ABD’deki Türklerin yeni lideri Mehmet Çelebi’nin portresi

Hafta sonu ABD’deki Türk kökenlilerin çatı örgütlerinden Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi’nin (ATAA) Washington’da kongresi vardı. Ve toplantılar sonunda, başkanlık iki yıllığına Chicago’dan Mehmet Çelebi’ye geçti. Çelebi’nin portresini yazacağım. Hem Çelebi’yi tanıyacaksınız hem de Türkiye’de son 10 yılda yaşanan dönüşüm Türk-Amerikan toplumuna nasıl yansıdığının hikâyesini okuyacaksınız. Çünkü Çelebi, aynı zamanda yeni Türkiye’nin Yeni Kıta’ya taşınan yeni yükselen profili.

Haberin Devamı

Yeni Türkiye’nin Yeni Kıta’da yükselen yeni profili

Dört dil biliyor./images/100/0x0/55ea7131f018fbb8f88033d8
Suriye’de doğup büyüdüğünden Arapça...
Annesi Türk olduğundan Türkçe...
Amerika’da okuduğundan İngilizce...
Karısı Latin olduğundan İspanyolca...
44 yaşında, yarı Arap yarı Türk, hayatını Amerika’ya geldiğinden beri Türk toplumunun içinde geçirmiş, eski dernekçilerden.
Cumartesi ATAA Konferası bitti.


Toplantıların yapıldığı Washington Plaza Oteli’nin lobisinde konuşmak için randevulaştık.
Ayaküstü ayarladığı toplantılardan sonra geldi.
Bir yandan telefonunu sessize alıyor, bir yandan da fotoğraftaki ailesini gösterip içini döküyor: “Karım, üç çocuğum Chicago’da. Ayda bir hafta görebiliyorum. Çok özledim. Bu akşam gideceğim. Sonra yine yurtdışı.”

 


Dünyanın en zor işlerinden biridir dernekçilik.
Çünkü birincisi insanla uğraşırsınız. İkincisi de gönüllüğe dayandığından kimseyi bir şey yapmaya zorlayamazsınız.
O yüzden dernek işlerinde başarılı olanların istisnasız hepsinin en büyük hasletidir: Müthiş bir insan ilişkisi becerisi.
İşte Mehmet Çelebi de onlardan.

Haberin Devamı


Kişisel sohbet... “Abi”li, “üstat”lı samimi hitap... Nezaket...
İşadamı.
Ancak asıl işi nedir derseniz tek bir şey yok, çünkü ufak çaplı bir holding gibi girip çıkmadığı yer kalmamış.
Amerikalılarla kurduğu fonlar var.
Türkiye’deki şirketi Artı Bir’in eğlence, servet yönetimi, online oyun işleri var.
Irak’ta, Bağdat çevresinde inşaatlar var.
Arada Tarkan, Ajda, Sertab Erener’in konser ayarlamaları.


İşlerin ne kadarı Amerika ne kadarı dışarısı dedim. “Yüzde 75 Türkiye” dedi.
Suriyeli. Halepli.
“Aile kaldı mı Suriye’de” dedim.
“Benim annem babam Gaziantep’e gelmişti çoktan ama olaylar başladığında akrabalardan bazıları halen vardı. Sonra onlar da geldi” dedi.
Ama benimle buluşmadan önce otelin odalarından birinde Suriyeli muhaliflerle görüşmesini düşünürseniz.
Sanki aile çıkmış ama Mehmet Çelebi girmiş.


El Cezire’de bir kere Suriye konusunda konuştuğunu görmüştüm. Toplantılar, onu görmeye otele gelen Suriyelilerle tanışınca bu dahil olma işinin epey ilerlediğini de anlamış oldum.
Bu arada sadece Suriye de değil.
Irak’ta Çelebiler vardı hatırlar mısınız?..


Irak Savaşı’ndan sonra ülkenin yönetiminde söz sahibi olan aile.Onların da uzak akrabası.
Bunlar işin Ortadoğu kısmı...
Twitter hesabındaki Malezya mesajlarını ...
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ona yazdığı tweetleri...
Bir de işin Amerika boyutunu ekleyin, ki şimdi asıl ona geleceğim...
Sadece uluslararası bir işadamı değil, uluslararası politik bir figür çıkıyor karşınıza...
“Nereden hatırlıyorum ben Mehmet Çelebi’nin ismini mi” diyorsunuz.
Söyleyeyim.

Haberin Devamı


İşin en önemli kısmı... 2008 Amerikan başkanlık seçimleri...
Hillary Clinton’ın seçim kampanyasındayken Kurtlar Vadisi Irak filmindeki yapımcılık rolü yüzünden patlayan tartışmadan .
Kıyamet koptu o dönem.
Ve hem Hillary’nin önseçimde yarıştığı Obama Kampanyası’ndan hem Cumhuriyetçilerden film antisemit diye müthiş saldırılar başladı.
Çelebi de Hillary’nin en yakınındaki isimlerden biriyken kampanyadaki rolünden ayrılmak zorunda kaldı.
“Ne oldu o dönem” dedim.
“Hillary ön seçim kazandıkça saldırılar artıyordu. Gideyim, dedim. Önce hayır kalacaksın, dediler. Sonra artık ben ayrıldım. 2008 Mart. Ama sadece bağış sorumluğundan. Madeleine Albright ve Richard Holbrooke ile dokuz kişilik Dış İlişkiler Komitesi’nde bulunmaya devam ettim” dedi.

Haberin Devamı


Bitmiyor.
Bağış toplamasa bile Hillary kampanyasına destek olmaya devam ediyor. Sonra da Obama ekibine katılıyor.
“Nasıl oldu” dediğimde anlattığı anektot ise çok renkli...
“2008 Haziranı’nda Hillary Clinton başkanlık yarışından çekildi. Bizi Washington Mayflower Oteli’ne çağırdılar. Hillary’nin en üst düzey destekçisi 200 kişi. Hillary tek tek hepimizi Obama’yla tanıştırdı. ‘Bu salondakiler benim en yakımlarım’ dedi. Lise arkadaşları filan bile var. Artık Obama’ya destek olmamız istendi. Obama’yı takdir ettim o gün. Çünkü salondan çok sert eleştiriler aldı. Anti-Obamacı’ydı herkes. Kampanya dönemi çok kötü davranılmıştı. Ama sorulara tek tek cevap verdi. Ben de desteğimi verdim. Konuştuğumuzda da şöyle bir şey söyledim Obama’ya: ‘75 milyon senin başkanlığından korkuyor’ dedim. 75 milyon Türk. ‘Niye benden korkuyorlar’ dedi. ‘Çünkü kampanya sırasında da Senato dönemi sırasında da Ermeni konusunda çok şey yaptın’ dedim. ‘Hayır hayır’ dedi. ‘Onlar karıştırılmaması gereken konular. Türkiye benim için çok önemli bir ülke. Bunu da zaman gösterecek’ dedi. Aynen bunu söyledi bana.”

Haberin Devamı


Obama’nın yanına katılıyor.
Ve 2012 kampanyasında sosyal medya sorumlusu olacak kadar ilişkisi gelişiyor.
Ve bugüne dair işin en sıcak, en atlatma kısmı ise...
Şimdi de Hillary’nin yeni ekibinde tekrar yerini alıyor.


2016 başkanlık yarışı için.
“Siz var mısınız” dedim.
“Evet, Hillary Clinton’ın yeni oluşumunda varım” dedi.
“Nasıl oldu” dedim.
“Biz bunu 2008 Haziran’ında kendi aramızda konuşmuştuk. Hillary Clinton’ın 2008 kampanyasının ekibi olarak. ‘2016’da yapacağız’ dedik. Söz verdik. Bütün eski ekip var şimdi” dedi.


Uzun uzun konuştuk o gün Çelebi’yle.
1915 Olayları’nın 100. yıldönümü öncesi Türk tezlerini anlatmak için yapacaklarından ATAA’yde oluşturacağı profesyonel yapıya, Amerika’daki ikinci, üçüncü kuşak çocukların Türkçe öğrenmeleri için kuracağı online Türkçe sınıfına yapacaklarını anlattı.
Sonra, “Şunu da ekleyelim” dedi. “Ben yarı Arap olduğum için, başkanlık dönemimde Amerika’da Türk ve Arap toplumlarının daha yakın olmaları için de çalışacağım. Bu durum Ortadoğu’da sağlandı. Arapların Türkiye’ye bakışı çok büyük ölçüde değişti. Müthiş bir sempati var Türkiye’ye karşı. Eğer aynı durumu burada da başarabilirsek, 300-400 bin kişilik Türk kökenli topluluk, Araplarla 4-5 milyonluk etki gücüne ulaşır. Bu da birçok meselede bize olumlu katkı sağlar.”

Haberin Devamı


Yeni Türkiye’nin Amerika’daki Türk kökenlilere uzanan yeni yüzü Mehmet Çelebi.
Türkiye’de kuracağı servet yönetimi işinden bahsediyordu.
“Offshore işleri filan olmayacak değil mi” dedim.
“Yok olmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le çok yakınım” dedi.
Suriye, bölge konularında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yakınlığını da ekleyin...
Hani derler ya... Amerika’da olan bir yenilik beş sene sonra Türkiye’ye gelir diye...
Acaba ona şunu da mı eklemek lazım.
Türkiye’de olan bir yenilik de 10 sene sonra Amerika’ya gelir.

 

Yazarın son yazıları

#25 Nisan 2013ABD El Nusra’nın Türkiye’deki bağışçılarının peşinde
#19 Nisan 2013İşte FBI belgelerinden başka bir Boston cinayetinin öyküsü
#16 Nisan 2013  Boston teorileri
# 11 Nisan 2013 Babam için Kerry devrede
# 9 Nisan 2013 İşte Esenboğa'ya inen CIA uçakları
# 4 Nisan 2013Geçen sene Hillary Ankara’ya tampon bölge de önerdi



YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN >>

Yazarın Tüm Yazıları