Güncelleme Tarihi:
Mısır'da dün yüzlerce Hıristiyan’ın yılbaşı gecesi bombalanan İskenderiye’deki kiliseye doğru yürüyüşe geçmesiyle, acı bir anda öfkeye dönüştü. Sabah ayininde, papazın vaazı esnasında kadınlar gözyaşı döktü. Ardından, kadın ve erkekler kilisenin önünde toplanarak hükümet aleyhinde öfkeli sloganlar atmaya başladı.
1 Ocak gecesi düzenlenen ve 21 kişinin hayatını kaybettiği saldırının yaşandığı sokaktaki araba enkazları ve cesetler çoktan temizlenmişti. Ancak, Azizler Kilisesi’nin ve sokağın karşısındaki caminin duvarlarına sıçrayan kan hala silinmemişti. Kıpti Hıristiyanlar, kırık camların üzerinden yürüyerek, bir mezbahadaki gibi kan kokusu sinmiş suç mahalline yöneldi.
Yüzlerce polis, sokağın giriş çıkışlarını kapattı. Bu önlem, Hıristiyanların en çok ihtiyaç duydukları zamanda alınmamış bir güvenlik önlemiydi.
Yetkililer, saldırıyı düzenleyenin, cephanesini çivi ve bilyelerle güçlendiren bir intihar bombacısı olduğunu belirtti. Yılbaşı ayini esnasında patlayan bomba, ölenlerin yanı sıra 79 kişiyi yaraladı, çevredeki araçlar alev aldı. Yetkililer, patlamanın bir araçtan kaynaklandığı sonucuna vardı.
‘BU BİR HÜKÜMET POLİTİKASI’
Mısırlı yetkililer saldırının dış güçler tarafından gerçekleştirildiğini belirtirken, doğrudan El Kaide’nin adını anmadı. Her zamanki gibi, militan örgütün Mısır’da barınmadığı ifade edildi.
Ancak Azizler Kilisesi’ndeki hiçbir Hıristiyan bu açıklamalara inanmıyor. Onlar, saldırının ardından sokağın karşısındaki camide Müslümanlarla, ardından da polisle girdikleri çatışmada yetkililerin müdahalede bulunmadığını belirtiyor. Ebu Mark adındaki Kıpti cemaati üyesi, “Yaşanan sadece bir bombalı saldırı değildi. Bombalamanın ardından polis orada dikildi ve Müslümanlar ile Hıristiyanların birbirlerine saldırmasını izledi” dedi.
Diğer bir cemaat üyesi ise "polisin Müslümanlarla beraber Hıristiyanlara saldırmak için harekete geçtiğini, televizyonlarda anlatıldığı gibi saldırıya uğrayanların Mısır halkı değil, kilise olduğunu” söyledi.
Mısır’da yaşanan saldırı, Ortadoğu’daki Hıristiyan topluluklara yönelik şiddetin giderek artmaya başladığı bir dönemde yaşandı. Dahası, İskenderiye bombalaması, dikkatlerin Mısır’da giderek kötüleşen mezhep çatışmalarına odaklanmasına neden oldu.
Mısır nüfusunun yüzde 10'unu oluşturan Kıpti Hıristiyanlar, hükümetin ayrımcılığına uğradıklarını ve ihmal edildiklerini belirtiyor. Müslümanlar ise farklı kuralları ve düzenlemeleri olan Hıristiyanların özel muamele gördüğünü ve yasaların dışında yaşadıklarını öne sürüyor.
SALDIRILAR GİDEREK ARTIYOR
Tam bir yıl önce, Nag Hammadi kasabasında, silahlı bir saldırgan yılbaşı ayini sonrasında yedi kişiyi katletti. Azizler Kilisesi üyeleri, geçmişte yaşanan mezhep çatışmalarının yaşanan son trajediye dek devam ettiğini ifade etti.
Kilisenin papazı Victor Murab, “Kıpti cemaatine karşı yapılan ayrımcılık bir hükümet politikası ve bu insanların davranışlarına yansıyor” dedi. Murab, “El Kaide, Mısır’da örgütlenmiş bir halde bulunmuyor. Ancak bir fikir olarak varlığını sürdürüyor” dedi.
El Cezire, Pazar günkü saldırıyla bağlantılı olduğu düşünülen 17 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Ancak gözlemciler, suçluları sadece hapse atarak giderek büyüyen mezhep çatışmasının önüne geçilemeyeceğini belirtti.
Boyama şirketi sahibi olan Hıristiyan Fikri Cemal, “Nag Hammadi’deki katliamın ardından tutuklananlar hala hüküm giymedi. En son saldırının El Kaide olduğuna yüzde 80 eminim. Saldırganlar Müslüman’dı” dedi.
Cemal, halen Mısır’daki Hıristiyan azınlığı bekleyen en kötü senaryoların yaşanmadığını düşünüyor: “Arabaya konan bu bombanın ardından, başka saldırılar olacağını düşünüyorum. Kısa zamanda yeniden saldırı altında kalacağız.”
Bu yazı, "After Bombing, Egypt's Christian's Worship and Worry" başlıklı makaleden derlenmiştir.
http://twitter.com/HurriyetPlanet