Bin Ali: 23 yıl sonra ülkesinden kaçan lider

Bin Ali, 1987’de Tunus’a bağımsızlığını kazandırmasına rağmen daha sonra “Bunak” olarak adlandırılan, Habib Bourguiba’nın yerine geçti. Bütün Tunuslular, İslamcılar bile Bin Ali’nin gelişini “kansız ve şiddetsiz” bir görev değişimi olarak tanımladı.    �

Destekçileri, Bin Ali’yi lidersiz ülkenin “kurtarıcısı” olarak tanımlarken, Devlet�Başkanı’nın ülkede liberal bir ekonominin temellerini atmasını ve İslamcı Ennahdha Partisi’nin daha başlangıçta engellemesi takdirle karşıladı.

TUNUS’U MODERNLEŞTİRDİ

Bin Ali, Tunus’u Arap dünyasının ılımlı sesi haline getirirken, Batılı ülkeler, Devlet Başkanı’nın demokrasiye yönelik yavaş adımlar atsa da aşırı İslamcılara karşı sağlam duvarlar ören bir siyasetçi olarak kabul etti.

Bourguiba’yı başarısız olduğu gerekçesiyle görevinden alan Bin Ali, eski devlet başkanının�bir ülkeyi yönetmek için “çok yaşlı ve bunak” olduğunu söyledi ve kendi liderliğinin daha tamamen demokratik ve kendini sürekli geliştiren bir sürece ufuk açacağı sözünü verdi.

Bin Ali, göreve gelmesiyle birlikte, Bourguiba’nın yarattığı “ömür boyu başkanlık” olgusunu yok etti ve devlet başkanlığı şartlarını üçe indirdi.

10 milyon nüfuslu küçük ülkeyi, yavaş büyüyen ve genç nüfus patlaması yaşayan diğer Ortadoğu ülkelerine kıyasla, ekonomik anlamda oldukça başarılı bir şekilde yönetti.

İNSAN HAKLARI KONUSUNDA ELEŞTİRİLDİ

Tunus, Bin Ali döneminde, bir turizm cennetine dönüştü ve Kuzey Afrika’da istikrarlı bir bölgenin yaratılmasına yardımcı oldu.

Devlet Başkanı, yabancı liderlere Tunus’u “insan hakları konusunda öğrenecek bir şeyi olmayan bir ülke” olarak tanımlamaktan gurur duyuyordu.  

İnsan hakları savunucularıysa, Bin Ali hükümetinin cezaevinde yüzlerce siyasi suçluyu tutmasını sert bir dille eleştirdi

Bin Ali’yse bu suçlamaları şiddetle reddetti.

YETKİLERİ ADIM ADIM ARTTI

Tunus’ta insan hakları konusunda eksiklikler vardı, konuşma özgürlüğü yok denecek kadar azdı ancak yine de halk, Cezayir ve Libya’dan çok daha yüksek bir yaşam kalitesine sahipti.

Sosyal açıdan, Tunus’ta dayanışma politikası yine Bin Ali döneminde gerçekleşti. Sosyal haklardan yoksun kişiler için özel bir fon ve sosyal güvenlik sistemi kuruldu. Bin Ali, aynı zamanda, Bourguiba döneminde başlatılan, kadınlara hakları ve eğitimine daha fazla önem verilmesi gibi konuların da peşinden koştu.

Devrik Devlet Başkanı, bu şekilde Tunus’taki orta sınıfın desteğini kazandı.

Bin Ali, iktidarını muhalefeti susturup, silahlı kuvvetler ve medya üzerinde güçlü bir kontrol kurarak güçlendirirken, anayasada kendisine verilen yetkileri kademeli olarak artırdı.

Şu anda 74 yaşında olan Bin Ali, Tunus daha Fransız himayesi altındayken, orta halli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Tunus 1956’da bağımsızlığını ilan ettiğinde, Bin Ali 19 yaşındaydı.

Bin Ali, hem Fransa hem de ABD’deki askeri akademilerde eğitim aldı. Askeri eğitimin ardından, ordunun istihbaratına giren Bin Ali, 1985’te Tunus’un Güvenlik Bakanı oldu. Ertesi yıl İçişleri Bakanı oldu ve 1987’nin başlarında başbakanlık görevine getirildi.

Bin Ali’nin altı çocuğu var. Bunlardan çü kız ve ilk evliliğinden, iki kızıyla birlikte oğlu da Tunus’un siyasi işleri konusunda oldukça söz sahibi olan eşi Leyla’dan.�