Güncelleme Tarihi:
Tahran’ın nükleer girişimlerini sınırlamak için yaptırımların bir araç olarak kullanılmasının etkinliğini sorgulayan Gül, Tel Aviv Mavi Marmara baskını için özür dilemedikçe Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzelmeyeceğinin altını çizdi.
Gül Türkiye’nin nükleer silahların yayılmasını önlemeye kararlı olduğunu ve İran’la yaşanan nükleer gerginlik konusunda diplomatik bir çözüm için baskı yaptığını söyledi. Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin ABD ve İran’ın nükleer silah sahibi olmasını önlemeye çalışan diğer ülkelerle “hem göz önünde hem de perde arkasında aktif bir işbirliği içinde olduğunu” söyledi.
Birleşmiş Milletler Genel Konseyi yıllık toplantısı için geldiği New York’ta konuşan Gül, Türkiye’nin BM’nin İran’a uyguladığı yaptırımları kabul edeceğini ifade etti ancak sert ekonomik önlemlerin İran konusunda yapıcı olmayacağı uyarısında bulundu. Gül genel olarak, böyle adımların “toplumlar arasında nefret ve düşmanlık duyguları”nı besleyeceğini söyledi.
“Biz nükleer meseleleri hafife almıyoruz” diyen Gül, İran’ın nükleer silah sahibi olması durumunda tehdit altına giren ilk ülkelerden birinin Türkiye olacağını belirtti. Aynı zamanda Türkiye’nin bölgede barışı korumaya niyetli olduğunu da ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Eğer bölgede istikrar olmazsa, ekonomik işbirliği de olmaz” dedi
ABD’nin Irak işgaliyle başlayan savaşın, yarattığı siyasi istikrarsızlık ve ekonomik dengesizlikle “Türkiye için yüksek bir maliyeti olduğunu” belirten Gül İran’da da aynı sorunu görmek istemediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, İsrail’in Mayıs ayındaki operasyondaki tavrının “göz ardı edilebilecek bir şey olmadığını” belirterek Tel Aviv’e uluslararası hukuk doğrultusunda bir muamele yapılması gerektiğini belirtti. Gül, “Daha sonra normalleşmeden bahsedebiliriz” dedi.
“Hata kabul edilmeli, bir özür dilenmeli ve tazminat ödenmeli” diyen Gül, iki ülke arasındaki ilişkilerin şu anki durumundan memnun olmadıklarını ancak sorumluluğun Türkiye’de olmadığını ifade etti.
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in Pazartesi günü yaptığı “baskın için özür dilemediğimiz için görüşme iptal edildi açıklamasına karşı çıkarak, “Ben hiçbir toplantıyı iptal etmedim” dedi. Gül ortada üzerinde anlaşılmış bir program olmadığını da sözlerine ekledi.
Türkiye’nin Batı’dan uzaklaştığı yönündeki eleştirileri de reddeden Gül, anayasa referandumunun Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde demokratik kurumları güçlendirme çabasının bir parçası olduğunu belirtti.
Türkiye’nin AB’ye tam üyelik için çalışan bir üyelik için çalıştığını ifade eden Cumhurbaşkanı, “Türkiye’nin yönü bellidir” dedi.
Wall Street Journal'da yayımlanan "Turkey Questions Sanctions on Iran" başlıklı röportaj haberden derlenmiştir.
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet
Hürriyet'i Twitter'da takip etmek istiyorsanız:
http://twitter.com/HurriyetPlanet