Ortadoğu’daki isyanlar ABD’yi savunmaya geçmeye zorladı
Güncelleme Tarihi:
Ortadoğu’da yaşanan protestoların ABD için stratejik öneme sahip Bahreyn gibi ülkelere sıçraması, Washington’un, yerel liderlerin reform çabalarını gözünde büyüttüğü yılların ardından geri adım atmasına neden oldu.
Çarşamba günü geniş çaplı protestolara tanık olan Bahreyn, sadece ABD’nin Basra Körfezi ve ötesindeki donanma gücünün ana kaynağı 5'inci Filo’nun merkezi değil, aynı zamanda, Suudi Arabistan ve diğer ABD müttefiklerinin, İran'ın bölgedeki nüfuzunu dengelemek için gösterdikleri çabanın kilit taşlarından biri.
Obama yönetimi, protestocuların taleplerine destek vererek ve yerel müttefik hükümetleri bu taleplerin karşılanması için daha fazlasını yapmaları yönünde teşvik ederek, yaşanan kargaşada orta nokta bulmayı amaçladı.
Başkan Barack Obama, “Sadece baskı aracılığıyla gücünüzü koruyamazsınız” diyerek, bölgenin genç nüfusu adına ekonomik durumun iyileştirilmesinin önemi üzerinde durdu. Obama, “Tunus ve Mısır’da yaşananların bir sonucu olarak, bölgedeki hükümetler bunu anlamaya başlıyor” ifadesini kullandı.
BAHREYN’İN ÖNEMİ BELGELERE YANSIDI
Bu hafta içinde yayımlanan bir dizi Wikileaks belgesi, Bahreyn’in Washington için taşıdığı askeri önemi ve ABD’nin, Bahreyn Emiri Şeyh Hamid bin İsa El Halife’nin reform yapma isteğine yönelik olumlu değerlendirmelerini ortaya koydu.
2008-2009 yıllarına ait bu belgeler, “eğer İran silahlı çatışmanın içine girerse, Bahreyn’deki Şiiler buna olumlu yaklaşır” fikrini öne çıkarıyor. Ayrıca, Hamid belgelerde “cana yakın ve merak uyandıran” biri olarak övülüyor, mutlak hakimiyet kuran biri olmaktan çok, reform için yapılan birçok talebe cevap veren “şirket kralı” olarak nitelendiriliyor.
Bu belgelerin ait olduğu dönemde, eski Başkan George W. Bush’un üst düzey danışmanlığını yapan isimlerden Elliott Abrams, “Hoşnutsuzluğu göz ardı edip etmediğimizi bilmiyorum. Reformların derecesini abartmış olabiliriz” dedi.
‘ŞİİLERİN GÜÇLENMESİ’ KAYGISI
Wikileaks belgeleri, Washington’un, bölgedeki ABD personelinin güvenliğinin sağlanmasına öncelik verdiğine işaret ediyor. Aynı zamanda, 2008’de 4 milyon dolar olan askeri yardımın miktarının artırılması çağrısı yapılıyor. Bugün, söz konusu yardımın miktarı yıllık 19 milyon dolar.
Öte yandan, Bahreynli politikacıların, İran’ın Şii muhalif politikacıları desteklediğine yönelik iddiaları doğrulayamadığı not düşülüyor.
Ada krallığındaki varlığını daha da güçlendirmeye başlayan ABD, bu bağlamda ilk olarak geçtiğimiz yıl 580 milyon dolarlık modernizasyon projesiyle Beşinci Filo’nun karargahını yeniledi.
Abrams, “ABD’nin bölgede yeniden konumlanmasının gerekmesi durumunda, bunun İran için 'çok büyük başarı' olarak görüleceğini… ve ABD’nin bölgedeki gerilemesini işaret edeceğini” söyledi.
Öne çıkan bir diğer endişe, Bahreyn’deki Şiilerin daha fazla güç sahibi olacağı öngörüsüne Suudilerin tepkisiydi.
Abrams bu konuda, “Bahreyn’de bir devrim yaşansa ve Şii yönetimi kurulsa, Suudi Arabistan, özellikle de Yemen hakkında zaten gergin oldukları bir dönemde, Şii nüfusunun ağırlıkta olduğu doğu eyaleti hakkında öfkeden köpürürdü. Bu daha büyük bir sorun” dedi.
http://twitter.com/HurriyetPlanet