Güncelleme Tarihi:
HAARETZ: Gazze’ye gitmekte olan İran füzeleri ele geçirildi
Nijerya gizli servisi, Salı günü İran’dan gelen bir yük gemisinden boşaltılan 13 adet konteynırda İran’a ait silah ele geçirildiğini açıkladı. İsrail savunma kaynakları, Gazze’yi kontrol eden Hamas militanlarına silah gönderilmek için İran’ın yeni bir kaçakçılık güzergahı denemeye çalışıyor olabileceğini ifade etti.
Yer kaplamasıyla sarılarak kamufle edilmek istenen silahlar arasında RPG, el bombaları ve çeşitli patlayıcılar bulunuyor. Nijeryalı yetkililer, Lagos limanında yükünü boşaltan geminin birkaç saat sonra yoluna devam ettiğini belirtti.
Nijerya Ulusal Güvenlik yetkilileri, aldıkları istihbarat sonucu böyle bir duruma karşı hazırlıklı olduklarını söylerken, silahların yüklü olduğu gemi hakkında bilgi vermeyi reddetti. Yetkililer, silahların imha edileceğini belirtti.
İsrail, Kızıl Deniz üzerinden Sudan bölgesine ve Sinai Yarımadası üzerinden Gazze’ye silah ulaştırmak konusunda sıkıntı yaşayan İran’ın, Afrika üzerinden yeni bir kaçakçılık yolu denediğini düşünüyor.
INDEPENDENT: Cameron ile AB arasında bütçe kavgası yaşanıyor
Avrupa Birliği (AB), İngiltere’nin yeni bütçe değerlendirmesini kısa bir süre önce açıklayan Başbakan David Cameron’dan birliğin harcamalarına olan katkısını artırmasını istiyor. Cameron, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu’nun yüzde 6 artırmak istediği AB bütçesini değerlendirmek için Brüksel’e gidecek.
Geçtiğimiz hafta AB’nin bütçe artırımı isteğini “tamamen sorumsuzca ve kabul edilemez olarak” niteleyen Cameron, birliğin gelecek yılki harcamalarının “askıya alınması veya dondurulmasını” talep etti. İngiliz yetkililer, AB bütçesinin en az yüzde 2.9 artırılması konusunda uzlaşmaya varılması gerektiğini savunurken, AB, 300 yeni personelin işe alınması ve New York, Pekin ve Moskova’da yeni bürolar açılması için bu paraya ihtiyacı olduğunu belirtti.
AB’nin bütçe artırım isteği İngiltere’deki muhafazakar kesimde tepkiye neden olurken, Cameron bütçe artırımını düşünülen en düşük değere, yüzde 2.9’a çekebilmek için görüşmeler yapacak. Ancak Cameron AB liderlerini ikna edebilse bile en düşük bütçe artırımı gelecek sene İngiltere’ye ek 400 milyon dolarlık fatura demek. Cameron’ın en büyük avantajı ise İngiltere gibi bütçenin yüzde 6 artırılmasına karşı çıkan Avusturya, İsveç ve Hollanda gibi AB ülkelerinin desteğini arkasında bulundurması.
NEW YORK TIMES: Seçimler öncesinde Obama’yı endişelendirecek anket
New York Times ile CBS News’in düzenlediği seçim anketi, ABD Başkanı Barack Obama’yı başkanlığa getiren seçmen gruplarının büyük oranda Cumhuriyetçilerin safına kaydığını gösterdi. Bin 173 seçmen arasında yapılan ankette, seçmenlerin yüzde 46’sı Cumhuriyetçilere, yüzde 40’ı ise Demokratlara oy vereceğini belirtti.
Ankete göre, Cumhuriyetçiler Katolik Kilise’si üyesi, orta sınıf, bağımsız ve kadın seçmenlerin neredeyse tümünün desteğini almış durumda. Bu seçmenler, 2008’de Obama’nın Beyaz Saray’a çıkmasında ve 2006’da Demokratların Kongre’de üstünlük sağlamasında en büyük rolü oynamıştı.
2 Kasım’da yapılacak ara seçimlerde, Senato adayları arasındaki yarışta kadın seçmenlerin 1982’den bu yana ilk kez Cumhuriyetçilere daha fazla destek verebilme olasılığı bulunuyor. Ankete katılan seçmenlerin yüzde 57’si, politik tecrübesi fazla olmayan adaylara oy vermeyi düşünmüyor. Seçmenler ayrıca, Cumhuriyetçilerin iş olanakları yaratma ve borç açığını kapatma konusunda daha başarılı olacağına inanıyor.
Ankette yer alan her 10 kişiden dokuzu hükümet harcamalarının önemli olduğunu savunurken, Obama yönetiminin emeklilik yaşını ve vergileri artırma yoluyla sosyal güvenlik ödemelerini yükseltmesine karşı çıkıyor.
WASHINGTON POST: ABD ve Avrupa İran yaptırımlarında çatışıyor
ABD ve Avrupa’nın İran üzerinde uyguladığı ekonomik yaptırımlar, orta sınıf İran halkı üzerindeki baskıyı artırıyor. Avrupa Birliği’nin (AB) bu hafta onayladığı yaptırımlar ise Haziran ayında Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen kararların çok ötesine geçiyor. Diğer yandan, Avrupa, İran halkının ihtiyaç duyduğu enerji ticaretini ABD’nin isteklerine ters düşmesine rağmen önlemiyor.
ABD Kongre’sinde kabul edilen yasamanın aksine, Avrupa İran’a petrol ve doğalgaz ticareti yapılabilmesine olanak sağlıyor. Avrupalı bir diplomat, İran’a yapılacak olan bir enerji transferinde yasadı kabul edilen başka unsurlar bulunmadığı sürece ticarete izin verdiklerini, bu aşamada Birleşmiş Milletler’in kabul ettiği yaptırımlarla uyuşmayan ABD önlemlerini dikkate almadıklarını söyledi.
AB, yakıt transferi dışında İran’ın petrol ve doğalgaz ticareti yapmak için ihtiyaç duyduğu finansal işlemlere de izin verecek. ABD ise İran’a petrol satan şirketlere ceza uyguladığı gibi Tahran’la anlaşması bulunan tüm uluslar arası şirket ve rafinerilere anlaşmalarını iptal etmeleri için baskı kuruyor. Avrupa’nın yaklaşımına rağmen, kıtanın birçok enerji devinin İran’la anlaşmalarını kesmesi Tahran’ı zor durumda bırakıyor. Haziran ayı istatistiklerine göre, rafine kapasitesi düşük olan İran her gün 4.7 milyon galon (17.78 milyon litre) rafine edilmiş petrol ihraç etmek zorunda.
Dahası, Avrupa’nın birçok havaalanı İran Havayollarına ait uçaklara yakıt ikmali yapmayı reddediyor. Ancak AB, bu tür bir uygulamaya izin veren yasal zeminin olmadığını belirtti.
AFP: İngiltere’de yeni doğan erkek bebekler için en çok tercih edilen isim: Muhammed
İngiltere Ulusal İstatistik Bürosu’nun Çarşamba günü açıkladığı verilere göre, Muhammed ismi 2009’da İngiltere ve Galler’de yeni doğan erkek bebekler için en çok tercih edilen isim oldu.
Muhammed’in en çok kullanılan iki yazımı, 2009’da doğan yedi bin 549 erkek bebek için seçilen isimler arasında 16’ıncı ve 36’ıncı sırada yer aldı. Böylece, genel değerlendirmede en çok beğenilen erkek bebek ismi sıralamasında Muhammed birinci oldu.
Muhammed’in yazımları arasında bulunan “Mohammed”, İngiltere’nin merkez bölgelerinden West Midlands’de en çok tercih edilen isim olurken, Londra’da dördüncü sırada yer aldı. Diğer yandan, Muhammed 12 farklı yazımıyla teker teker değerlendirildiğinde, birincilik Oliver ismine ait. 2009’da İngiltere ve Galler’de 706 bin 248 bebek dünyaya geldi.
RFE/RL: NATO Rusya’yla yeni bir sayfa açmak istiyor
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, gelecek ay Lizbon’da düzenlenecek NATO zirvesinin Rusya ile ilişkilerde yeni bir sayfanın açılmasına tanık olacağını belirtti. Rasmussen, Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in katılacağı zirvenin 2002’de NATO-Rusya Konseyi’nin kurulmasından bu yana yapılacak en önemli işbirliği adımı olacağını belirtti.
Rasmussen, Rusya’nın Afganistan’daki koalisyon birliklerine helikopter temin etmesi adına ABD ile görüşmeler yürüttüğünü, daha kapsamlı işbirliği görüşmelerinin ise Lizbon’da düzenleneceğini söyledi. Rusya Savunma Bakanı Anatolu Serdyukov, Rusya’nın Afganistan’da Batılı güçlere yardım etmek istediğini, koalisyon güçlerinin Afganistan’da geri çekilmesinin Orta Asya’daki stratejik dengelerde çok olumsuz etkilere neden olabileceğini ifade etti.
Öte yandan, Rus basını NATO’ya yapılacak yardımın belli şartlara dayanacağını ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un NATO’nun yeni üye ülkelerin topraklarında belirgin bir askeri güç konuşlandırmasını istemediğini belirtti.
BBC TÜRKÇE: AB'de Lizbon anlaşması krizi
Almanya ile Fransa'nın, Avrupa Birliği'nin işleyişiyle ilgili yeni düzenlemeler getiren Lizbon anlaşmasını değiştirme planları birlik içinde gerginliğe neden oldu.
Avrupa Komisyonu'nun adaletten sorumlu üyesi Viviane Reding, yıllar süren sancılı bir onay süreci ardından geçen sene yürürlüğe giren anlaşmada değişiklikten söz etmenin "sorumsuzca" bir davranış olduğunu söyledi.
Değişiklik önerileri, ulusal borçlar konusundaki kuralların sıkılaştırılmasını öngörüyor.
Fransa'nın Avrupa işlerinden sorumlu bakanı Pierre Lellouche, bugün Reding'e yanıt verdi ve Lüksemburglu siyasetçinin ifadelerinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Reding daha önce de Fransa'nın çingeneleri sınırdışı etme kararına sert tepki göstermiş ve bunu İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Nazi uygulamalarına benzetmişti.