Paylaş
Bahsettiğim kişi Amanda Knox. Tüm dünyada ve bizde de çok haberi yapıldı. Güzelliği sayesinde resimleri bol bol süsledi gazetelerin birinci sayfalarını.
Nasıl süslemez ki? 25 yaşında güzel bir Amerikalı. İtalya'da ev arkadaşını öldürdüğü iddiasıyla yargılanıp, önce 25 yıla çarptırılıyor, sonra beraat ediyor. Hapiste kaldığı dört yılın sonunda ülkesine geri dönüyor. Sonra beraat kararı da bozuluyor, yeniden yargılama ihtimali beliriyor.
İşte tam bu dönemde Knox'un da "Waiting to be Heard" adını verdiği kitabı piyasaya çıkıyor. Avans olarak da 4 milyon doları cebe attığı söyleniyor.
OLAYDA YOK YOK…
Henüz çok taze, satış rakamları gelmedi. Ama hem öyküye hem de medya ilgisine bakınca fena satmayacak gibi duruyor.
Zira öyküde ne ararsanız var... Grup seks iddiaları, güzel kadınlar, yakışıklı erkekler, uyuşturucu... Tüm bunlar bu vahşi cinayeti adi bir olay olmanın ötesine taşıyor.
Biz gazetecilerin ağzını sulandıracak bir iş, özetle...
Bir yanda yargısız infaz yapmakta elini hiç geri koymayan İngiliz basını, en başından beri Knox'u katil ilan eden yayınlar yapıyor, diğer yanda da ABD basını "kızımızı lakayt İtalyanların elinden nasıl kurtarırız" derdinde.
Olayı süsleme görevi de İtalyanlar’da. İtalyan polisi ve savcılar, basına "bilgi ve iddia" sızdırmakta birbirleriyle yarışıyor.
KNOX’UN “ÇARPIK YAŞAMI”NA KANIT BOL
Olay önce bir grup seks partisinde işlerin ters gitmesi olarak lanse ediliyor. Sonra Knox'un cinsel hayatına dair detaylar basınla paylaşılıyor. Knox'un "çarpık" bir yaşam tarzı olduğuna ilişkin kanıtlar servis ediliyor.
Boy boy manşetler, çeşit çeşit kitaplar da peşinden geliyor.
Şimdi Knox, yazdığı kitapla kendi temize çıkarma arayışında. Kendisiyle ilgili sızdırılan sıra dışı şeyleri açıklamaya çalışıyor.
İtalyanların sızdırdığı, dünya medyasının da evire çevire kullandığı "kanıt"lardan birisini de Knox, "en vahim hatam" olarak nitelendiriyor kitabında.
Bu da, Perugia'ya yola çıkmadan önce en yakın arkadaşının hediye ettiği tavşan şeklindeki vibratör...
Knox, arkadaşının bu hediyeyi "artık tek gecelik ilişkilere başlaması umuduyla" verdiğini yazıyor kitabında. Ve son anda çantasına atmaya karar verdiğini, "o zamanlar bunun yaptığım en vahim hata olduğunu bilmediğini" de ekliyor.
Knox, kitabında oldukça samimi. Bir yandan naifliğini her fırsatta vurgularken, diğer yandan özellikle hapishane dönemlerine ilişkin çok derin ve önemli gözlemler yapıyor.
25 YAŞINDA AMA ANLATACAK ÇOK ŞEYİ VAR
Esrar kullanmasından erkek arkadaşlarına, cinsel hayatının ayrıntılarına kadar birçok şeyi kamuoyuyla paylaşmaya çekinmiyor.
Knox, sırt çantasıyla "kendi ayakları üstünde durmak ve İtalyanca öğrenmek" için bu maceraya atılan safi bir Amerikalı mı, yoksa "melek yüzlü şeytan mı" bu sorunun gerçek yanıtını kendisi dışında kimse bilmiyor.
İtalyan polisinin soruşturmada yaptığı hatalar, medyanın yargısız infazları da bu vahşi cinayetin üzerindeki sis perdesinin kalkmasını engelliyor.
Her ölümde olduğu gibi, hayat devam ediyor.
Herkes dikkatini "yaşayan güzel kadına" döndürmüşken, ailesi dışında, 40 yerinden bıçaklanan 20 yaşındaki "ölü güzel kadını" ise pek hatırlayan kalmadı.
Sahi, bu vahşi cinayetin kurbanının adı neydi?
Yazarın son yazıları |
#26 Nisan 2013 Kanser metastaz yaptı!
#19 Nisan 2013 Türkiye'nin en büyük rakibi
#12 Nisan 2013 Avrupa’daki ‘Doha derbisi’nin sırrı
# 5 Nisan 2013 Dijital kriz çağı
#29 Mart 2013Buradan çıkış yok!
Paylaş