Güncelleme Tarihi:
Washington’un Kırgızistan büyükelçisi Tatiana Gfoeller, gizli bir belgede, Edward’un İngiliz ve Kanadalı iş adamlarının katıldığı bir kahvaltıda “kibirli” konuşmaları yüzünden “kabalığa varan bir tartışmaya” yol açtığını belirtti.
Belgeye göre, İngiltere’nin özel ticaret temsilcisi olarak dünyayı dolaşan Andrew, 2008 yılında Bişkek’teki bir otelde düzenlenen iki saatlik kahvaltıda, İngiliz yolsuzlukla mücadele müfettişlerine saldırdı. Andrew, “ahmaklık” olduğunu söylediği olayın ardından, rüşvetle ilgili iddiaları inceleyen Guardian muhabirlerini “burunlarını her yere sokan gazeteciler” ifadesiyle hedef aldı.
Washington’a gönderilen Ekim 2008 tarihli belgede, Gfoeller, belgenin “Kaba İngiliz dili” başlıklı kısmında şu açıklamayı yaptı: “Andrew, İngiltere’nin ekonomik çıkarlarını yurt dışında desteklemeye geldi. Prens, Suudi Arabistan ile el-Yamama anlaşmasının ortadan kalkmasına neden olacak kadar “ahmak” olan İngiliz yolsuzlukla mücadele yetkililerine söylemediğini bırakmadı."
Gfoelle, “Prens, İngiliz savunma ve havacılık şirketi BAE Systems şirketini, Suudi güvenlik birimlerinin donanım ve eğitim anlaşmasını kabul etmesi için rüşvet alan Suudi kraliyet ailesinden üst düzey bir isme yönelik yapılan ve anlaşmanın dondurulmasına neden olan incelemeyi kastediyordu” dedi.
“YOLSUZLUĞA BULAŞMA”
Belgenin devamında, “Masanın etrafında oturan kraliçeye bağlı yetkililer, bu sözleri doğruladıklarını belirtircesine homurdandı. Andrew ardından, burunlarını her yere sokan ve İngiliz iş adamlarının işlerini yapmasını zorlaştıran “tamamlayıcı” gazetecilere, özellikle de Guardian muhabirlerine çattı. Dinleyiciler mecburiyetten Andrew’u alkışladı” deniyor.
Kahvaltının yapıldığı otelde şaşılacak bir açık sözlülüğe tanık olunurken, tüm iş adamları eğer Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev’in oğlu Maxim “kendi payını” almazsa, Kırgızistan’da hiçbir şeyin tamamlanmadığını hep bir ağızdan dile getirdi.
“Prens Andrew, ne zaman Kırgızistan’da iş yapıyor olsa sürekli Maxim’in ismini duyduğunu belirtti. Cesaretli bir iş adamı, Kırgızistan’da iş yapmanın, Yukon’da (Kanada’nın batı ucundaki eyaleti) 19’uncu yüzyılda iş yapmaya benzediği, sadece yerel yolsuzluk işlerine karışan birinin para kazanma imkanı olduğunu belirtti. Bu noktada Andrew kahkahayı patlattı ve ‘Tüm bunlar tam Fransa’yı çağrıştırıyor’ dedi.”
Altı dil konuşabilen Gfoelle’in raporunda iğneleyici kısımlar da bulunuyor. “İştahsızlığınızı tedavi etmeniz lazım” başlıklı kısımda Gfoelle, “Tekrar düşünceli görünen Prens, yabancıların Kırgızistan’daki yolsuzluğu değiştirebilmeleri için çok az şey yapabileceklerini belirtti. Kendilerinin değişim isteyen bir yüreğe sahip olmaları lazım. Tıpkı sizin iştahsızlığını tedavi etmeniz gibi. Bunu sizin için kimse yapamaz” ifadesini kullandı.
ABD’Yİ ÇEKEMEYEN PRENS
“Prens, ne zaman ABD ve İngiliz şirketleri arasında karşılaştırma olsa vatanseverliğini ortaya koydu. Örneğin, bir İngiliz iş adamı, ABD’nin İngiltere'ye kıyasla ekonomisinin çok daha güçlü olduğu ancak Kırgızistan ele alındığında her iki ülkenin yatırımlarının benzer olduğunu belirtmesinin ardından şu yorumu yaptı: Şaşılacak bir şey yok. ABD’liler coğrafyadan anlamıyor. Hiç de anlamadılar. İngiltere’de dünyanın en iyi coğrafya öğretmemelerine sahibiz.”
Andrew’un davranışlarını çok komik bulduğu Maxim Bakiyev, Kırgızistan’da yaşanan darbenin ardından İngiltere’ye sürgün edildi. İngiltere’ye yerleşme hakkı için başvuruda bulunan Maxim, yerel girişimlerde “pay” aldığı iddialarını reddetti.
Andrew’un Orta Asya’da ilişkilerinin iyi olduğu belirtilen bir diğer ülke Kazakistan, yolsuzluk konusunda söylentilerin olduğu bir ülke. Büyükelçi Richard Hoagland, Nisan 2009’da çektiği telgrafta, yolsuzluğun Kazakistan bürokrasisinde salgın hastalık gibi yayıldığını belirtti.
Bu yılın başlarında, devlet başkanının damadı Timur Kulibayev’in, Prens'in satmakta zorlandığı Surrey malikanesi için temsilcilerine malikanenin pazarlık fiyatının üstünde bir para teklif etti. Ayrıca, Kempinski Group şirketinin Bodrum’da yaptığı villaları satın alan Kulibayev, bunları aile ve arkadaşlarına hediye etti.
İngiltere İşçi Partisi milletvekili John Mann, iddialar hakkında, “Eğer bunlar doğruysa Prens Andrew kendisine verilen görevi yeteneklerini en iyi şekilde kullanarak yerine getirip getirmediğini düşünmeli” dedi.
Bu yazı "WikiLeaks cables: 'Rude' Prince Andrew shocks US ambassador" başlıklı makaleden derlenmiştir.
http://twitter.com/HurriyetPlanet