Güncelleme Tarihi:
Odatv davasının iki tutuklu sanığından biri olan eski Emniyet müdürü Hanefi Avcı’yı, duruşmada kendisi gibi eski Emniyet Müdürü olan meslekten ayrıldıktan sonra avukatlık yapmaya başlayan Emin Arslan savundu. Avcı, “Ben 28 Şubat’a ve Susurluk’a karşı çıktım. Gidip tek ifade veren insanım. Bu yüzden suçlandım. Sabah kalkıp Ergenekoncu mu oldum?” derken davanın diğer tutuklu sanığı Yalçın Küçük de; “Bu iddianamenin çırak polisler tarafından yazıldığından kuşku yoktur”diye konuştu. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Yalçın Küçük ve eski emniyet müdürü Hanefi Avcı ile gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Doğan Yurdakul’un da aralarında bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar da hazır bulundu. Eski Emniyet Müdürü Emin Arslan’ın sanık Hanefi Avcı’nın avukatı olarak ilk kez katıldığı duruşmayı, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ve gazeteci Uğur Dündar da izledi.
AVCI: YARGILANMA SEBEBİM KİTAP
Duruşmada söz alan sanık Hanefi Avcı, bu davada yargılanmasının tek sebebinin yazdığı kitap olduğunu iddia ederek, bu davanın sahte delillerle yürütüldüğünü ifade etti. Bu ülkede kimseye kitap yazdığı için örgüt mensubu suçlamasının yapılmadığını söyleyen Avcı, örgüt mensupları ve liderleri dahi kitap yazdığını ancak buna suçlama getirilmediğini belirtti. Avcı, “Peki kitapta yazdıklarım doğru mu? Başta tepki gösterenler bugün kitaba bir daha baksınlar. Bugün yazılanların doğrulandığı görülüyor. Wikileaks ve Stratfor belgeleriyle, 7 Şubat darbesi denilen durumun ardından konuşulanlarla yazdıklarım doğrulandı. Artık biri çıkıp “Emniyeti cemaate teslim ettik” öbürü “kaç valisi var” diyor. Devrimci Karargah davası için hakkımda tahkikat yapılmaya başlandığı gün, benim, Sabri Uzun’un ve Emin Arslan ve Nedim Şener’in telefon tapeleri deşifre edildi. Bu önceden kurgulanmış bir davadır” dedi.
“ERGENEKONCU MU OLDUM”
Avcı şöyle devam etti: “Ben 28 Şubat’a ve Susurluğa karşı çıktım. Gidip tek ifade veren insanım. Bu yüzden suçlandım” diyen Avcı, Sabah kalkıp Ergenekoncu mu oldum? Devrimci Karargah davasında havan topu atan adam var. Onlara verilen ceza 5 yılla başlıyor. Benim aynı davada ruhsatlı silahıma 6 yıl ceza verildi. Eylem yapan benden daha az ceza alıyor. Örgüt üyesi o davada serbest ben tutukluyum.” Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, “Siz bu davada bir dakika bile tutuklu kalmadınız” dedi. Bunun üzerine Avcı, “O davadan tutukluyum diye buradan tutukluluğumun sayılmaması doğru değil. Ben savcıları eleştirdim bu benim hakkım” diye konuştu.
KÜÇÜK: İDDİANAME ÇIRAK POLİSLER TARAFINDAN YAZILDI
Avcı’nın ardından söz alan ve kürsüye çıkan Yalçın Küçük, hapishanede Işık Koşaner’in istifasını bir gün önceden bildiğini, savcı Zekeriya Öz’ün görevden alınacağını önceden bildiğini ve eski Mahkeme Başkanı Resul Çakır’ın Yargıtay’a gideceğini yine önceden bildiğini belirterek, bu bildiklerini de salonda sanıklara ve avukatlarına doğrulattı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ekinci “Sıra bize geldi galiba” dedi. Küçük de “Sizin için başka bir maruzatım var” demesi üzerine salonda gülüşmeler yaşandı. Davanın iddianamesini savcıların yazmadığını iddia eden Küçük, savcı Cihan Kansız’la ilgili soruşturma istediklerini belirterek, “Bir gün Kansız televizyonlara çıkıp ‘iddianameyi yazmaya başladık” dedi, ama iddianame aynı gün çıktı. Bu iddianamenin çırak polisler tarafından yazıldığından kuşku yoktur” dedi.
Sanık ve avukatların savunma ve tahliye taleplerinin alınmasının ardından mahkeme heyeti ara karar hakkındaki görüşünü almak için duruşma savcısına söz verdi. Duruşma savcısı ise tutuklu bulunan Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük’ün tutukluluk hallerinin devamını, tahliye taleplerinin reddini istedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti talepleri değerlendirmek üzere Odatv davasına ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, Prof. Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı hakkında tahliye kararı verdi. Mahkeme kararının gerekçesinde ise şu ifadelere yer verildi:
“Hanefi Avcı’ya atılı suçun niteliği ile (işbu dava dosyası kapsamında tutukluluğuna ilişkin kararın bugüne kadar fiilen işlem görmemesine karşın) tutuklulukta geçirdiği süre, her iki sanığın başka dosyalardan halen hüküm özlü olarak tutuklu bulunmaları, yine mahkememizce davanın esasına ilişkin bilgisi ve görgüsü olduğuna beyan edilen ve dinlenebilecek tanıkların büyük çoğunluğunun dinlenilmiş, delillerin toplanmış olması, bu aşamadan sonra delillere etki etme ve karartma ihtimallerinin bulunmayışı da dikkate alınarak sanıkların bihakkın tahliyelerine” karar verdi. Tutuklu sanığı kalmayan Odatv davasını 1 Nisan 2014 tarihine erteledi.