Kadınlar neden erotik kitap okur
Konu cinsellik olunca tüm hayatları boyunca susturuluyor kadınlar.Konuşmuyorlar, konuşturmuyorlar
Ayşe Arman’ın Hürriyet Pazar’da yayınlanan Sylvia Day röportajını okumuşsunuzdur. Arman, erotik üçleme ‘Crossfire’ın yazarı Day ile röportaj yapmak için ta Los Angeles’a kadar gitmiş. Neden? Çünkü Day’in kitapları yakında Türkiye’de en çok satanlar listelerinin tepelerini işgal edecek. Tıpkı ‘Grinin 50 Tonu’ gibi... Çünkü Amerikalıların “Mommy porn” dedikleri bu akım Türkiye’yi de bir süre daha sarmaya devam edecek...
Facebook’ta ‘Grinin 50 Tonu’nu okumaya başladığımı yazdığım günü hatırlıyorum da, ne olay olmuştu! En modern dediğim arkadaşlarım bile “Bunu burada yazmaya utanmıyor musun” şeklinde mesajlar atmıştı. Bu kitap sadece Amerika ve İngiltere’de değil, Türkiye’de de en çok satanlar listesinin ilk üç sırasını işgal ediyordu ama kimse okuduğunu itiraf etmek istemiyordu.
ShhhShhh! Kimse duymasın! Kimse bilmesin! “En çok satan kitap ama ben okumadım sen de okumadın!” Bu tıpkı her iki kişiden biri AKP’ye oy vermişken kimsenin AKP’ye oy verdiğini kabul etmemesi gibi… “Birileri yapıyor ama o ben değilim” savunması…
Ama birileri okuyor ki bu kitaplar çok satılanların başında yer alıyor. Ve o birilerinin çoğunu kadınlar oluşturuyor. Peki kadınlar neden erotik kitap okuyor?
Çünkü açlar! Sekse değil, seks düşünmeye, seks konuşmaya ve seks okumaya açlar! Bu açlık yeterince sevişmemekten filan değil. Açlıklarını konuşamamaktan, paylaşamamaktan. Çünkü bu konuları en yakınlarıyla bile konuşamıyor kadınlar. Utanıyorlar. Bırakın konuşmayı içinde seks geçen bir kitap okuduklarını bile itiraf etmekten utanan bir neslin çocukları onlar...
Konuşmuyorlar, konuşturmuyorlar
Şöyle bir düşünün. Konu cinsellik olunca tüm hayatları boyunca susturuluyor kadınlar:
Çocukken: “Sshhh çok ayıp!”
Gençken: “Cinsellik konuşmak için yaşın çok küçük!”
Biraz daha büyüdüğünde: “Bekar kadınlar cinsellik konuşmaz, adın çıkar!”
Evlendiğinde: “Daha çok başındasın, sus!”
Yaşın ilerlediğinde: “Senin yaşındaki bir kadına yakışıyor mu hiç!”
Torun torbaya karıştığında: Eh o zaman da onlar konuşmak istemiyor zaten!
Üstelik onları konuşturmadıkları yetmiyormuş gibi onlarla da konuşmuyorlar. İşte tam da bu yüzden erotik kitaplar yükselişte. Çünkü bu kitaplar toplum baskısı olmadan hissettiklerini söyleyen ve yapan kadınların hayatlarına açılan bir pencere. Çünkü gerçek hayatta tabulaştırdığımız şeylerin bu sayfalarda özgürleştiğini görmek kadınlara heyecan veriyor.
Tüm bu nedenlerden Sylvia Day’in ‘Crossfire’ı da çok satacak, çok okunacak. Ve tam da bu nedenlerden insanlar yine okuduklarını saklayacak ve bu konu hakkında konuşmayacak. Çünkü yine korkacak veya utanacaklar. Ben bile bu satırları yazarken korkuyorum. Ama en yakınlarımın bile eleştireceğini bilsem de yazıyorum. Çünkü cinsellik hakkında konuşmaktan, yazmaktan veya okumaktan utanmamamız gerektiğini düşünüyorum.
Yoksa yanılıyor muyum?
Erkekgiller
Peki erkekler kadınların erotik romanlar okuması hakkında ne düşünüyor? Bu konuyu internette ve kişisel çevremde biraz araştırdım. Uzun lafın kısası erkekler kadınları erotik roman okurken görmek istemiyor. Neden? Bazıları gerçekçi olmayan anlatımlardan etkilenip onlarda bir şeylerin eksik veya yanlış olabileceğini düşünmemizden korkuyor. Bazılarıysa sadece kıskanıyor.
En büyük savunmaları ise “Erotik kitaplar okuyan kadınlar aslında ‘aranıyorum’ mesajını verir”. Yani başka erkekler bizim erotik kitap okuduğumuzu bilirse bu onları bize yazmak için cesaretlendirir.
Bir de erkeklere göre bizim bu kitapları okumamızla onların porno izlemeleri arasında hiçbir fark yok. Biz nasıl onların toplum içinde porno izlemeleri hakkında konuşmalarından utanırsak onlar da bizim erotik kitap okuduğumuzu gösteren davranış ve muhabbetlerin içinde olmamızdan rahatsız oluyor.
Sonuçta ne bu kitapları okurken görünmemizi, ne onlar hakkında konuşmamızı ne de okumamızı istiyorlar. Yani erotik içerikli romanlar otosansürümüzü aşsa da erkekgillerin sansürünü aşamayacak gibi görünüyor.
