Olağanüstü Din Şurası Ankara'da başladı (3)

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2016 14:18

Olağanüstü Din Şurası Ankara'da başladı (3)

Haberin Devamı

"RABBİM DE MİLLETİM DE BİZİ AFFETSİN"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şayet 17-25 Aralık sonrası aldığımız önlemler olmasaydı, özellikle yargıdaki önlemler olmasaydı bu darbe girişimi muhtemelen TSK içindeki bir grup silahlı teröristin değil polisin, yargının ve diğer bürokrasi unsurlarının da katılımıyla çok daha büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkacaktı. Her şeye rağmen, bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin" dedi.

"O SIRALARDA MESELEYİ KENDİ ARKADAŞLARIMIZA BİLE ANLATMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORDUM"

Erdoğan, "Çok yakından tanıdığım bazı komutanlara yöneltilen suçların gerekçesi beni ikna etmiyordu. Kendilerinden olmayanlara hayat hakkı tanımayan tavırlarından ciddi olarak rahatsızlık duyuyordum. O sıralarda meseleyi kendi arkadaşlarımıza bile anlatmakta güçlük çekiyordum" dedi.

"BU NOKTADAN SONRA ŞÜPHE DÖNEMİ BİTTİ MÜCADELE DÖNEMİ BAŞLADI"

17- 25 Aralık operasyonlarına ilişkin Erdoğan, "17- 25 Aralık darbe girişimi bu hain örgütün gerçek yüzünü tüm çıplaklığı ile ortaya koyduğu bir hamle oldu. Bunu dahi bir çok arkadaşımız ile paylaşmadık. Her şey ortadayken, bu örgütün en başına şahsımı, şema elimize geçti altında Binali Bey, enerji bakanımız, oğlum, birkaç tane işadamı bu örgütün çatısında görülen isimler oldu. Bunu dahi anlatırken birçok arkadaşlarımız yine inanmıyordu. Bunlar böyle bir şeyin içine girmez etmeyin …Hala inanmayanların olduğunu da biliyorum. Bakıyor ama görmüyor olanların da olduğunu da biliyorum. Bu noktadan sonra şüphe dönemi bitti mücadele dönemi başladı. Şayet 17-25 Aralık sonrası aldığımız önlemler olmasaydı, özellikle yargıdaki önlemler olmasaydı bu darbe girişimi muhtemelen TSK içindeki bir grup silahlı teröristin değil polisin, yargının ve diğer bürokrasi unsurlarının da katılımıyla çok daha büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkacaktı" ifadelerini kullandı.

"RABBİM DE MİLLETİM DE BİZİ AFFETSİN"

Erdoğan, "Her şeye rağmen, bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin" dedi.

"BİR YANDAN HESAP SORMA BİR YANDAN DA MUHASEBE YAPMA ZAMANIDIR"

Bir yandan hesap sorma bir yandan da muhasebe yapma zamanı ollduğunu vurgulayan Erdoğan, Hamdolsun bu sıkıntıyı defettik. 15 Temmuz gecesi ne kadar kara başlamışsa sabahı da o derece aydınlık sonuçlanmıştır. Bir yandan hesap sorma bir yandan da muhasebe yapma zamanıdır. Sözde profesör müsveddesi diyor ya, "Millet sokağa çıkmaz." Onlar bu milleti tanımamış. Ama ben milletime inanmıştım. İnandığım için de meydanlara, havalimanlarına davet etmiştim. Fakat Rodos Adası'na giderek değil. Sizlerin içinizde olacağım demiştim.Atatürk Havalimanı'na gittiğimizde aprona on binlerce insanın nasıl yığıldığını görmüştüm. Bu millet büyük bir millet. Örneğini görmüyorum. Darbeler tarihi bu milleti farklı anlatacak" diye konuştu.

"PKK'NIN ELİNDE DOĞRU DÜRÜST SİLAH BİLE YOK"

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bazıları PKK ile mukayese ediyorlar. Ne alakası var. PKK'nın elinde doğru dürüst silah bile yok. Fakat bu FETÖ F-16'lar ile, tanklarla toplarla helikopterlerle kurşun yağdırıyor.

ŞU SAATTEN SONRA PENSİLVANYA'DAKİ ŞARLATANA KULAK VEREN HERKES BAŞINA GELECEKLERİ KABUL ETMİŞ DEMEKTİR

Yeri geldiğinde PKK ile PYD ile de beraberler. Seçimlerde yaşadık. Bunu biliyoruz. Bu salondan ilan ediyorum şu saatten sonra Pensilvanya'daki şarlatanın, terörist başının hezeyanlarına kulak veren herkes başına gelecekleri peşinen kabul etmiş demektir."

"İNTİKAMCI BİR DÜŞÜNCE İLE SÖYLEMİYORUM. GERÇEKTEN PİŞMAN MI OLDULAR?"

Erdoğan, "Bu yapının en önemli özelliği tedbir ve takiyye adı altında iki yüzlüğü sürekli maske ile dolaşmayı, ruhsuzluğu üyelerinin karakteri haline dönüştürmüş olmalarıdır. Affedersiniz, yüzlerine tükürseniz yağmur yağıyor diyecek, aile mahremiyetlerine dahi saygısı olmayan bu insanların sapkın davaları, dinleri haline dönüşmüştür. Dünyadaki tüm sapkınlar, kendi inançlarında samimidir. FETÖ üyelerinin bu yapıya bağlı olmaları onların haklılığı değil itikadı olarak yanlış yolda olduklarını gösterir. Kuran-ı Kerim'de onlarca defa aklımızı kullanmamız emrediliyor. Aklını bir faniye üstelik de ABD'de yaşayan birine ipotek eden bir kişi dönüp kendini sorgulamıyorsa artık onun için yapacak bir şey kalmıştır. Biz ikaz görevimizi yıllarca yerine getirdik. Bundan sonra artık tabanı ibadette bile çekinmeye başlıyorum. Artık orada da ben şüphe ile bakıyorum. Bundan sonra her anlamda mücadele ve hesap sorma dönemidir. Bu yapının mayasında ikiyüzlülük olduğu için pişman olduklarını söyleyenler konusunda ciddi tereddütlerimiz var. Gerçekten pişman mı oldular? İntikamcı bir düşünce ile söylemiyorum. Gerçekten pişman mı oldular? Yoksa içinde bulundukları ihanet şebekesinin alameti farikası haline dönüşen riyakarlık içindeler mi? Anlamakta zorlanıyoruz. Elbette asıl olan beyandır diyeceğiz. Ama hiç kusura bakmasınlar bu tür kişilere karşı gardımızı da sonuna kadar indirmeyeceğiz. Mümin bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Hırsızlık kötüdür. Ama en büyük hırsızlık insanların dinini, inancını çalmaktır" açıklamasında bulundu.

"BUNLARIN FAİLİ MEÇHUL İNFAZLARI VAR. HEPSİ ÇIKIYOR ORTAYA"

FETÖ ile mücadeleye ilişkin Erdoğan, "Bunların faili meçhul infazları var. Hepsi çıkıyor ortaya. Vatandaşına F-16'larla bomba yağdıranlardan başka bir şey beklenebilir mi? TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz bombalandı. Bir hanım kardeşimizin başı vücudundan ayrıldı ve kongre merkezimizin çatısında bulduk. Böyle bir vicdansızlık olur mu? dimimizde yeri var mı? 238 şehit, sıradan bir olay değil. Bir albayımızın vücudu 7 mermi almış o da aynı şekilde bizi düşünmeyin diyor. Bunlar bitmedi diyor. Ordunun içinde çok var diyor. Yanılmayın kendinizi koruyun diyor. Böyle bir millet olduktan sonra bu badireleri de atlatırız. Ülkemizi de bu medeniyet yarışında çok daha iyi noktaya kavuştururuz. Bu yapının vahşet kokan yüzünü görmezden gelenin okul, hizmet diyenin idraki çalışmıyor ya da kalben bunların safındadır. Bu nedenle bütün okullarına el koyduk. Aynı şekilde tüm askeri liseleri kapattık. Bütün liselerden artık harp okullarına girme şansı doğmuştur. Harp okullarının çatısında şimdi Milli Savunma Üniversitesi'ni kurduk. Harp Akademilerini de kaldıracağız. Milli Savunma Üniversitesi, lisans üstü eğitim verecek. Jandarmayı İçişleri Bakanlığı'na bağladık" diye konuştu.

"DOSTLAR GELİR "AMAN GAYRETULLAH'A DOKUNMASIN" DERDİ"

Erdoğan, "17-25 Aralık'tan beri birilerinin dilinde sürekli hep şu olurdu: Dostlar gelirdi aman başbakan olduğumu zamanlarda şimdi de cumhurbaşkanlığı dönemimde aman Gayretullah'a dokunmasın. Asıl 15 Temmuz'da bu katilere masumiyet atfetmek Gayretullah'a dokunur" dedi.

"BATI DARBECİLERİN YANINDA YER ALDI

Batının darbe girişimi sonrasında Türkiye'nin yanında yer almadığını vurgulayan Erdoğan, "Batı bu süreçte hiç bir zaman yanımızda yer almadı. Batı, darbecilerin yanında yer aldı. Darbecilere karşı koyan hükümetin yanında yer aldı. Silahlı Kuvvetlerimiz içerisinde bu alçakların olduğu gibi vatanperver askerlerimiz, komutanlarımız var. Bu mücadelede zaten onlara karşı koymanın en güzel sınavını verdiler" dedi.

  

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!