Oruç tutmayan genci köprüden attılar

Olay pazartesi akşamı Taşköprü mevkiindeki yaya köprüsünde meydana geldi. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde oruç tutan ülkücülerle, oruç  tutmayan sol görüşlü öğrenciler arasında sık sık çıkan tartışma, dışarda kavgaya dönüştü. Akşam saat 21.00 sıralarında Taşköprü yakınındaki yaya köprüsünde 10- 12 kişilik ülkücü grup, aynı bölümde okuyan sol görüşlü 4 öğrenciyle karşılaştı. Gündüz okulda oruç tartışması yapan iki grup arasında kavga çıktı ve kalabalık olan ülkücü grubun elinden kurtulmak için sol görüşlü öğrenciler kaçmaya başladı.

YAKALANAN ÖĞRENCİ NEHRE ATILDI

Sol görüşlü öğrencilerden 3'ü kaçarken, Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Bayram Yağ'ı yakalayan ülkücü grup, onu 4 metre yüseklikten Yeşilırmak Nehri'ne attı. Su seviyesinin 80 santim olduğu ırmakta korkudan baygınlık geçiren Bayram Yağ'ı, arkadaşları kurtardı. Cevdet Aykan Devlet Hastanesi'ne götürülen Bayram Yağ, ayakta tedaviden sonra taburcu edildi.

Kendisini nehre atanlardan tanıdığı 4 kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Bayram Yağ, olayı anlatırken şunları söyledi:

“Ben ve arkadaşlarım oruç tutmadığımız için hedef seçildik. Olay günü okulda yine oruç tartışması oldu. Ben akşam 3 arkadaşımla birlikte Taşköprü yanındaki yaya köprüsünden geçiyorduk. 10-12 kişilik ülkücü grup ellerinde sopalarla üzerimize geldiler. Beni yakaladılar ve köprüden aşağı attılar. bayılmışım. Yardımıma gelen arkadaşlarım beni sudan çıkarıp hastaneye götürdü. Beni atanlardan tanıdıklarımı savcılığa bildirdim.”

Bayram Yağ ile aynı sınıfta okuyan Tuncay sezer de okulda sürekli oruç tartışması yapıldığını söyledi. Sezer, “İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi kantinine ‘12 Kasım'a kadar çay içmek yasaktır’ yazısı asıldı. Dini istimar ederek kavga çıkartılıyor. Ben de okulda saldırıya uğradım” dedi.

"KANTİNDE ORUÇ TUTANLAR TUTMAYANLARA ÇAY İKRAM ETMİŞ"
  �
Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOP) Rektörü Prof. Dr. Zehra Seyfikli, üniversite öğrencisi bir gencin Yeşilırmak'a atılması olayının, oruç tutan öğrencilerin, okulun kantininde oruç tutmayanlara çay ikram etmesi ve dışarıda devam etmesinden kaynaklandığını bildirdi.

Prof. Dr. Seyfikli, ramazan ayında da öğrencilerin mağdur olmaması için okulun kantinini açık tuttuklarını belirterek, dün okulun kantininde oruç tutan öğrencilerin, tutmayan öğrencilere çay ikram etmesiyle tartışmanın başladığını söyledi.

Bunu kendilerine “hakaret” olarak algıladıklarını belirten öğrencilerin, kendilerine çay ısmarlayan diğer grupla bir süre tartıştıklarını ifade eden Rektör Seyfikli, tartışmanın daha sonra gruplar arasında dışarıda da devam ettiğini belirtti.

Şehir merkezinde karşılaşan bu grupların tartışmaları sonucu çıkan olayda, bir öğrencinin Yeşilırmak'a atıldığını belirten Seyfikli, olayla ilgili yaklaşık 10 öğrenci hakkında soruşturma başlattığını, savcılık ve Tokat Valiliği'nden de bu konuyla ilgili yazı beklediklerini söyledi.

Bu arada, Rektör Prof. Dr. Seyfikli, öğrencilerin şikayeti üzerine, oruç tutmayanlar için kantini ikiye bölerek özel bir yer ayıran ve bunu astığı yazıyla da ilan eden İktisat Fakültesi Sekreteri hakkında da soruşturma başlattığını açıkladı.
  �
EMNİYET MÜDÜRÜ ATİLLA ÇINAR
  �
Tokat Emniyet Müdürü Atilla Çınar da konuyla ilgili 2 öğrencinin gözaltına alındığını, bu öğrencilerin, ifadelerinin ardından serbest bırakıldıklarını belirterek, soruşturmanın evrak üzerinden yürütüldüğünü kaydetti.

Çınar, olayın iddia edildiği gibi oruç tutma meselesi yüzünden değil de bir kız öğrenciye çay ısmarlama nedeniyle çıktığını öne sürdü. Bu tip hassas olayların kökeninin istismar edilebileceğini ifade eden Çınar, toplumu bu olaylarda dikkatli olmaya çağırdı.

Yeşilırmak'ın derinliğinin çok düşük olduğuna da dikkati çeken Çınar, suya atıldığını öne süren Yağ'ın da sadece diz kapaklarına kadar ıslak olduğunu söyledi. Çınar, “Olay, oruç tutma meselesi yüzünden değil, gruplar arasındaki başka bir tartışmadan meydana gelmiştir” dedi.

Çınar, çok sayıda öğrencinin eğitim gördüğü üniversitede bu tip küçük olayların yaşanılabileceğini, olayı fazla büyütmemek gerektiğini kaydederek, kentin huzurunun bozulmamasını istedi.