O bana, Hüsamettin de ona fırlattı

Güncelleme Tarihi:

O bana, Hüsamettin de ona fırlattı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2001 00:00


Nuray BABACAN/ANKARA
Haberin Devamı

Başbakan Bülent Ecevit, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısında sabah MGK'da yaşanan olayı bakanlarına anlatırken, ‘‘Cumhurbaşkanı yüzüme Anayasa kitapçığını fırlattı. Hüsamettin bey (Özkan) de ben salondan çıkınca alıp ona doğru fırlatmış’’ dedi. Sezer'in kavga etmeye hazırlıklı geldiğini, önündeki nottan kendisine ve hükümete dönük sözleri okumasıyla ispatlamaya çalışan Ecevit, ‘‘'Siz beni yıpratmak istiyorsunuz' yönünde sözler söyledi. Devlet Denetleme Kurulu'nun devreye sokulmasıyla ilgili basına yaptığım açıklamayı eleştirdi. Denetlemenin denetlemesi mi olur diyorsunuz deyip Anayasayı yüzüme fırlattı. Ben de bunun üzerine toplantıyı terkettim. Daha sonra Hüsamettin bey (Özkan) de bana attığı Anayasayı alıp kendisine atmış.’’ Özkan da Sezer'in Başbakanı bilinçli olarak yıpratmayı hedefleyip toplantıya geldiğini belirterek, ‘‘Önündeki notta her şey planlanmıştı. Sanki Anayasayı ne zaman fırlatacağı bile notta yazılıydı. Çünkü devamlı okuyordu’’ dedi.

YILMAZ: SEZER’İN YAPTIĞI HAKSIZLIK

Bakanlar Kurulu toplantısında ilk değerlendirmeyi MGK toplantısına katılan bakanlar yaptı. MGK'da yaşananları Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu anlattı.

Mesut Yılmaz: Başbakan'a bu konuda destek vermek, siyasi bir sorumluluktur. Yapılan muamele tamamen haksızdır.

Hüsamettin Özkan: Milli Güvenlik Kurulu toplantısında olmaması gereken birşey yaşandı. Cumhurbaşkanı'nın Başbakan'a yönelik üslubu hele hele Anayasayı fırlatır gibi önüne atması kabul edilir gibi değildi. Ben bu davranışın terbiyesizlik olduğunu söyledim. Cumhurbaşkanı gündeme geçilmeden önce 15 dakikalık bir konuşma yaptı. Başbakan bunun üzerine ‘Bitti mi’’ diye sordu. Kendisi ‘‘Hayır bitmedi’’ yanıtını verdi. Eğer kalıp, Cumhurbaşkanı'nı dinleseydik, çok kötü şeyler olacaktı.

Sadettin Tantan: Cumhurbaşkanı'nın birlikte çalışmak için tayin ettiği kişiler pek çok konuda kendisini yanlış yönlendiriyor. Bunların arasında 1402'likler de var. Bu kişilerin yanlış yönlendirmesi oluyor. Hükümetten gönderilen kararnameler onların etkisiyle geri gönderiliyor.

Sabahattin Çakmakoğlu: Cumhurbaşkanı son derece haksız ve tutarsız davranmıştır. Böyle bir konuyu gündeme getirmek için yanlış zemin seçmiştir.

Kavgayı ben değil Özkan başlattı

BÜTÜN açıklamalara karşın akşam 19.30'a kadar sessizliğini sürdüren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ‘‘Krize bir Bakan neden oldu’’ açıklamasını yaptı. Sezer'in kendisinin kaleme aldığı Köşk'ten yapılan açıklama şöyle:

‘‘Bugün yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında gündemin görüşülmesine başlanmasından önce, Sayın Cumhurbaşkanımız; Anayasa'daki güçler ayrılığının önemini vurgulayarak, bu ilkeye göre, yasama, yürütme ve yargı organlarının kendi alanlarında Ulus'a ilişkin egemenliği kullandıklarını, birbirlerinin görev ve yetki alanlarına karışamayacaklarını, güçler ayrılığının devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı uygar bir işbölümü ve işbirliği olduğunu, bu anayasal ilke karşısında yürütme organının yargıya müdahale etmesinin doğru olmadığını vurgulamış; yolsuzlukların önlenmesinde saydam bir devlet yapısı oluşturulması gerektiğini ve bu konuda denetimin önemli bir etmen olduğunu, Anayasa'nın 108. maddesinde Devlet Denetleme Kurulu'na inceleme, araştırma ve denetleme görev ve yetkisinin verildiğini, kendilerinin Kurul'u bu kapsamda görevlendirdiklerini, Türkiye'nin gündemindeki yolsuzluk savlarının üzerine ödün verilmeden, kararlılıkla gidilmesi gerektiğini açıklamışlardır.

BAKAN'IN MÜDAHALESİ SAYGI DIŞI

Bu sırada, toplantı düzenine uymadan, Sayın Başbakan'ı da aşarak araya giren bir Bakan'ın saygı dışı müdahale, söz ve davranışları üzerine Sayın Başbakan ve Bakanlar toplantıyı terketmişlerdir. Bu gerçeğe karşın, Sayın Başbakan'ca yapılan açıklamanın neden olduğu gelişmelerden Sayın Cumhurbaşkanı'nın sorumlu tutulması, en hafif deyişle haksızlıktır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın MGK toplantısı başlamadan yapılan konuşmada kullandıkları üslubu ‘terbiye dışı' biçiminde nitelendirmek, Cumhurbaşkanı'na gösterilmesi gereken asgari nezaketle bağdaşmamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız, devletin başı sıfatıyla devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmek konusunda Anayasa'da yazılı yükümlülüğü yerine getirmek, yolsuzlukla savaşım ve hukuk devletini yaşama geçirmek yönünde, bundan böyle de duyarlılık ve kararlılık içinde olmayı sürdürecektir.’’

Tansiyonu yükselen Sezer korkuttu

MİLLİ Güvenlik Kurulu toplantısında yaşanan kriz, Cumhurbaşkanı Sezer'in tansiyonunun çıkmasına yol açtı. Bu gelişme, Sezer'in yakınları arasında endişe yarattı. Sezer'in İstanbul'daki oğlu da dahil olmak üzere yakınları Köşk'ü arayarak sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Köşk'ten kendilerine ‘‘Endişe edilecek birşey yok’’ mesajı gelince yakınları derin bir nefes aldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!