Dünya basınından manşetler - 22 Temmuz

Güncelleme Tarihi:

Dünya basınından manşetler - 22 Temmuz
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 22, 2010 10:17

Dünya basınında bugün öne çıkan manşetler:

Haberin Devamı

THE NEW YORK TIMES: Obama finans reformunu imzaladı

ABD Başkanı Barack Obama bugüne kadar hazırlanmış en geniş kapsamlı  finansal düzenleme reformunu imzaladı. Obama, attığı imzayla Demokrat Parti’nin Kasım ayındaki ara seçimler öncesinde yapacağı son büyük reformu kabul etmiş oldu.

 

Ancak Obama’nın finansal düzenleme reformuna sıcak bakmayan Wall Street grupları, Başkan'ın ABD’deki şirketlerle giderek daha da sertleşen ilişkiler benimsediği eleştirisini yöneltti.

 

ABD’nin önde gelen şirketlerinin CEO’ların oluşturduğu Business Roundtable grubu, kabul edilen reform yasasının ABD’yi yanlış yöne soktuğunu ve yatırım ile iş sektörünün büyümesini olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Benzer eleştiriler ABD Ticaret Odası ve çeşitli iş gruplarından da geldi.

Haberin Devamı

 

Demokrat Parti ve Beyaz Saray ise Büyük Buhran’dan bu yana yaşanmış en ağır ekonomik bunalım olan 2008’deki ekonomik krize karşı en iyi cevabın, kabul edilen reform olduğunu düşünüyor.

 

Kabul edilen yasa ile hükümet şirketler üzerindeki denetimini artıracak, borsadaki işlemler üzerinde incelemeler yoğunlaştırılacak ve tüketicileri koruyan düzenlemeler güçlendirilecek. Ayrıca, finansal sistemi tehdit edebilecek riskleri denetleyen bir panel oluşturulacak.

 

JERUSALEM POST: Gazzeli girişimciler Hamas’ın gelmesinde bu yana ilk ekonomik programı başlattı

Bir grup Filistinli IT (bilgi teknolojileri) girişimcisi, uluslararası yardımları kullanarak Hamas’ın kontrolü ele geçirdiği 2006 senesinden bu yana Gazze Şeridi’ndeki ilk ekonomik programı başlattı.

 

“EnTeG” adlı proje, Gazzeli yazılım üreticilerine İsrail’in uyguladığı ithalat kısıtlamalarını aşarak internet kullanma imkânı verecek. Fransa Gelişim Kurumu, proje kapsamında Filistin Bilgi Teknolojileri Şirketleri Derneği’ne (PITA) 500 bin euro yardımda bulunacak. Yapılan yardımla Gazze Şeridi’nde yıllardan beri ilk özel sektör kalkınma projesi hayata geçirilmiş olacak.

Haberin Devamı

 

PITA’nın CEO’su Laith Kasis, Hamas’ın Gazze Şeridi’nde kontrolü ele geçirmesinden bu yana hiçbir kalkınma projesi yapılmadığına dikkat çekti. Kasis, İsrail’in uyguladığı abluka yüzünden uluslararası kalkınma ve yardım topluluklarının Gazze’ye yapılacak gıda ve barınma yardımlarını öncelik olarak belirlediklerini ifade etti.


Kasis, ancak yakın dönemde uluslararası kurumların Gazze’deki özel sektör ve ekonomik gelişim alanlarına ilgi göstermeye başladığını söyledi. Yapılan 500 bin euroluk yardım, 18 ay boyunca Gazze IT sektörü, ticari görevler ve spesifik IT şirketlerinin başlatacağı ilk faaliyetlerin desteklenmesi için kullanılacak. PITA, gelecek beş sene içinde ise 3 milyon euro yardım daha elde etmeyi umuyor.

Kasis, projenin konseptinin Gazze’deki IT şirketleri için yerel piyasa oluşturmak ve IT hizmetleri sunabilmek için bölgesel piyasaları tanımak olduğunu, ayrıca Gazze’deki ürün ticaretini artırmak olduğunu söyledi.

HAARETZ: İsrail Lübnan yardım filosunu engellemek için kampanya başlattı

Haberin Devamı

İsrail Dışişleri Bakanlığı, ülkenin büyükelçilerine çağrıda bulunarak ABD, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Mısırlı yetkilileri Gazze’ye gönderilecek son yardım filosunun durdurulması için Suriye ve Lübnan’a baskı yapmaya ikna etmelerini istedi.

 

İsrailli yetkililer Suriye’nin de filonun oluşturulmasında yardım ettiğini ve bu ülkeye de çağrıda bulunacaklarını belirtti. Yetkililer, Hizbullah’ın da rolü olduğunu düşündükleri filo için “açık ve organize edilmiş provokasyon” yorumunu yaptı.

 

Filonun resmi olarak Filistinli işadamı Yasser Kaşlak tarafından düzenlendiği, Kaşlak’ın geçtiğimiz ay içinde de Lübnan’dan yola çıkacak bir filo oluşturmak istediği ancak başarısız olduğu belirtildi.

Haberin Devamı

 

İsrail, uluslararası kamuoyuna bu filonun çok ciddi bir mesele oluşturduğunu çünkü düşman kabul edilen bir ülkenin limanından yola çıkacağını vurguladı. Geçtiğimiz hafta Libya’nın Gazze’ye yollamak istediği bir gemi Mısır’ın yardımıyla bu ülkenin El Ariş limanına yöneltilmişti. İsrail, Lübnan’dan yola çıkacak filo konusunda da benzer işbirliği görmeyi umuyor.

 

Öte yandan, İsrail 31 Mayıs günü Gazze Özgürlük Filosu’na düzenlenen baskında ele geçirilen üç geminin, Ankara’nın bu gemilerin bir daha benzer eylemlerde kullanılmayacağına dair yazılı açıklama yapmaması halinde iade edilmeyeceği yineledi.

 

BBC: Çad: Ömer Beşir tutuklanmayacak

Çad, resmi bir ziyaret düzenlemek için başkenti Ndjamena’da bulunan Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir'in tutuklanması gibi bir durumun söz konusu olmadığını açıkladı. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Beşir’in savaş suçları ve soykırım suçlaması nedeniyle gözaltına alınması gerektiğini belirtti.

Haberin Devamı

 

Çadlı bir bakan, ülkesinin UCM’yi tanıdığını ancak bağımsız bir ülke olduğu için uluslararası örgütlerin emirleri doğrultusunda hareket etmeyeceğini belirtti. Kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden Beşir ise, Çad’da bölgesel bir toplantı için bulunuyor.

 

Beşir, 2009’da UCM tarafından suçlandığından bu yana ilk kez UCM üyesi olan bir ülkeye ayakbastı. Beşir, Birleşmiş Milletler (BM) tahminlerine göre ülkesinin Darfur bölgesinde 300 bin kişinin öldüğü, 2.7 milyon insanın ise evini terk etmek zorunda kaldığı şiddet olaylarından sorumlu tutuluyor.

 

Çad’da meslektaşı Idriss Debi tarafından sıcak bir şekilde karşılanan Beşir, burada Sahel Sahara Ülkeleri Birliği (CENSAD) toplantısına katılacak. UCM, Çad’ın verilen kararı uygulaması ve Beşir’i tutuklaması gerektiğini belirtti ancak, Çad Beşir’in ülkesine sorunsuz bir şekilde döneceğini ifade etti.

 

GUARDIAN: Clegg’in Irak gafı kabinede tartışma başlattı

İngiltere Başbakan yardımcısı Nick Clegg, Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada Irak savaşının yasa dışı olduğunu ifade etmesinin ardından, savaş hakkındaki duruşunu netleştirmesi için açıklama yapması talebiyle karşı karşıya kaldı.

 

Clegg, açıklamasının şahsi olduğunu belirtti ancak yargıçlar bir devlet bakanının bu tür açıklamaları resmi mercilerde ifade etmesinin İngiltere’yi uluslararası mahkemelerde zor duruma düşürebileceği uyarısında bulundu.

 

University College London'da hukuk profesörü olan Philippe Sands, Clegg’in devlet bakanı unvanıyla parlamentoda yaptığı açıklamanın, uluslararası mahkemelerin dikkatini çekecek yasal bir durum olduğunu ve Irak savaşının yasal olup olmadığı konusunda tartışmalara yol açabileceğini belirtti.

 

Clegg, Irak savaşının başladığı dönemde Dışişleri Bakanı pozisyonundaki Jack Straw hakkında, “Onun anı kitabını çıkarmasını bekleyebiliriz. Ancak belki bir gün aldığı en korkunç karar için hesap verecektir, yani Irak’ın işgali için” demiş ve tartışmalara neden olmuştu.

 

Yetkililer, Clegg’in sözlerinin yasal olarak büyük önem taşıdığını çünkü konuşmasını yaptığı makamın Avam Kamarası olduğunu ifade etti.

 

WASHINGTON POST: Doğalgaz ve petrol lobicileri hükümet için çalıştı

Washington Post’un analizine göre, bugün doğalgaz ve petrol şirketleri için çalışan her dört lobiciden üç tanesi geçmişte hükümet görevlerinde yer aldı. Bu bağlamda, ABD Kongresi’nde görev yapmış 18 kişi ile başkanlık pozisyonlarına atanmış onlarca kişinin enerji şirketleri adına lobiciliğe soyunmuş olmaları sonucu ortaya çıkıyor.

 

Hatta, bir zamanlar Meksika Körfezi’nde doğalgaz ve petrol aramak için düzenlenen sondaj çalışmalarını incelenmesi için görevlendirilen müfettişlerden bazıları, bugün inceledikleri şirketler adına lobi faaliyetleri yürütüyor.

 

Doğalgaz ve petrol sanayi, 600’den fazla kayıtlı lobicisiyle bugün Washington’da en fazla lobi faaliyeti sürdüren sektör konumunda. Bu durum, BP'nin Meksika Körfezi’nde neden olduğu felaketin ilk günlerinde de kendini göstermişti. Sondaj çalışmaları için yeni ihalelerin alınması ve petrol kullanımına getirilmek istenen yasaklar Cumhuriyetçi Parti tarafından sert tepkiyle karşılaştı. Demokrat Parti’nin petrol üreten eyaletleri de bu yasaklara karşı geldi.

 

İçişleri Bakanlığı’nın petrol sektöründeki işlemlerini takip eden Project on Government Oversight grubu, sektörde yer alan lobici sayısının şaşırtıcı boyutta olduğunu, ortaya çıkarılan tablonun ardından ABD Kongresi ile sanayi arasındaki ilişkilerin nasıl geliştiğini anlamanın kolay olduğunu belirtti.

 

Post’un hazırladığı rapor, Meksika Körfezi felaketinde sorumlu olan BP ve diğer şirketlerin, Kongre üyeleri, Kongre’de çalışan personel ve bürokratların toplamından daha fazla lobiciye sahip olduğunu ortaya koydu. Analiz, sadece BP’nin iç ve dış politikada hükümet tecrübesi bulunan en az 31 lobici aldığını tespit etti.

 

FINANCIAL TIMES: Salmond, Megrahi konusunda pişman değil

İskoçya Başbakanı Alex Salmond, hükümetinin Lockerbie bombacısı olarak bilinen Libyalı Abdelsehat El Megrahi’nin tutuklu bulunduğu hapishaneden salıverilmesi kararı almasından dolayı pişmanlık duymadığını belirtti. ABD’nin karara verdiği sert tepkiye karşılık, Salmond, Megrahi konusunda bakanları arasında yapılmış tüm yazışmaların ABD’li ve İngiliz yetkililere sunulabileceğini belirtti.

 

Salmond, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Sadece doğru inançla karar alırsınız. Bunu yaptığınız sürece de pişmanlık duymazsınız” dedi. Salmond ayrıca, Megrahi’nin salıverilmesi konusunda hükümetinin BP tarafından lobi faaliyetleriyle ikna edilmediğini ve şirketle hiçbir zaman bağlantıya geçmediklerini belirtti.

 

Salmond, 2007 yılında dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair’in verdiği bir karar doğrultusunda Megrahi’nin salıverilmesine “önlenmesi gereken kusurlu bir süreç” olduğu için karşı geldiklerini ifade etti.

 

İskoçya Adalet Bakanlığı’nda görevli Kenny MacAskill, 1988 yılında bombalama sonucu İskoçya’nın Lockerbie kasabasına düşen ve 270 kişinin ölümüne neden olan facianın sorumlusu Megrahi’ye prostat kanseri teşhisi konduğunu ve üç ay ömrü kaldığı belirtildikten sonra serbest bırakıldığını açıkladı.

 

Salmond, Megrahi’nin salıverildiği iki günlük süreçte soruşturma açılması önerilerini reddetmişti. Diğer yandan, BP’nin bu dönemde lobi faaliyetleri yürüterek, Libya’da kazanmak istediği petrol anlaşmalarını ortaya çıkaracak bir denetlemenin önüne geçtiği düşünülüyor.

 

ASSOCIATED PRESS: Taliban Kabil zirvesini başarısızlık olarak niteledi

Taliban, bu hafta içinde Kabil’de düzenlenen ve Afganistan’ın geleceğinin değerlendirildiği uluslararası konferansın “belirsiz ve çok kötü bir gündeme sahip olduğunu” ifade etti. Taliban, konferansın ABD ve müttefiklerinin Afganistan’ı kendi kaderiyle baş başa bırakmak istediklerinin ve suçu merkezi hükümete yüklemeye çalıştıklarının bir işareti olduğunu söyledi.

 

ABD dâhil 60 ülkenin dışişleri bakanının katılımıyla Salı günü başlayan konferansta, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, 2014 yılı itibariyle ülkedeki güvenliğin yerel güçlere geçmesini öngören plan sunmuştu.

 

Taliban, internet sitesinde İngilizce yayımladığı mesajda, “ABD ve müttefiklerinin Afganistan meselesini çözümlemekte başarısız olduğunu” belirtti.Açıklamada, Afganistan’daki sorunu çözmek için gösterilen tüm eylemlerin en başından başarısızlığa mahkûm olduğu ve düzenlenen konferansın gündemine bakarak, koalisyon güçlerinin Afganistan’dan çekilmek niyetinde olduklarının anlaşıldığı ifade edildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!