Kuzey Kore'den yükselen tehdit gerçek mi?
Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz yıllarda Kuzey Kore’nin sıkça dile getirdiği düşmanca söylemlere karşılık, kapsamlı bir savaşa geri dönülmesinin mümkün olmadığı yaygın olarak kabul edilen bir kanı haline geldi. Bu inanış son günlerde bir tartışmaya dönüştü.
En basitinden söylemek gerekirse, Kim Jong Il kazanamayacağını bildiği bir savaşa asla girmez. Ancak Hillary Clinton’ın hafta sonu yaptığı gibi bir ABD Dışişleri Bakanı, Kore Yarımadası’ndaki durumu “bir hayli tehlikeli” olarak tanımlaması ve riskin artabileceği konusunda uyarı yapmasıyla bu yaygın kanının sorgulanmasının zamanı da geldi.
Ancak eğer bu konuda sözü geçen şey paraysa, Güney Kore piyasaları Clinton’ın söylediklerini reddedercesine yukarıda kapandı. Ancak Güney Kore para birimi 26 Mart’ta geminin batışından bu yana yaşanan düşüşünü sürdürdü.
Mali analistler Güney Kore Devlet Başkanı’nın Kuzey’le ticareti yasaklayıp Kaseong bölgesini yasağın kapsamının dışında bıraktığı ve Kim’den adıyla bahsederek tansiyonu daha fazla yükseltmemek adına çok dikkatle hazırladığı konuşmasını can kulağıyla dinledi.
Hana Daetoo Securities’den piyasa analisti Kwak Joong-bo, Kuzey-Güney gerginliğinin “olumlu bir gelişme olmadığını” ancak piyasaların yine de “çok ciddi” bir durum yaşanana kadar gücünü koruyacağını söyledi. “Ciddi derken savaştan bahsediyorum” diyen Kwak, bu ihtimalin çok düşük olduğunun altını çizdi. Ancak yine de Kore’de yaşanan gelişmeler çok hafife alınmamalı.
Seul, ABD’nin tam desteğiyle Kuzey Kore’nin karadan, denizden ve havadan yaptığı saldırılar konusunda sessiz kalmayacağını açıkladı. Güney Kore’nin daha etkin bir savunma konumuna geçişi bir dahaki sefere iki ülkenin donanmalarının burun buruna geldiği noktada riskin daha yüksek olacağı anlamına geliyor.
Uluslararası Kriz Grubu analistlerinden Daniel Pinkston, “Kaygılı olmak için sebepler var” dedi. Güney’in düşmanca niyetleri olmadığını ancak Kuzey Kore ordusunun yanlış hesaplarından doğabilecek risklerin önemli oranda büyüdüğünü belirtti. Ancak yakın zamanda yaşanma ihtimali olan bir askeri çatışmadan daha fazla endişe yaratan durum Kim’in rejiminin, babası Kim Sung Il’in 1994’te ölümünden beri hiç olmadığı kadar tehlikeli ve istikrarsız bir hal alması.
Kuzey Kore’nin iflasın pençesindeki ekonomisi, Kim’in bozuk sağlığı, ve 27 yaşındaki oğlu Kim Jong Un’un hanedanı bir arada tutmak için yeterli siyasi gücü olup olmadığı soruları, Kuzey Kore’de siyasi patlama ihtimalini artırdı.
Bu riskin ciddiyeti, geçtiğimiz hafta Japonya’nın Okinawa’daki ABD’de hava üssünün açık kalmasına izin vermesiyle daha net ortaya çıktı. Tokyo’nun bu kararı almasının kısmen en önemli sebebi, ABD’nin, Deniz Piyadeleri’nin Kuzey’deki nükleer tesislerin güvenliğini sağlamak için gerekli olduğu yönündeki argümanlarıyla ikna olması.
Şimdilik dengesiz bir barış hali Kore Yarımadası’nda hakim durumda ancak bundan sonra ne olacağı Kim Jong Il’in Cheonan’ın batışının ardından uygulanması muhtemeln uluslararası sansüre nasıl cevap vereceğine bağlı.
Clinton, kendimizi içinde bulduğumuz “bir hayli tehlikeli” dönemden bahsederken abartmıyor.