesi yerine “Meds Yeghern”i kullanıyor. Ancak dört paragraflık metinler karşılaştırmalı incelendiğinde ufak değişiklikler görülüyor. Örneğin geçen sene 1915 Olayları’nda Ermenileri kurtaran Türkleri selamlayan Obama, bu sene Türkleri selamlamadan vazgeçiyor. Sadece hem Ermenistan’da hem Türkiye’de ortak tarih arayışı için çabalayanları övmekle yetiniyor. Açıklamasında, “96 yıl öncesinde, 20. yüzyılın en kötü mezalimlerinden biriyle sonuçlanan korkunç olayları ciddiyetle hatırlıyoruz” ifadesini kullanan Obama, “1915 yılında, Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde 1.5 milyon Ermeni’nin katledildiğini veya ölüme yürüdüğünü” savundu. “Gerçeklerin tam, samimi ve adil biçimde kabul edilmesinin herkesin çıkarına olduğunu” belirten Obama, ayrıca “tartışmalı tarih, mevcut dönemin istikrarını bozar ve yaşamları alınanların hatıralarını lekelerken, geçmişle hesaplaşmanın barışçıl ve müreffeh bir paylaşılmış gelecek için sağlam bir temel oluşturduğunu” ifade etti.
Bu durum yalama oldu
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ABD Başkanı Barack Obama’nın 24 Nisan açıklamasında 1915 olaylarından “büyük felaket” diye söz etmesini, “Tarihi gerçekler bir bilimsel rapor olarak ortaya çıktığında bir değerlendirme yapalım. Körlerin fili muayenesi gibi herkes tuttuğu yeri tarif ediyor. Açıkçası yalama oldu bu durum” diye değerlendirdi. TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin şöyle konuştu: “Geçtiğimiz yüzyılın başlarında savaş şartlarında meydana gelmiş olayların hâlâ bir takım parlamentolarda, temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilmesinden, bir insan olarak rahatsızlık duyuyorum. Tarihi tarihçilere bırakalım. Siyasetçiler tarih yazamaz, tarih değerlendiremez. Komisyon kurulsun, arşivlere girilsin, ne olmuş, ne bitmiş bunlar açık şekilde ortaya konulsun ve bu tarihi gerçekler, bir bilimsel rapor olarak ortaya çıktığında, değerlendirme yapalım. Körlerin fili muayenesi gibi herkes tuttuğu yeri tarif ediyor. Böyle yolla sağlıklı bir sonucu varmak mümkün değildir. Bu tür konuşmaları, kararları, ciddiye almıyorum. Ben insanlığın da pek ciddiye aldığı kanaatinde değilim.”
Ermeniler: Verdiğin sözlere ihanet ettin
BİLDİRİ, Obama’dan “soykırım”ı tanıyacağı sözünü alan Ermeni diasporasını çok kızdırdı. Soykırım tezinin en büyük savunucusu Amerikan Ermeni Ulusal Komitesi ANCA’nın Yönetim Kurulu Başkanı Ken Hacikyan, yaptığı açıklamada, “Obama kendi sözlerine ihanet edip Amerika’nın ahlaki duruşundan taviz verirken, onu bir cesaret, inanç ve vicdan örneği olarak gören ABD’deki, Ermenistan’daki, tüm dünyadaki Ermenileri de hayalkırıklığına uğrattı” dedi. ANCA örgütü ise, Obama’nın Türkiye’nin baskısıyla sözünü onurlandırmayı reddederek kendi görüşünün çok gerisinde kaldığını ileri sürdü ve “Obama, Türkiye’nin tehditlerine teslim oldu” ifadesini kullandı.
Obama çarpıtıyor
ABD Başkanı Barack Obama’nın, sözde Ermeni soykırımını, “büyük felaket” olarak nitelendiren açıklamasına Dışişleri Bakanlığı’ndan tepki geldi. Dışişleri, Obama’nın yayınladığı mesajla, Türkler ile Ermeniler arasında ortak tarihlerinin acılı bölümüne ilişkin anlaşmazlıkta, Ermeni görüşlerini yansıtan bir yaklaşım ortaya koyduğunu savundu. “Tarihi gerçekleri çarpıtan bu açıklamayı çok sorunlu buluyor ve esefle karşılıyoruz” vurgusu yapılan açıklamada şöyle denildi:
Gerçeği engelliyor
“İç siyaset kaygılarıyla yapılan bu tür açıklamalar, Türkler ve Ermenilerin adil hafızaya ulaşmalarını zorlaştırmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Tartışmalı tarihi olayları seçici bir adalet duygusuyla yorumlayan tek yanlı açıklamalar gerçeğin anlaşılmasını engellemektedir. ABD’den beklentimiz, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecini ve tarihi boyuta ilişkin çalışmaları zorlaştırması değil, kolaylaştırmasıdır. Tarihi acılar arasında taraf tutan bu tür açıklamalar barışa ve halkların ortak geleceğine hizmet etmemektedir. Güncel siyasi çıkar hesaplarıyla tarihin yazımına yapılmaya çalışılan tüm müdahalelere rağmen adil hafızaya ulaşma çabalarımızı ve Ermenistan ile ortak geleceğimizi bu zeminde inşa etme kararlılığımızı sürdüreceğiz.”