Paylaş
Bu ne anlama gelir, nasıl oldu, ne getirir, ne götürür, zaten tartışılıyor. O yüzden bu konulara pek girmeden sizleri ABD'nin kepenk kapatmasına neden olan kişiyle tanıştırmak istiyorum:
Adı Ted Cruz... 42 yaşında... Teksas Senatörü...
ABD'de 21 saatlik kürsü işgal eylemi gerçekleştirerek, Senato’nun kepenk kapamayı önleyecek yasayı oylamasını engelledi.
Cruz, sadece oylamayı engelleme amacına ulaşmadı, ülke, hatta dünya çapında da ün sahibi oldu.
Adı, artık 2016 başkanlık seçimlerinde olası Cumhuriyetçi adaylar arasında geçmeye başladı.
Hatta daha şimdiden Jeff Bush, Chris Christie ve Paul Ryan gibi isimleri geride bırakıp, başkan adayı olmasının sürpriz olmayacağını savunanlar bile var.
Belli ki, önümüzdeki dönemde adını daha sık duyacağız…
AMERİKAN RÜYASININ HAYAT BULMUŞ HALİ
Peki kim bu 42 yaşında, iyi hitabet yeteneğiyle dikkat çeken genç siyasetçi?
Kendisini "Amerikan Rüyası"nın vücut bulmuş hali olarak gören Cruz'un gerçekten de sıradışı bir öyküsü var.
Annesi ABD'li, babası ise Kübalı. Babası, devrim öncesi Küba'da uzun süre Fidel Castro safında savaşan bir isim. 1959 yılında tutuklandı.
Kısa bir süre hapis yattıktan sonra çıkınca 1957'de ABD vizesine başvurdu. Vizeyi aldı, sadece karısı ve iç çamaşırına diktiği 100 dolarla ABD'ye gitti.
Cruz, bu öyküyü anlatmaya bayılıyor. Hatta her defasında, "Tecrübelerime göre, iç çamaşıra para koymanın çok da iyi bir fikir değil" esprisini yapmayı da ihmal etmiyor.
KANADA DOĞUMLU
Cruz ailesinin ABD'de ilk durağı Houston. Baba Cruz burada hem Teksas Üniversitesi'nde yüksek eğitime hem de bir petrol şirketinde çalışmaya başladı.
Sonra Kanada'ya atandı. Ailece buraya taşındılar ve Ted de burada dünyaya geldi. Dört yıl sonra aile Houston'a geri döndü.
Ne yazık ki bu dönemde işler pek yolunda gitmedi. Amerikan Rüyası'yla pek örtüşmediğinden olsa gerek, Ted Cruz konuşmalarında pek bahsetmiyor, ancak Houston'a döndüklerinden kısa bir süre sonra anne ve babası boşandı. Babasının işleri bozuldu, iflas etti.
Ted Cruz ise bu zorlukları kendisini eğitime vererek atlattı. İyi bir hatip olduğunu da yine bu dönemde keşfetti. Lise döneminde çok sayıda münazaradan birincilikle ayrıldı.
Yine aynı yıllarda, kendi geliştirdiği bir yöntemle ABD Anayasası'nı ezbere okuyarak, dikkatleri üzerine çekti. Yerel basında hakkında "dahi çocuk" minvalinde çok sayıda haber yayınlandı.
BUSH’UN ZAFERİNİN MİMARLARINDAN
Sonra yolu Princeton'a, oradan da Harvard Üniversitesi'ne düştü. Üniversiteyi dereceyle bitirirken, bir süre Yüksek Mahkeme yargıçlarından birinin yanında staj yaptı.
2000 yılında eski Başkan Bush'un eski Başkan Yardımcısı Gore ile çarpıştığı tartışmalı seçimlerde de aktif rol oynadı.
Elbette başından sonuna kadar Cumhuriyetçi Bush'un kampanyasına destek verdi.
Ancak, esas başarısı Florida'da önce Gore'un zaferle çıktığı tartışmalı oylamada mahkemenin yeniden sayım yapılması kararını almasını sağlayan hukuki sürecin mimarlarından biri olması oldu.
Böylece, yeniden sayımın sonucunda Bush başkan seçildi.
BUSH BEKLEDİĞİNİ VERMEDİ
Ancak Bush, bu çabalarını pek takdir etmemiş olsa gerek ki, seçimin ardından Washington'da etkisiz ama prestijli görevlere atandı.
Adalet Bakanlığı Yardımcılığı ve Federal Ticaret Komisyonu bünyesindeki Politika Planlama Kurumu'nun Direktörlüğü görevlerinde bulundu.
İki yıl sonra Teksas'a döndü ve Eyalet Başsavcılığı'na atandı. Bu göreve atanan ilk Hispanik olarak da tarihe adını yazdırdı.
Sonra özel yapım, siyah kovboy çizmelerinin Washington'a yakışacağını düşünüp, 2011'de Senato için seçime girmeye karar verdi.
Yaptığı ateşli konuşmalarda, Obama karşıtı ve muhafazakar olduğunu hiçbir zaman gizlemedi.
Aynı zamanda, kürtaj ve eşcinsel evliliğe de karşı. Bireysel silahlanma hakkını ise güçlü şekilde savunuyor.
“2012’NİN EN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI”
Seçimlerde Çay Partisi'nin yanı sıra birçok muhafazakar teşkilatın da desteğini aldı ve Demokrat rakibi Paul Sadler'a yüzde 16 oy fark attı.
Washington Post yazarı Sean Sullivan, Cruz'un seçilmesini "2012'nin en büyük hayal kırıklığı" olarak nitelendirdi.
Cruz, seçildikten sonra da beklendiği gibi sarf ettiği sert sözlerle ve zaman zaman Cumhuriyetçileri bile çileden çıkaran tavırlarıyla gündeme geldi.
Daha katıldığı ilk oturumlardan birinde, kendisi gibi Cumhuriyetçi Chuck Hagel'ın Savunma Bakanlığı'na atanmasının onaylanmasıyla ilgili oturumda sarf ettiği sözlerle bir anda tüm ülkede tepki topladı.
Cruz, Hagel'ın 200 bin dolarlık bir ödemenin kaynağını açıklamayı reddetmesi üzerine, "Bu paranın Kuzey Kore veya Suudi Arabistan'dan gelmediğini nereden bilelim" demesi kıyameti kopardı.
DELİ KUŞLAR
Cumhuriyeti Eski Başkan adayı John McCain, Cruz'u demokratik davranmamakla suçladı ve Cruz gibi birkaç genç Cumhuriyetçi siyasetçiyi "deli kuşlar" olarak tanımladı.
Cruz, Senato'da bugüne kadar kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin düzenlemelere ve Sandy Kasırgası'nın kurbanlarına yardım yapılmasını öngören yasalara itiraz etti.
En büyük mücadelesini ise Başkan Obama'nın başkanlığının en önemli değişikliği olarak gösterilen ve sağlık sigortası sistemini yeniden yapılandıran "Obamacare"e karşı verdi.
Bu reformların finansmanıyla ilgili yasa, Temsilciler Meclisi tarafından onaylanıp, Senato'ya gönderildikten sonra Cruz devreye girdi.
Cruz, tam 21 saat 19 dakika boyunca Senato kürsüsünü işgal ederek, ABD'nin yeni bütçesinin onaylanması için gereken sürenin dolmasını sağladı.
SENATÖR’DEN DARTH VADER TAKLİDİ
Kürsüye çıkarken "ayakta durabildiğim süre boyunca konuşacağım" diyen Cruz, neredeyse tam bir gün boyunca kürsüde ne yapabiliyorsa yaptı.
Dr. Seuss'un 1960 yılında yazdığı çocuk kitabı Green Eggs and Ham'den (Yeşil Yumurtalar ve Salam) parçalar okudu, Darth Vader taklidi bile yaptı.
Böylece, hükümetin kepenk kapamasına neden oldu.
Cruz, bu büyük çabalarıyla tüm ülkede bilinir, tanınır hale geldi.
Önümüzdeki daha çok zaman var, ancak şimdilik 2016 başkanlık seçimleri için bir adım ileriye çıkmış gibi görünüyor.
Bu ismi, en azından birkaç yıl daha akılda tutmakta fayda var…
Yazarın son yazıları |
#27 Eylül 2013 Artık endişelenmek için daha çok nedenimiz var
#20 Eylül 2013 New York'un bu yılki yıldızı kim olacak?
#13 Eylül 2013 İstanbul'da en erken 2032'de görüşmek üzere...
#06 Eylül 2013 Bu adamla birlikte savaşa girilir mi?
#30 Ağustos 2013 Bak seni böyle vuracağım,haberin olsun!
Paylaş