Babam için Kerry devrede

Her Ergenekon tutuklusunun çocuğunun ayrı bir hikâyesi var. Babalarına destek olan avukat kızlar... Blog açıp yazı yazanlar... Okuldan izin alıp görüşe giden talebeler. Bu dava hepsine başka türlü etki ediyor.

Haberin Devamı

İşte onlardan birini anlatacağım ben de. 28 Şubat Soruşturması’nın tutuklu tek sivili Kemal Gürüz’ün tek çocuğu Murat Gürüz’ün öyküsü... 38 yaşında. 1996’dan beri Amerika’da. Önce IBM’de çalışıyor, şimdi de San Francisco’da Hitachi’nin üst düzey mühendislerinden. Geçen hafta Türkiye’deydi. Babasını gördü. Dönünce de konuştuk. O anlatmaya başlayacak. Ben arada yorumlar yapacağım. Sonra yazının kurgusunda anlatmaya devam edecek.

Babam için Kerry devrede

Sadece bir tutuklu çocuğunun sözleri gibi okumayın bunu. 17 yıldır Amerika’da yaşayan birinin başına gelenlerden sonra ülkesine nasıl yabancılaştığının da öyküsü çünkü.

 


DÖRT SENE ÖNCE BAŞLADI

Haberin Devamı


Murat Gürüz:


Bu olaylar bizim için ilk olarak dört sene önce başladı. Ergenekon’la. Tamamen sürpriz oldu. O zamanlar Türkiye’ye ilgim vardı. Akşam gazetelere bakardım. Meraklıydım. Sonra bir gün sabah 7’de çalan bir telefonla uyandım. Annem ağlayarak, babamın gözaltına alındığını söyledi. ‘Eve polisler geldi, babanı götürdüler’ dedi. Kabus gibi. Haberi alınca apar topar Türkiye’ye gittim. Dört gün sorguladılar, sonra saldılar ama ne olduğunu bilmeyince, uzaktayken daha kötü oluyorsunuz. O ilk sefer en şiddetlisiydi benim için. Sonra bitmediğini anladık.



Yorum/images/100/0x0/55ea5a46f018fbb8f87a600a

Murat Gürüz’ün durumu, Ergenekon’dan içeri alınan birçok asker ailesi için de geçerli. Birçoğunun çocukları yurtdışında. Ya iyi okullarda okuyor ya da üst düzey şirketlerde çalışıyorlar. Elimde bir istatistik yok. Ancak Çetin Doğan’dan Dursun Çiçek’e, birçok albaya, generale çoğunda aynı. Elbette her aile çocuğuna iyi bir eğitim vermek ister. Bahsettiğimiz topluluk için temel fark ise bu kesimin toplumun diğer maaşlı kesimlerine göre imkânları görece iyi olduğundan bunu daha büyük oranda başarabilmiş aileler olmaları. Ayrıca başka bir etken... Askerlerin kendi içlerinde çocukların aldığı eğitimi çok önemli sayması, hatta bunun üsttekiler tarafından terfilere etki edecek kadar dikkate alınması... Kemal Gürüz bir sivil. Ancak babasının tutukluluk haberini yurtdışında öğrenen çocuk, Gürüz Ailesi’ni de içine alan bu davalardaki en belirgin ortak noktalardan.

Haberin Devamı


ÇEŞME’DE DENİZ KENARINDA


Murat Gürüz:


28 Şubat Soruşturması olduğu zaman annem yine aradı. ‘Polis babanı çağırıyor ifade vermesi için ama merak etme bir şey olmayacak’ dedi. Babam da ‘Merak etme, önemli bir şey değil’ dedi. Gemidelerdi o sırada. Sonra annem yine ağlayarak aradı. Bu sefer babamın tutuklandığını söyledi. Yine apar topar Türkiye’ye gittim. Herkes yine ‘Çıkacak’ diyordu. Amcam çok iyimserdir. ‘Hiç merak etmeyin iki haftaya tekrar Çeşme’de deniz kenarında buluşuruz’ dedi hatta. 9 ay oldu.


Yorum

Sanıkların olaylara gösterdiği ortak tepki. Elbette Çevik Bir’den bahsetmiyorum. Ama hiçbir şeyden haberi olmayan, suçlama konusu toplantılar yapılırken denizde seferde olan subaylar gibi... “Herhalde bir yanlışlık oldu, gider ifade verir, sonra eve dönerim” yanılgısı...

Haberin Devamı


TÜRKİYE HABERİ OKUMUYORUM


Murat Gürüz:

Ben Ergenekon’dan sonra Türk gazetelerini okumayı artık tamamen bıraktım. Türkiye’ye gittiğimde de televizyonları kapattıyorum. Türkiye’yle ilgili sadece annemle Skype üzerinden yaptığımız sohbetlerde bir şey duyuyorum. Onun haricinde BBC, CNN eğer Türkiye’den bahsederse sadece o. İçeride tutulan bazı insanların çocukları bu işe sarıldılar ama benim tepkim tam tersi oldu. İçimden hiçbir şeye bakmak gelmedi. Ben babamı biliyorum. Ve sonuçta gidişiat belli. Pozitif değil. Baktıkça içim kararıyor, ben de hiç bakmıyorum.


Yorum

Burada ailelerin çocukları iki farkı tepki gösteriyor. Ya daha önce ilgisizken babalarının durumundan sonra işe sarılıp davadaki suçlamalara karşı rasyonel bir mücadele içine giriyorlar. Ya da Gürüz Ailesi’nin durumunda olduğu gibi olayları zaten yakın takip ettiklerinden gidişatı aşağı yukarı tahmin edip bir umutsuzluğa kapılıyorlar...

Haberin Devamı


DÖNME NİYETİM KALMADI/images/100/0x0/55ea5a46f018fbb8f87a600c


Murat Gürüz:

Zamanında bende Türkiye’de yaşama düşüncesi de vardı mesela. Amerika’ya gelince alışmak zaman alıyor çünkü. Arkadaşlarım halen Türkiye’de. Ama bu olaylardan sonra artık kesinlikle dönmek gibi bir niyetim de yok. Zaten çifte vatandaşım. Bütün bu işlerden sonra... İnsan çok soğuyor.


Yorum

Babalarının başına gelenlerden sonra da ülkeye yabancılaşıyorlar. Umutsuzluk, terk etme hedefine dönüşüyor. Ve toplumun aynı dünya görüşüne sahip geniş kesimine yayılan yurtdışına gitme fikri, eğer halihazırda yurtdışındaysa yerini dönmeme düşüncesine bırakıyor. Böylece toplumun dönüşümü sadece dünya görüşü değişikliğiyle değil... Hatırı sayılır ölçüde bir zümre için, bildiğiniz en babadan kalma usulle, demografik yer değiştirmeyle sağlanıyor. Rahat hissetmeyen gidiyor. “Buyrun, o zaman sizin olsun” diye...

Haberin Devamı


ZİYARET EDENLERİ AÇIKLAMIYORUZ


Murat Gürüz:


Ben bu işin nereye kadar gideceğini kestiremiyorum ama babam için yurtdışından gelen destek inanılmaz. Amerika’dakiler çok daha rahat dile getiriyorlar bunu. Türkiye’dekiler herhalde korkuyor. Amerikan Büyükelçisi de babamın ismini vererek bu işte ne kadar rahatsız olduklarını söyledi. Artı, bize hem John Kerry’nin hem Hillary Clinton’ın Türkiye’ye geldiklerinde babamın durumundan bahsettikleri haber verildi. Ayrıca babamı hapiste ziyaret edenler de var. Bunlar şimdilik açıklanmasını istemiyorlar. Bu işin nereye varacağına bakıyorlar. Avukat da iddianame açıklanmadan kötü bir etki bırakır diye ‘Bunları açıklamayın’ diyor. Çok prestijli insanlar. Rapor yazanlar da var. Hem Avrupa hem Amerika.


Yorum

Evet, bugün bu davalardan içeride yatanların tek umudu uluslararası baskı. Gazetecisinden askerine hepsi için geçerli bu. Çünkü içeride başka hiçbir mekanizma yok. Ancak destek faslına gelince... İşin bu kısmı Kemal Gürüz’e has bir durum. Çünkü Murat Gürüz’ün dediği gibi özellikle Amerikalılar Gürüz’ün durumunu Gürüz’ü ziyaret edecek kadar yakından izliyorlar. Ve en üst seviyede bunu Türk Hükümeti’ne de ifade ediyorlar. Kerry bunu dile getirmiş midir? Amerikan tarafı bir süre daha bu görüşmeyi kamuoyu önünde dile getirmekten kaçınacaktır. Ama ne kadar süre daha diye soruyorsanız. Çok da uzun süreceğini sanmıyorum. Kemal Gürüz’e yapılan ziyaretlerden üst düzeyde konunun ele alındığı toplantılara bunları yakında açıklamaktan kaçınmayacaklardır. Tıpkı sanıklardan Müyesser Yıldız’a Dışişleri Bakanı Hillary Clinton adına mektup yollamalarında olduğu gibi...


HOW CAN WE HELP YOU


Murat Gürüz:

Bir de en önemlisi gelenler hep kendileri yaklaşıyorlar bize. Biz bir şey söylemiyoruz. Bizim bir çaba sarf etmediğimiz gibi bir görüntü olmasını da istemem ama bizim kendimizi anlatmamıza gerek yok çünkü insanlar kendileri teklif ediyorlar. ‘How can we help you? It is a terrible news’ (Size nasıl yardımcı olabiliriz? Bu korkunç bir haber) diye çok değişik yerlerden gelenler var. Ki babamın bu kendi yarattığı kariyerinin, kişisel bağlantılarının bir sonucu. Bunun babama atfedilen “ben Amerikancıyım” lafıyla da bir ilgisi yok. Kaldı ki öyle bir laf söylemedi tam olarak ama bir vizyondan bahsediyordu orada. Amerika’nın her söylediğinin, yaptığı her işin arkasından gitmek değildi kastettiği...


Yorum

Bir süre önce bir Amerikan Dışişleri yetkilisi ile konuşuyorduk. Bana Ergenekon Davaları için ne düşündüğümü sordu. Ben de “İyi başlayan, Türkiye’nin geçmişte yaşadığı kirli işlerin sorumlularını hedef alan, ama sonra zıvanadan çıkan, Türkiye’de son 10 yıl içinde muktedir hale gelmiş bütün güç odaklarının ayrı ayrı kendi sevmediklerini eklediği bir çuval” dedim. Sokaktaki herkesin Ergenekon’la ilgili bir teorisi var biliyorsunuz. Çıkın sorun size ne olduğunu hemen anlatırlar. Ama Kemal Gürüz’ün tutukluluğu, işte o teorilerin en yumuşak karnı. Çoğunun bildiğini zannettiği düşünceyi çürütecek, hiçbir yere oturtulamayan vaka. Bu açıdan Kemal Gürüz, çuval teorisinin en kristalleşmiş hali.


UMARIM BU KABUS BİTER/images/100/0x0/55ea5a46f018fbb8f87a600e


Murat Gürüz:

En son Bayram’da (Ekim 2012) Adalet Bakanı Sadullah Ergin de ziyaret etti babamı. Hatta çikolata filan getirdi. Ben babamla en son görüştüğümüzde haklı olarak söyleniyordum ama aslında komedi gibi yaklaşacaksın. Türkiye artık öyle. Dünyanın neresinde görülmüş böyle bir şey. İnsanı ağır suçtan hapse koyuyorsun, Adalet Bakanı sonra çikolata getiriyor. Amerika’da bakan gidecek de içerideki bir teröriste çikolata götürecek. Adamı işten atarlar. Ortada bir hınç var. Zamanla insanların içinde birikmiş. Bir öc alma yaşanıyor. Amaç mümkün olduğu kadar işkence çektirmek. Bakanlardan biri demiş ya ‘Binlerce kızın gözyaşı var tabii ki içeride olacak’ diye. Çikolata niye veriyor o zaman! Ben onların da monoblog olduklarını düşünmüyorum. Umarım bu kabus biter. Sadece babam için değil, içeride olan herkes için.



Yorum

Bu davalar, haksızlığa uğradığını düşünen birçok aileye dengesini yitirtti. Kendinizi bu insanların yerine koyun. Suçsuz olduğunuzu düşünüyorsunuz. Zaten ortada sağlam bir suçlama, delil de yok. Ama kimse kulak asmıyor. Kimse dinlemiyor. Yapacak hiçbir şeyiniz yok. Ve olaylar çikolata ikramına varıncaya kadar absürtleşiyor. Nasıl akıllarına mukayet oluyorlar diye düşünüyorum bazen. Cevabı belki de Murat Gürüz’ün söylediklerinde. Komedi gibi yaklaşmakta. Kolay mı? Elbette değil. Hele bunu dışarıdan birinin söylemesi en hafifinden densizlik. Ama Murat Gürüz’le konuşunca... Olayı nasıl karşıladığını, ruh halini dengeli tutabilmek için nasıl davrandığını görünce, paylaşmak istedim.








 

Yazarın son yazıları

# 9 Nisan 2013 İşte Esenboğa'ya inen CIA uçakları
# 4 Nisan 2013 Geçen sene Hillary Ankara’ya tampon bölge de önerdi
# 2 Nisan 2013Erdoğan’a Beyaz Saray’da state dinner
# 28 Mart 2013 Washington’da basın özgürlüğü paneli ve Barış
# 26 Mart 2013 Türkiye ile İsrail kimyasalları konuşmaya başlamıştı
# 22 Mart 2013 İmralı Süreci’nin ilk mağduru Ali Akel ile Nevruz mülakatı


YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN  >>


 

 

Yazarın Tüm Yazıları