Askerliğe elverişlidir ama memur olamaz

Güncelleme Tarihi:

Askerliğe elverişlidir ama memur olamaz
Oluşturulma Tarihi: Nisan 11, 2010 00:00

Cengizhan Dönmez down sendromlu doğuyor. Bizimki gibi, özürlü çocukları eve kapatma meraklısı bir sisteme ve topluma rağmen imkansızları başarıp okuyor, üniversite diploması alıyor ve yüzmede dereceler kazanıp kendine Olimpiyat hedefi koyuyor.

Haberin Devamı

CENGİZHAN VE AİLESİ / FOTO GALERİ

Spordaki hedeflerinin yanında en büyük hayali memur olmak. Geçen yıl İş-kur’a başvurdu ama hala bir sonuç yok. Devlet down sendromlu şampiyona iş vermedi ama askere elverişli belgesi verdi. Ekim’e kadar tecilli.

Gözleri jiletle açılmış gibiydi meğer bebeğim down sendromluymuş

ANNE HİLAL DÖNMEZ

Hamileliğiniz sağlıklı bir hamilelik miydi? Doğumu nasıl oldu?
- Doğum yaptığımda 33 yaşındaydım. Hamileliğim çok sağlıklı geçti ama zor bir doğum oldu. Cengizhan doğduğunda hiç ağlamadı. Herkes başında koşuşturunca: “Öldü mü?” diye sordum. Başımı çevirdiğimde erkek olduğunu gördüm ve ağladığını duydum. Yanıma getirdiler. Gözleri sanki jiletle açılmış gibiydi. Ben güzel bir bebek olarak gördüm, meğer gördüğüm down sendromuymuş.
Doktor teşhisini size ne zaman söyledi peki?
- Doğumdan 3 saat sonra kontrole geldiğinde... Daha önce hiç down sendromlu çocuk görmemiştim, ne olduğunu da bilmiyorum tabii. Akşam üzerine doğru oğlumun özürlü olduğunu, zekasının yaşıtlarından 5 yaş geri olacağını söylediler. Hastahane resmen başıma yıkıldı... Oğlum doğduğunda okul müdürüydüm. Genetik hocasına gittiğimizde ona daha iyi bakabilmek için ayrılayım deyince, bana: “Asla işinden ayrılma! İşinin ileride çocuğuna çok faydası olacak.” dedi. İyi ki onu dinlemişim. Cengizhan 8 yıllık eğitimini benimle birlikte tamamladı.
Karşılaştığınız en büyük güçlük neydi?
- İnsanların bakışları. Okullarda öğretmenlerin ve velilerin bilgisizliği ve bu çocukları insanların sınıflarında istememeleri... Meslek lisesine bile kayıt ettiremedim. Müdürüm okula gelince ağladığımı gördü de onun sayesinde liseye kayıt oldu. Bu çocuklar daha ilk andan itibaren tipleriyle yadırganıp yargılanıyorlar zaten.
Cengizhan’ ın diğer down sendromlu çocukların bir çoğundan daha başarılı olması neye bağlı sizce?
- Ben Cengizhan’ı hiç gizlemedim. Sürekli eğitim verdim. Evimiz okul gibiydi. Her eşyanın üzerine fiş şeklinde isimlerini yazdım. Televizyon üzerinde “TELEVİZYON” yazan fiş vardı mesela. Kreşe de 2,5 yaşında başladık. Evde renkli hikaye kitapları okuyarak, hikaye kahramanlarının neler yaptığını anlattırıyordum. Fişlerle okumayı 3,5 yaşında öğrendi. Okulda da sınıfta nasıl oturulacağını, öğretmenlerine saygılı olmayı öğrettim. Kimse istemiyordu ilk başta, ama Cengizhan’ın terbiyesi sayesinde kabullendiler.
Spora nasıl başladı peki?
- İlk başta atletizme başladı ama doktorlar atletizme devam ederse zorlanacağını söylediler. Biz de yüzmeyi çok sevdiği için yüzme yapmasına karar verdik.
Peki Cengizhan nasıl bu kadar başarılı?
- Usanmadan, yorulmadan çalışıyor. Bir gün dahi antremanını aksatmadı. Lise 1’de Ankara ikincisi, Lise 2’de Ankara birincisi, Lise 3’de 25 metre sırt üstünde Orta Anadolu ikincisi ve Türkiye birincisi oldu.
Cengizhan’ın bir kız arkadaşı olabilir mi? Bir ailesi? Kendine yetebilir mi ileride sizce?
- Bunlar tabii ki olabilir. Ama doktorlarının görüşleri de önemli. Cengizhan anne ve babası memur olduğu için şimdi güvencede. Ama ilerisini... bilmiyorum. Bir iş bulması ve çalışması gerek.
Cengizhan ne okumuştu?
- Arkadaşlarıyla aynı imkanlarda yarıştı, 19 yaşında Gazi Üniversitesi Gazi Meslek Yüksekokulu Matbaa Bölümü’nden mezun oldu. Herkes down sendromlu olduğu için çaycılık yapsın vesaire diyor. Sadece bunu yakıştırıyorlar ona. Ama Cengizhan mesleği ile ilgili bir iş istiyor.
İş başvurusu yaptınız mı?
- Geçen sene Ağustos ayında Çankaya İş-Kur’a müracaat ettik, henüz bir cevap gelmedi malesef...
Ama askerliğe kabul edildi!
- Evet... aynen öyle oldu.

Haberin Devamı

Ekim ayına kadar tecilli

Haberin Devamı

BABA NACİ DÖNMEZ

“Zekaları yaşıtlarına göre geride olur. Okumayı çok zor öğrenir” dediler. Orada bayılmışım. Ama bence ben çabuk kabullendim, hanım geç. Cengizhan gerçekten çalışkan bir çocuk. İlkokulda 23 Nisan’da okusun diye öğretmeni 3 kıta şiir vermiş. Üç defa tekrar ettim, devam edecek oldum: “Yeter baba ezberledim, tekrar tekrar okuyup durma!” dedi. Şiirin tamamını ezbere okudu. Espirili ve neşeli bir çocuktur. Kendisini seven insanları da bir bakışta anlar. Altıncı hissi çok kuvvetlidir. Askerlik şubesine gittik, yoklama için hastaneye gönderdiler. Tabii biz “askerlik yapamaz” belgesi vereceklerini düşünürken, “Zeka sorunu yok. Askerliğe elverişlidir. Komando olamaz.” diye imzaladılar. Ekim 2010’a kadar tecilli. İtiraz dilekçesi verildi. Netice ne çıkar bilmiyoruz.

Haberin Devamı

Bana askerde yer var da, devlette iş mi yok?

CENGİZHAN DÖNMEZ

Cengizhan sence hayatın nasıl? Senin gibi çocukların en çok neye ihtiyacı var?
- Hayatım iyi. Mücadele etmeyi çok severim. Benim gibi çocukların eğitim görmeleri halinde bir çok şeyi başaracaklarını biliyorum.
Seni en mutlu eden şey ne?
- Beni her şey mutlu eder. Yaşamayı seviyorum. Müzik dinlemek, kitap okumak, maç seyretmek en büyük zevkim. Beşiktaş maçlarının tekrarlarını ve Kurtlar Vadisi’ni hem televizyondan hem de bilgisayardan seyretmeyi seviyorum. Beni çok seven arkadaşlarım var.
En mutsuz eden şey ne?
- Ben hiçbir şeyden mutsuz olmam. Yaşamaya sıkı sıkı bağlıyım. Kendimle barışığım. İnsanlarla iyi zamanlar geçirmeyi severim.
Türkiye’de değil de, başka bir ülkede doğsaydın ne farklı olurdu?
- Burası cennet topraklar ama başka bir ülkede iş imkanları bulabilirdim.
Yüzme yarışına gitmeden önce heyecanlanıyor musun?
- Benim uğurum Allah’a dua etmek. Çok soğukkanlıyımdır. Heyecana kapılmam.
Askere gitmekten korkmuyor musun?
- Hayır korkmuyorum, seviniyorum ama zorlanacağımı zannediyorum.
Seni en çok ne zorlar?
- Sabahları 6’da kalkmak ve gece nöbetleri...
En büyük hayalin ne?
- Benim hayalim iş bulup yararlı insan olmak. Memurluk istiyorum. Matbaada bilgisayarda çalışmak. Bir de sporda İstiklal Marşı’nı tüm dünyaya dinletip televizyona çıkmak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!