Güncelleme Tarihi:
1963-66 yıllarında Ankara’da yatılı olarak Tapu Kadastro Meslek Lisesi’nde okurken bir yıl arkadaşlık yaptığı ve beraber bir yıl boyunca namaza gittikleri Abdullah Öcalan’ı o yıllardan tanıyor. Kendisiyle yollarının okul bittikten sonra ayrıldığını söyleyen İnce, yıllar sonra ilginç bir pişmanlığını şöyle dile getiriyor: “Biz eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’la 1963-66 yıllarında birlikte okuduk. Öcalan bizden küçüktü. Okulumuz yatılıydı, hepimiz yatılı olarak aynı yurtta kalıyorduk. Abdullah Öcalan o zamanlar ufak tefek, ince yapılıydı. Sakin sessiz, içine kapanık bir çocuktu. O da namaz kılarmış. Annesi bir gün okula oğlunu aramaya kara çarşafın içinde gelmişti. Bir gün İnşaat Mühendisi Risale-i Nur talebesi Mustafa Ağabeyimiz (Yeşilyurt) bizi evine ‘Birer bardak çay içer misiniz?’ diye çağırmıştı. Öcalan da bu davete gelmek istedi. Ama ben kendisine ‘Hadi sen okula git’ dedim. Keşke demeseydim. Eğer o gün Mustafa Ağabeyin çayına gelseydi, o da bizim gibi Risale-i Nur talebesi olacaktı. Mustafa Ağabey bize evinde çay içerken Risale-i Nur’u anlatmıştı. Eğer o gün onu, Nurcuların davetine çağırsaydım, Nurcular onu bir daha kimseye kaptırmazlardı. Onu da bizimle birlikte götürmediğim için o gün bugündür vicdan azabı çekiyorum.”