Paylaş
Değil başkasına kendime bile yasaklar koymam ben. Kendi bedenim ve beynimin içinde özgürümdür. Özgürlüğüme de düşkünümdür. İstediğimi yazar, istediğimi söylerim. Kurallara saygı duyarım ama haklara daha çok! Kimsenin hakkını yemediğim gibi kendi hakkımı da kimseye yedirmem!
Biri beni manipüle edebiliyorsa ne mutlu ona. Sözleriyle, taktikleriyle veya aklıyla beni, kendi yoluna çekecek kadar zekiyse, başımın üstünde yeri var. Saygı duyarım. Ama emrederek, sözüm ona sahip olduğu gücün arkasına sığınarak, bir şeyleri dikte ettirmeye çalışıyorsa yanmıştır ve beni hiç tanımamıştır! Türk genciyim ben, bendimi çiğner aşarım. Hatta hangi çılgın bana zincir vuracakmış, aklına şaşarım!
Bu yaşıma, karşıma konulan her yasağa saygı duyarak mı geldim sanıyorsun? Sormadım, sorgulamadım, “Yasaksa yapmam” mı dedim? Ya da çalmak yasak diye mi hırsız olmadım? Hapse girmekten korktuğum için mi banka soymadım? Yasadan değil hak yemekten korktuğum için namusluyum ben.
Öyle kimse kolay kolay yasaklayamaz bir şeyi bana. “Kilo almışsın biraz daha az ye” derse biri daha çok yerim ben. “Çok konuştun sus” dersen daha çok konuşurum. Yasaksa hele bir de mantıksızsa durduramaz kimse beni. Zaten yasaklar işe yarasaydı Adem ve Havva, cennetten kovulmazdı! Her şeyden önce genlerimizde var yasağa isyan!
Hem bilmez misiniz? Hangi baba kızını sıkar, göz açmasına izin vermezse o kız evden kaçar! Hangi anne çocuğuna sağlıksız şeyleri yasaklarsa o çocuk obez olur!
“Sosyal psikoloji ve insan doğası” adlı kitapta bu konuyla ilgili iki araştırma var. İlkinde iki yaşındaki bir grup çocuğun önüne onlarca oyuncak konuluyor ve aralarından biri kenara çekilip “Bununla oynamak yasak” deniyor. Bil bakalım bütün çocuklar birden hangi oyuncak için ağlıyor?
Diğerindeyse öğrencilere ödevlerinde kullanmak için beş adet poster sunuluyor. Daha sonra posterlerden biri ödev listesinden çıkartılıyor. Sence tüm öğrencilerin en çok beğendiği poster hangisi oluyor? Tabii ki de yasak olan… Çünkü bir şeyi “yasaklamak” onu daha da cazip kılıyor.
İşine gelmeyen internet sitesini yasakla, 1 Mayıs’ta Taksim yasakla, içkinin reklamını, satışını, içilişini yasakla… El ele tutuşmayı, öpüşmeyi yasakla… Kocandan habersiz hamilelik testi yaptırmayı yasakla…
Yasak demek kolay, önemli olan o yasağa saygı duymamızı sağlamak. Çünkü biri bize yasak koyuyorsa önce sorgularız. Otomatik olarak da altında kötü niyet ararız. Asıl başarı yasaklamadan yaptırmakta. Saygıyla, zekayla, mantıkla istediğin noktaya getirmekte. Bunu göremiyorsun ya acıyoruz sana. Çünkü haklarımıza yasaklarla tecavüz etmeye çalışırken bilmiyorsun ki; şu son bir haftada “Yasaklara” kadeh kaldırmayan yok aramızda!
Erkekgiller
Erkeklerin sevgilerine koyduğu en saçma yasaklar:
• Yüksek sesle gülmek (Güleceksen edebinle, içinden güleceksin!)
• Topuklu ayakkabı giymek. (İşimize gelince boyu değil işlevi, işimize gelmeyince “babet giy ey sevgili!”)
• Mini etek giymek. (Kırarım o görünen bacaklarını!)
• Dar etek giymek. (Hem bacakların görünecek hem kıvrımların, yok canım!)
• Etek giymek. (En iyisi sen hiç etek giyme olsun bitsin!)
• Düşük bel pantolon giymek. (O çatala bakmak sadece benim hakkım!)
• Streç pantolon giymek. (O kalçalara bakmak sadece benim hakkım!)
• Pantolon giymek. (Hepsi benim hakkım dedik ya!)
• Kırmızı ruj ve/veya oje sürmek. (Kırmız, şehvettir, gel demektir. Biri gelecekse o sadece ben olurum!)
• Kız kıza dışarı çıkmak. (Kız kıza çıkacaksın, sonra başkasını mı bulacaksın!)
• Erkeklerle dışarı çıkmak. (Senin bilip tanıyacağın tek erkek benim!)
• Evden dışarı çıkmak. (Sen en iyisi mi evde otur güzelim!)
• Sosyal medyada zaman geçirmek. (Yok öyle birinin fotoğrafını beğenmek, durumuna yorum yapmak, elalemi dürtmek!)
Yazarın son yazıları
#27 Mayıs 2013 Ah be Rakı, ayran içtik ayrı düştük, iyi mi!
#23 Mayıs 2013 Şimdi meşgulüm, seni sonra severim!
#20 Mayıs 2013 İlişki köleliğine dur deyin!
#16 Mayıs 2013 Kansere kurban verenlerden misiniz?
#13 Mayıs 2013 Her insan, annesi ölene kadar çocuktur!
#9 Mayıs2013 Kedili kadın, saygı duyulması gereken kadındır!
Paylaş