Paylaş
Bu konuda hemcinslerimi zor durumda bırakmak istemem ama bu çok konuşma mevzusu maalesef ki kadınların üzerine yapışmış bir etikettir. O kadar ki bilim adamları işi gücü bırakmış “Kadınlar neden adamlardan daha çok konuşur” diye araştırma yapmış. Meğer bir kadın günde ortalama 20 bin kelime kullanırmış. Bir erkek içinse bu rakam ortalama 7 bin civarlarındaymış. Yani kadınlar erkeklere oranla neredeyse üç kat daha fazla konuşuyormuş. Konuyu (çok lazımmış gibi) araştırma gereği duyan Maryland Üniversitesindeki nörobilimciler ve psikologlar, bunun nedeninin Foxp2 adlı bir proteinin kadın beyninde erkeğe oranla %30 daha fazla bulunmasından kaynaklandığını ortaya koymuş.
Şimdi ben bunları alın da kadınların başına vurun diye anlatmıyorum. Zaten keşke erkek çok konuşmaz, kadın çok konuşur olsa ve bu araştırma ile tüm defterler kapansa. Ama maalesef sadece kadınlar değil, bizde erkekler de çok konuşur. (Örnek mi istiyorsunuz o zaman bir taksiye binin. Ben daha 10 metrelik mesafeye o kadar çok cümle sığdırabilen kadın görmedim.)
Buradan isim verip rencide etmek istemem ama çok konuşanlar kendilerini bilmese de etraftaki herkes onları bilir. Onlar odaya girdiğinde atik davranan oradan kaçarak canını kurtarır. Afallayansa işkenceye katlanmak zorunda kalır. Özünde iyi insanlardır. O yüzden kimse “Bir sus ya” diyemez.
Ama dediğim gibi önemli olan kimin çok konuştuğu değil, önemli olan kimin daha boş konuştuğudur. Kadın belki 20 bin kelimeyle kendince önemli ortalama üç ya da beş hikaye anlatıyor olabilir. Ya da adam 7 bin kelimeyle aynı saçma “gol müydü ofsayt mı” muhabbetine takılmış olabilir. Günün sonunda ne kadar konuştuğunuz değil kendinizi ne kadar dinlettiğiniz önemlidir. Ve eğer karşınızdakiler sizi dinlemiyorsa veya dinlemekten kaçıyorsa vakit susma vaktidir…
Erkekgiller
Öncelikle şu konuda anlaşalım, bir erkeğin bir kadını dinlememesi için o kadının illa ki geveze olması gerekemez. Çünkü erkekler için dinlememek genelde doğuştan gelen bir defodur. Daha çocukluktan başlar erkeklerin dinlememe eğilimleri. Önce anne ve babayı dinlemeyerek geliştirirler kendilerini.
Düşünün bir. Kız çocuğuyla erkek çocuğuna aynı ses tonunda ve aynı sayıda “Bunu sakın yapma” diyen anne, genelde kız çocuğunun sözünü dinlediğini görürken erkeğin dinlemediğini görür. Neden? Çünkü erkek daha çocuk yaşta başlar kadını dinliyormuş gibi yapıp dinlememeye. E haliyle de yetişkin olduğunda çoktan profesyonelleşmiştir. İşte o, çocukken ufak ve masum göründükleri için “yaramaz” diye tasvir ettiğimiz erkek çocukları, şimdinin anlayışsız sevgilileri/kocalarıdır.
Bir erkeğin sizi dinlemediğini anlamanın birkaç kolay yolu vardır aslında. Mesela:
• Haftada en az iki kez adını geçirdiğiniz arkadaşınız hakkında yeni bir şey anlatırken birden “o kim” diye soruyorsa…
• Göz teması kurmuyor, siz konuşurken TV’ye, bilgisayara veya telefona bakıyorsa…
• Sürekli aynı kelimelerle (mesela “hı hı”, “evet”, “aynen”, “hadi ya” gibi) sizi onaylıyorsa…
• Ses tonunuzu değiştirmeden alakasız bir şey söylediğinizde (mesela sakince “sonra bir baktım hamileymişim” dediğinizde) şaşırmıyorsa…
• Soru sorduğunuzda cevap veremiyorsa veya daha da kötüsü cevabı evet- hayır olmayan bir sorunuza evet diyorsa bilin ki sizi dinlemiyor demektir.
Erkekgillere bu konudaki önerim, değer verdikleri kadınları dinlemeleri. Çünkü kadınlar, dinlenmedikleri zaman sevilmediklerini düşünürler. Sevilmediklerini düşündüklerinde de maksimum arızayı çıkarırlar. Kadıngillere önerimse az kelimeyle çok şey anlatmaya çalışmaları.
Hem madem dinlemiyorlar boşuna çenemizi yormaya da değmez değil mi?!
E-posta: skirac@hurriyet.com.tr
Twitter: https://twitter.com/sabanur
Paylaş