Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de çocuklar, eğitimlerini ailede alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliğiyle yapılan ‘Aile Yapısı Araştırması’na göre 0-5 yaş aralığındaki çocukların bakım işini yüzde 86 oranında annelerin üstlendiği ortaya çıktı. Annelerin yerini yüzde 7.4 ile en fazla anneanne veya babaanne üstlenirken, bakımın kreşte veya anaokulunda alma oranı yüzde 2.8’lerde kalıyor. Uzmanlarsa, bu dönemin eğitimdeki önemine dikkat çekiyor. Verileri değerlendiren İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişim Programı Öğretim Görevlisi Hakan Yıldız, 0-6 yaş arasında çocuğun sosyal, fiziksel ve duygusal gelişimiyle birlikte öğrenme potansiyelinin hızlı dönemi olduğunu belirtti. Bu dönemde kazanılan davranışların büyük bir kısmının insanın ilerleyen yaşlardaki kişilik yapısı, davranışları ve değer yargılarını önemli ölçüde biçimlendirdiğini vurgulayan Yıldız, “Bu nedenle çocuğun eğitiminin küçük yaşlardan itibaren ciddiye alınması gerekir. Bu noktada okul öncesi eğitim anlayışı devreye giriyor. Okul öncesi eğitim ortamı çocuk için dünyaya açılan yepyeni bir penceredir. Çocukta zekâ gelişiminin önemli bir kısmı 7 yaşına kadar tamamlanıyor. Öğrenme becerisi bu yaşlarda gelişiyor” dedi.
‘Erken çocuklukta ilgi uyandırılmalı’
Okul öncesi eğitimde erken çocukluk döneminde öğrenmeye ilgi uyandırmanın ve yeteneklerin ortaya çıkartılmasının amaçlandığını aktaran Yıldız, şunları söyledi:
“Evde ebeveyn tarafından yetiştirilen çocukların okul öncesi eğitim kurumlarında yer alanlara göre fiziksel anlamda gelişimlerinin daha düşük seviyede, küçük kas gelişimi ile genel el becerilerinin daha zayıf olduğu belirlenmiştir. Duygusal anlamda daha içine kapanıklar. Okul öncesi eğitimdeki oyunlar, etkinliklerle çocuklar kendi yeteneklerini keşfeder, dinlemeyi, iletişim kurmayı ve paylaşmayı öğrenir. Çeşitli sanatsal aktivitelerle çocuk kendini daha rahat ifade eder, hayal gücünü geliştirme fırsatı kazanır. Çocuğun artık ev dışı hayatı başladığı için toplumsallaşmasına katkı sağlar. Okulun ve sınıfın kurallarından hareketle toplumun kurallarının da olduğunu öğrenir. Başka bir ifadeyle çocuklar kendi başlarına birey olmayı öğrenir. Eğitim alan çocuklar ilkokula daha uyumlu oluyor. Aile içindeki bakım ve eğitim tek başına yetmiyor, çocuğun kendi yaşıtlarıyla birlikte olabileceği bir ortam olduğu için okul öncesi eğitim gerekli hale geliyor.”