Paylaş
Kıdemli arama motoru Yahoo, Google eski yöneticisi Marissa Mayer’i geçtiğimiz yaz yeni CEO olarak atadı. 37 yaşındaki Mayer, Google’ın ilk 20 çalışanından biri ve şirketin sözcüsüydü. Halen bilinen bir şirket olmasına rağmen Yahoo’nun şansı 20 yıldır yaver gitmedi. Microsoft Bing, dünyanın en popüler ikinci arama motoru olarak bu yılın ocak ayında Yahoo’nun yerini aldı. İş gücünü %14 azaltma kararı alan Yahoo ciddi bir işten çıkarma sürecine girdi.
Yönetici düzeyinde de bir dizi radikal değişiklik yapıldı. Mayer, uzun yıllardır var olan şirketin beşinci CEO’su; ancak Yahoo Yönetim Kurulu onunla uzun yıllar çalışmaya kararlı gibi görünüyor.
Klasik Google arama motorunun tasarımında rol oynayan ana ekipte yer alan Mayer, Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu’nun Temmuz’da hazırladığı bir belgeye göre, oldukça cömert bir tazminat paketi aldı. Paket; 1 milyon dolar asli maaş, hisse senetlerinden yıllık 12 milyon dolar, 2 ila 4 milyon dolar arasında yıllık performans ikramiyesi ve aynı görevde beş sene kalması halinde 30 milyon dolarlık talih kuşu! Bu miktarlar Yahoo’nun işi ciddiye aldığını ve Mayer’i sonuna kadar desteklediğini ortaya koyuyor. Peki, bu para karşılığında Yahoo ne kazanıyor?
Ortak geçmiş
Google’ın ilk kadın mühendislerinden biri olan Stanford mezunu Mayer, Google’ın en başarılı projelerini hayata geçirmede önemli rol oynadı. Mayer, şirketin Coğrafi ve Yerel Hizmetler Başkan Yardımcısı olmadan önce Arama Ürünleri ve Kullanıcı Deneyimi Başkan Yardımcısı’ydı. Yeni görevi onu, arama devinin yönetici dümeni olan Google’ın yönetici komitesine taşımıştı. Mayer’in güçlü olduğu farklı konular var: Yazılım mühendisliği alanındaki pratik deneyimi, dünyanın bir numaralı arama motoru şirketinde iki ana departmanın yöneticilik deneyimi ve en önemlisi de Google’ın tam kalbinde geçen toplam 13 yıl. Mayer, Google’ın stratejilerini avucunun içi kadar iyi biliyor. İlk internet kullanıcıları açısından Mayer’in transferi ayrı bir önem taşıyor. 90’ların dotcom patlaması sırasında arama demek Yahoo demekti. Yahoo, 1994 yılında Mayer’in mezun olduğu Stanford Üniversitesi’nde bir proje olarak hayata başladı. David Filo ve Jerry Yang’in internet dizini oluşturma projesi, kısa sürede yeni gelişmekte olan internette farklı kullanıcıların dikkatini çekti. Öğrencilerse bu sistem için tam zamanlı çalışma üzere okullarını terk ettiler.
Kendimi şanslı hissediyorum
Yahoo, 2000 yılında iştirak payı başına 118,74 dolarlık hisse senedi değeriyle gittikçe büyüyen popülerliğin tadını çıkarırken başka bir proje baş göstermeye başladı. Tıpkı Yahoo’nun kurucuları gibi Stanford öğrencileri olan Sergey Brin ve Larry Page, algoritmik bir arama motoru olan BackRub araştırma projesi üzerinde çalışmaya başladı. Proje, 1997 yılında Google adını aldı. 2004’e gelindiğinde Google, büyük ölçüde Yahoo’nun popülerliğini geçmiş, internet aramalarının %87,4’ünü kendi üzerine çekmeyi başarmıştı. Bu başarıda Marissa Mayer’in payı büyüktü.
Peki, Yahoo için her şey ne zaman kötü gitmeye başlamıştı? Her iki şirket de benzer geçmişlere sahip olmasına ve basit birer arama motoru olarak piyasaya çıkmış olmasına rağmen gelişim sürecinde farklı rotalara kaydılar. Google ciddi ölçüde genişleme kaydetti ama ana sayfasındaki sade metin kutusundan ve arama düğmesinden vazgeçmedi. Aynı anda Yahoo da içerik portaline dönüşme hedefini benimsedi ve sayfayı, internetin en iyilerini derlediği bir alan hâline dönüştürdü. Ancak 20 yıl içinde gerçekleşen satın alımlar ve yeni hizmetler, şirketi darmadağın etmeye yetti. Yahoo ana sayfası haber ve ürün derlemelerinin, cafcaflı reklamların ve çeşitli içerik hedeflerinin bir yığması olarak kaldı. Dergi ve gazetelerin basılı medya kadar dijital medyaya da önem verdiği bir çağda, portal ısrarcılığı mevzubahis bile olamıyordu.
Yola devam!
Mayer’in çalışanlara CEO olarak gönderdiği ilk gizli not, yakın zamanda Dow Jones teknoloji sitesi AllThingsD’ye sızdırıldı. Yeni patron, mesajında Yahoo çalışanlarına “yola devam” mesajı veriyordu: “Yahoo hakkında çeşitli fikirlerim olmasına rağmen herhangi bir strateji geliştirmeden veya yön değiştirmeden önce her konuda yeterince bilgilenmem gerekiyor. Bu süre içinde siz de devam edin çünkü önemli işler yapıyorsunuz. Lütfen durmayın.”
Nihayetinde bu da bir iş. Mayer, değişikliğe girişmeden önce arkasına yaslanıp işin her türlü detayına hâkim olmak istiyor. Politik olarak doğru bir hareket. Ancak işin iç yüzüne ve tüm o pazarlama patinajlarının ardına baktığımızda şirketin çoktan sarsılmaya başladığı görülüyor. Daha önce Yahoo’da geçici CEO pozisyonlarını üstlenen satış liderleri Wayne Powers, Marc Grabowski ve Ross Levinsohn gibi bazı üst düzey yöneticiler şirketten ayrıldı bile.
Belli ki Mayer, Google’ın o meşhur yalın ve minimal yaklaşımının ardındaki asıl beyinlerden biri olarak yeni işine optimizasyon ve yeniden odaklanma prensipleriyle başlayacak. İlk işi, Yahoo’nun gerçekte ne olduğuna yoğunlaşmak. Geminin dümeninde Mayer varsa internetin en iyilerinin yeniden gündemde olacağından şüphem yok. Tabii ki tek bir farkla: Çok daha şık bir duyarlılık…
Eskiler de aradı durdu
İlk arama motoru 1993’te piyasaya sürülen ALIWEB’di (Archie Like Indexing for the Web). Bu motor, şimdikilerden çok farklı bir modeldi: Bir sayfanın listelenmesini sağlamanın tek yolu, ilk Yahoo dizinlerinde olduğu gibi, internet üzerinde bir form doldurarak adresinizi bildirmekti.
Modern arama motorları artık tüm web’i “tarıyor”, yani bağlantıları takip ediyor ve sayfaları otomatik olarak veritabanlarına ekliyor. Bu arama motorlarının ilk örneği de 1994’te devreye giren WebCrawler’dı. WebCrawler, farklı arama sitelerinden derlenen sonuçların sunulduğu paralel bir arama motoru olarak halen varlığını sürdürüyor.
Google’dan önceki en popüler arama motorlarının ne olduğunu merak ediyorsanız söyleyeyim: 1995’te açılan AltaVista ve 1996’da görücüye çıkan HotBot. AltaVista güçlü arama algoritmasıyla ön plana çıkarken HotBot da kullanıcılar tarafından özelleştirilebilir arama formu nedeniyle özellikle araştırmacılar tarafından tercih ediliyordu. Her iki arama motoru da hâlâ hayatta.
Yahoo’nun en belirgin rakibiyse 1998’de hayata geçirilen ve DMOZ olarak bilinen Open Directory Project’ti (www.dmoz.org). Topluluk dinamiklerinin başlamasıyla Web 2.0’ın başladığı efsanesi DMOZ için geçerli olmayabilir. DMOZ tamamen gönüllüler tarafından yürütülen, insan yapımı bir web diziniydi ama Web 2.0 döneminde gücü azaldı.
Eski Yahoo Dizini halen http://dir.yahoo.com adresinde mevcut. İlk açıldığında Yahoo’nun temeliydi ama 2010’dan beri güncellenmemiş hâlde.
Ülkemizde de arama motoru konusunda önemli girişimler oldu 90'ların sonlarında ve 2000'lerin başlarında. Arabul ve Netbul bunlardan aklımda kalan ikisi.
E-posta: ekaplanseren@hurriyet.com.tr
Twitter: https://twitter.com/kaplanseren
Yazarın son yazıları |
#17 Nisan 2013 Facebook Home ne anlama geliyor?
#14 Nisan 2013 Bulut bilişim ne kadar veri depoluyor?
#10 Nisan 2013 Yeni neslin adı: “i” Kuşağı
# 7 Nisan 2013Google’ın gözlüğü hayatımızı değiştirecek mi?
# 1 Nisan 2013İnternet sansürünü yenin!
# 27 Mart 2013 Messenger’a buruk bir elveda
Paylaş