Güncelleme Tarihi:
Pazartesi günü yaşanan bombalı saldırılar, Rusya'da 2004'tekine benzer bir terör ortamına dönüş korkusu doğururken, analistler bu durumu Kremlin'in başarısız politikalarına bağlıyor.
Analistler, Pazartesi günü Moskova’nın kalbinde düzenlenen intihar saldırılarının, Vladimir Putin’in Kuzey Kafkasya’da köklenmiş ayrılıkçı şiddet çözümlemek için 10 yıl boyunca gösterdiği çabaların başarısızlığa uğradığına işaret ettiği görüşünde.
Sonuçta, Putin’in Kremlin’deki halefi Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in yenilikçi planlarını arka planda kalabileceği gibi lider kadroların da yeniden Kafkaslara odaklanması gerekebilir.
PUTİN’İN HATALARI
Bağımsız güvenlik analisti Alexander Golts, yaşanan saldırıların Putin’in Kuzey Kafkasya politikalarının başarısızlığı olduğunu ve her türlü terör eyleminin Kremlin’in gözbebeği özel birimlerin hatasından kaynaklandığını belirtti.
Pazartesi günü yaşanan saldırılardan bir tanesi, bir zamanlar Putin’in başkanlığını yaptığı KGB’nin yerine kurulan ve Çeçenistan gibi bölgelerde teröristlere karşı anahtar rol üstlenen Rusya Federal Güvenlik Hizmetleri’nin (FSB) burnunun dibinde yaşandı.
Sabah saatlerinde düzenlenen ve 37 kişinin ölümüne neden olan patlamalar, Kremlin’in geçtiğimiz Nisan ayında bölgeye istikrar getirdiğini öne sürerek Çeçenistan’daki askeri operasyonlarını sonlandırma kararı almasından sonra yaşandı.
Bu kararın ardından Çeçenistan ve komşusu Dağıstan ve İnguşetya’da Rus devlet memurlarına yönelik saldırılarda artış yaşanırken, Medvedev Kasım ayında yaptığı açıklamada bölgedeki düzensizliğin Rusya’nın en büyük sorunu olduğunu söyledi.
HÜKÜMET YETERSİZ KALIYOR
Kremlin, Çeçenistan’daki operasyonlarına son vererek insan hakları aktivistlerinin sürekli eleştirilerine maruz kalan genç Çeçen lider Ramazan Kadirov’un eline ülkeyi istediği gibi yönetmesi için açık bir kart vermiş oldu.
Ocak ayında ise, Medvedev, bölgeyi örgütlerin kendilerine yeni üyeler bulması için elverişli hale getiren yoksulluk ve işsizliğe çözüm bulması için Alexander Khloponin’i Kuzey Kafkasya’nın ekonomik gelişiminden sorumlu temsilci olarak atadı.
Putin 1999’da göreve geldiğinde “militanları yok etmeye” yönelik sözler vermişti. Pazartesi günü yaşanan saldırıların ardından da geçmiştekine benzer bir açıklama yapan Putin, “Teröristler yok edilecektir” dedi.
Çevresindekiler Putin’in Sibirya’dan apar topar Moskova’ya dönmesini, Pazartesi günkü saldırıları ne kadar ciddi gördüğüne işaret ettiğini belirtirken, devlet başkanlığında geçirdiği iki yılda birkaç reform hayata geçirmekten öteye gidemeyen Medvedev, Kuzey Kafkasya’daki militanlarla ilgili sözlerini yineledi.
Rusya Meclisi Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı ve FSB Albay Mikhail Grişankov, “Bu Rusya’nın politik liderliği için bir mücadele” dedi.
RUS HALKI TEPKİSİZ
Kremlin’e yakınlığıyla bilinen bir diğer siyasi analist Gleb Pavlovski, saldırıların Kremlin’i Rusya toplumunu modernize etmeye yönelik tavrından saptıracağını ve daha sert bir tutum içine sokacağını savundu.
Reform gündeminin yerini askeri bir gündemin alacağını belirten Pavlovski, “kamuoyunun değişeceğini ve teröristlerin de tam olarak bunu planladığını” söyledi.
Pavlovski, güvenlik güçlerine saldırıların 2004’te Beslan’da yaşanan rehine krizine benzer terör saldırılarına sebep olabileceği yönünde uyarı yaptı. Öte yandan saldırıların Medvedev ve Putin’in imajına büyük bir darbe vurup Rus halkını sokaklara döküp dökmeyeceği ya da bu ikiliyi Kafkasya politikalarını değiştirmeye zorlayıp zorlamayacağı soruları soruluyor.
Ancak bu tür olaylar, apolitik Rus toplumunda pek yaşanmıyor. Golts, “Halkın mantığı belli: Ben kurtulayım, ailem kurtulsun, gerisi mühim değil” dedi.