Kaddafi'nin paralı askerleri Libya halkına karşı
Güncelleme Tarihi:
Dünya Kaddafi'nin Afrika ülkelerinden getirip yetiştirdiği paralı askerlerin vahşetiyle son bir hafta içinde tanıştı. Ancak bu program Libya'da 1980'lerden bu yana devam ediyor.
Muammer Kaddafi hiçbir zaman kendi ordusuna güvenmedi. Dolayısıyla 41 yıllık iktidarı boyunca karşısına ciddi bir rekabet çıkmasın diye ordusunu hep zayıf tuttu. Para ve himaye ilişkileriyle önemli noktalara destekçilerini yerleştirdi. Milis güçleri ve silahlı “devrim komiteleri” kurarak kendini garantiye aldı.
Libya’da aşiret bağları o kadar kuvvetli ki gelecekte ülkenin kaderini aşiretlerin belirlemesi söz konusu olabilir. Kaddafi iktidarını güçlendirmek için yıllarını harcadı. Dolayısıyla orduyu zayıflatıp yerel milisleri güçlendirmenin yanı sıra ülkenin geniş petrol ve doğalgaz yataklarından elde edilen zenginlikleri de aşiretlerin desteğini almak için kullandı.
Kaddafi ayrıca protestoların üzerine başta Afrika olmak üzere yabancı ülkelerden getirdiği paralı askerlerini saldı.
Analistler Sahra altı Afrika’sındaki ülkelerden gelen paralı askerlerle ilgili programın 1980’lerde gizli bir program olarak başladığını ancak bu silahlı milislerin Libya’daki varlığının son yıllarda ortaya çıktığını ifade ediyor.
Bu paralı askerlerin sayısı net olarak bilinmiyor ancak yüzlerce oldukları tahmin ediliyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Libya’daki şiddet olaylarını kınarken sivillere yönelik şiddetin en kısa sürede sona ermesini talep etti. Bu açıklama uluslararası kamuoyunun henüz Libya’daki durumun ülkenin doğusunun uluslararası koruma altına alınmasını gerektirecek kadar ciddi olduğuna inanmadığını gösteriyor.
Cambridge Üniversitesi’nden Libya uzmanı George Joffe, Kaddafi’nin mücadeleyi sürdürebilecek kadar etkili bir askeri gücü olduğunu ifade etti. Kaddafi’nin komutasında kendisine sadık silahlı milisler dahil 120 bin kişilik bir kuvvet olduğu, rejimin devrilmesi durumunda en çok kaybedecek olanların da bu grup olduğu belirtiliyor.
Joffe, “Kaddafi istediği kadar savaşmaya devam edebilir çünkü askerlerin taraf değiştirmesi onun kontrolündeki güçleri etkilemedi” dedi. Joffe özellikle Devrim Komiteleri’nin önemine dikkat çekti.
Analistler Kaddafi’nin 50 bin kişilik orduyu kendisine karşı bir tehdit oluşmaması özellikle zayıf bıraktığının da altını çizdi. Uzmanlar bu durumun askerlerin eline gerçek silahlar bile verilmemesi seviyesinde olduğunu ifade etti.
Londra’da bulunan Libyalı uluslararası hukuk uzmanı Said Cebbar ise, “Kaddafi gittiği yere kadar savaşırsa sonuç aşiret temellerinde ve bölgesel iktidarlarla bölünmüş, yönetilmeyen bir ülke ile kullanılamayan ya da yok edilmiş bir enerji zenginliği olacak” dedi.
Geçmişten bu güne direnişin kalesi olan Libya’nın doğusu için bir diğer seçenek de 1991’deki Körfez Savaşı’ndan sonra Kuzey Irak’ın bölünmesi misali otonom bir bölge olarak ayrılması.
Ayrıca Kaddafi Lahey’de bulunan Uluslararası Suç Mahkemesi’nde de insanlık suçu işlemekten yargılanabilir. Ancak Cebbar buna alternatif olarak uluslararası kamuoyunun Kaddafi’ye ve ailesine dokunulmazlık verebileceğini de belirtti.
Associated Press'in "Gadhafi survival means weak army, co-opted tribes" başlıklı analizinden derlenmiştir.
http://twitter.com/HurriyetPlanet