İsrail yalnız kaldığını kabul etmek istemiyor
Güncelleme Tarihi:
Bütün gerçekler henüz bilinmiyor olsa da Gazze’ye insani yardım götüren gemilere yapılan saldırı sonrasında en azından 10 kişinin hayatını kaybetmesi, büyük bir halkla ilişkiler felaketinin bütün özelliklerini taşıyor.
Gazze’ye giden gemideki aktivistlerin, İsrail askerlerine şiddetle karşılık vermiş olabileceği konuşuluyor. İsrail ordusu kendilerine ateş açıldığını, bıçak ve sopalarla kendilerine saldırıldığını iddia ediyor.
Saldırı uluslararası kamuoyundan hızlı bir tepki gördü. Türkiye büyükelçisini geri çağırdı ve “İsrail’in bu olayın sonuçlarına katlanacağı” konusunda bir uyarı mesajı yayınladı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, inceleme yapılması çağrısında bulundu, Avrupalı hükümetler gelişmeyi büyük bir şaşkınlıkla karşıladıklarını açıkladı.
Olayı dışarıdan izleyen binlerce kişi ise insani yardım gemisine deniz komandoları gönderen İsrail’in olayın sonuçlarına katlanmasını sağlayacak neyi olduğunu merak ediyor.
Haaretz gazetesinden Amos Harel, “İsraillilerin uluslararası kamuoyunun gözünde kendilerine verdiği zarar abartılmamalı” derken, mağdurlar arasında olduğu iddia edilen İsrailli Arap bir aktivistin isyanlara ve hatta üçüncü intifadaya bile neden olabileceğini ifade etti.
GOLDSTONE RAPORU GERİDE KALACAK
Uluslararası kamuoyunun Gazze’ye giden insani yardım gemisine yapılan saldırıya verdiği tepki çoktan Goldstone Raporu’nu geride bıraktı.
İsrailliler ülkelerine karşı bir “propaganda savaşı” başlatıldığını, yapılan eleştirilerin hepsi olmasa da büyük bir kısmının haksız olduğunu ve gerçekte tartışılması gereken konunun Hamas ve Hizbullah gibi açık açık İsrail’in yok olmasını isteyen radikal gruplar olduğunu söylüyor.
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Ayalon gibi Tel Aviv hükümetinin lafını esirgemeyen yetkilileri de bu görüşte. Hatta Ayalon, yardım gemilerini nefret ve şiddet filosu olarak tanımladı ve gemide yer alan aktivistleri El Kaide ile bağlantılı olmakla suçladı.
Diğer bir deyişle, İsrailli yetkililer gerçeği yani İsrail’in dünyadaki müttefiklerini ve yakın arkadaşlarını kaybettiğini kabul etmek istemiyor.
Bu olayın ardından, boykot kampanyalarının hız kazanacağı, bunun İsrail ekonomisine zarar vereceği ve diplomatik açıdan, özellikle Avrupa’da İsrail’in yalnız kalacağını tahmin etmek hiç de zor değil.
İsrail’i bu sıkıntıdan kurtaracak tek şey, harekete geçmek için her türlü fırsatı değerlendiren Filistin’den gelecek şiddetli tepkiler olabilir.