Güncelleme Tarihi:
Enver Sedat'ın 1981 yılında suikast sonucu öldürülmesi üzerine cumhurbaşkanlığına getirilen ve o sıralarda fazla tanınmayan Mübarek'in, bunca yıl iktidarda kalabileceğini o günlerde pek az kişi düşünmüştü.
Sedat, baÅŸkent Kahire'de Ä°slamcı militanların düzenlediÄŸi suikast sonucu hayatını kaybettiÄŸinde; eski hava kuvvetleri komutanı, yeni cumhurbaÅŸkanı yardımcısı Mübarek, kılpayı hayatta kalmıştı. Çünkü saldırı anında Sedat'ın yanında oturuyordu.     Â
Mübarek o tarihten beri altı suikast giriÅŸimine maruz kaldı - sonuncusu 1995'te Afrika zirvesine katılmak üzere Etiyopya'nın baÅŸkenti Addis Ababa'ya vardığı sırada düzenlendi.                 Â
Hüsnü Mübarek, iktidarını mermilerden kaçma becerisinin yanında, Batı'yla yakın ilişki içinde olmasına ve güçlü muhalif hareketleri bastırmasına ya da geri püskürtmesine borçlu.
Bununla beraber ülke içindeki huzursuz ortam, bölgesel nüfuzunun zayıflaması, saÄŸlık durumunun kötüleÅŸmesi ve halefinin de belli olmaması, bir çoklarını Mübarek'in daha ne kadar iktidarda kalabileceÄŸini sorgulamaya itti.  Â
1928 yılında Kahire yakınlarında bir köyde doğan, Mübarek, özel yaşamını kamuoyu önünde yaşamamaya dikkat etti.
Kahire'deki Amerikan Üniversitesi'nden mezun, yarı İngiliz Suzanne Mübarek'le evliliğinden Gamal ve Ala adında iki oğlu bulunuyor.
Asla sigara ya da içki içmeyen Mübarek, güne sabah saat 6'da spor salonunda başlamasıyla ve sağlıklı bir yaşam sürmeye özen göstermesiyle biliniyor.
Mübarek rejimi
Hüsnü Mübarek, Sedat’ın suikaste uğramasından sekiz gün sonra yemin ederek cumhurbaşkanlığı görevine başladı.
İktidara gelmesinden bu yana, ülkeyi askeri bir lidere benzer bir tutumda yönettiğini söylemek yanlış olmaz.
Görevde olduğu onlarca yıl boyunca olağanüstü hal uygulamasını sürdürdü, polisin gözaltı yetkisini artırdı, temel hak ve özgürlükleri kısıtladı.
Mübarek yönetimi, bu sert rejimin İslamcı terör faaliyetleriyle mücadelede şart olduğunu savunageldi.
Zira İslamcı gruplar, Mübarek rejimi süresince sıklıkla Mısır'ın başlıca gelir kaynaklarından olan turizmi hedef aldı.
Hüsnü Mübarek, ülke içi istikrarın ve ekonomik kalkınmanın hakim olduğu bir dönemde kontrolü elinde bulundurduğundan, halkın büyük bölümü de Mısır'da iktidarın tek elde toplanmasını kabullendi.
Ancak son yıllarda demokrasiyi teşvik etmesi yolunda hem en güçlü müttefiki ABD'den hem de ülke içinden gelen baskılar arttı.
Mübarek tek parti rejimini değiştirmeye açık olduğunu söylese de reform yanlıları bu sözleri inandırıcı bulmadı.
Gösteriler ve Mısır
Çünkü Hüsnü Mübarek, 1981 yılından bu yana üç genel seçimi rakipsiz kazandı, ancak 2005'teki son genel seçimlerde ABD'nin de baskısıyla başka adayların da yarışmasına izin verdi.
Mısırlılar önceki seçimlerde parlamentonun gösterdiği tek bir aday için sadece "evet" ya da "hayır" oyu kullanabiliyorlardı.
Bununla beraber Mısır'da yaygın destek gören tek muhalif hareket olan Müslüman Kardeşler, siyasi yasaklı olduğundan aday çıkaramadı.
Mübarek, 2005 Eylül'ünde 77 yaşındayken genel seçimleri kazanarak cumhurbaşkanlığında beşinci dönemine başladı.
2010 yılının Mart ayında safrakesesi ameliyatı için Almanya'ya gitmesi, sağlığının bozulduğu yolundaki söylentileri daha da artırdı.
Bu tartışmalar, ne zaman önemli bir toplantıyı kaçırsa ya da medyadan uzak dursa, hemen alevleniyordu.
Hüsnü Mübarek'in iktidarına ilk ciddi direniş 2011'in Ocak ayında yaşandı, göstericiler sokağa çıkma yasağına ve toplum polisine direnerek Mübarek'in istifa etmesi çağrısıyla sokaklara döküldü.
Olaylar, Tunus devlet başkanının halk ayaklanmasıyla devrilmesinden bir kaç gün sonra başladı.
Mübarek sonunda 29 Ocak 2011'de istihbarat şefi Ömer Süleyman'ı cumhurbaşkanı yardımcılığına atadı. Bu adım, Mübarek'in orduya olan desteğini güçlendirme çabası olarak yorumlandı.
Muhalefet grupları, Mübarek’in 40 yaşındaki yatırım bankacısı oğlu Gamal'ı kendi yerine aday olarak gösterebileceği kaygısı içinde.
Gamal, cumhurbaşkanlığı hedefi olmadığını söylese de, iktidardaki Ulusal Demokratik Parti içinde önemli bir konumda bulunuyor, ekonomik ve siyasi reformların önde gelen savunucularından biri.
Artan protestolar karşısında canlı yayında televizyonlardan halka seslenen Mübarek, 2011 yılının Eylül ayında beş yıllık görev süresi dolduktan sonra tekrar aday olma niyetinde olmadığını açıkladı.
Mübarek, 1 Şubat 2011'de "Bu değerli ulus benim yaşadığım, uğruna savaştığım, topraklarını, egemenliğini ve çıkarlarını savunduğum yerdir. Bu topraklarda öleceğim. Tarih, başkalarını olduğu gibi beni de yargılayacaktır." diye konuştu.