Güncelleme Tarihi:
Cannes Film Festivali'nde "Altın Palmiye" için yarışan "3 Maymun" filminin genç yeteneği Ahmet Rıfat Şungar, yönetmen Nuri Bilge Ceylan'a attığı tokattan sonra bu rolü aldığını açıkladı. Şungar, "Nuri Bilge Ceylan beni doğaçlama bir sahne çekimi için çağırdı. Doğaçlama çalışması sırasında da benden ufak bir tokat yedi. İki üç gün sonra aradı ve filmde oynayacağımı söyledi" dedi.
Sinema ve dizi filmlerde oynama serüveniniz nasıl başladı? Bir de soyadınız bazen Şungar bazen Sungar diye yazılıyor, doğrusu hangisidir?
Doğrusu "Şungar" dır ama bazen Sungar yazılıyor, 1983, İstanbul Kartal doğumluyum. Babam Büyükada esnafıdır. Oyunculuk ise liseden geliyor. Lisede biz tiyatro yapıyorduk, iki arkadaşımla İstanbul
Devlet Konservatuarı’nı kazandık, geçen sene yani 2007 Mayıs’ında mezun oldum. Konservatuardan mezun olur olmaz Nuri Abi’yle bir görüşmeye çağrıldım. "3 Maymun" filmi 10 aydan fazla bir süre önce çekildi ancak televizyon dizisi daha bir buçuk ay önceki bir olay, yani film gösterime girmediği için herkes beni önce diziyle tanıdı oysa ben daha önce bu filmde oynamıştım.
Filmde oynamanız nasıl gerçekleşti?
Film için herkesten tanıtım alıyorlardı, denk geldi, o gün oradaydım ben de bir tanıtım verdim.
Bu tanıtımdan sonra Nuri Bilge Ceylan beni doğaçlama bir sahne çekimi için çağırdı. Filmde annem rolünü oynayan Hatice Aslan’a tokat attığım sahneyi doğaçlama oynayacaktım. İşte o sahneyi Nuri abiyle karşılıklı oynadık o anne Hacer oldu, ben de filmde olduğu gibi Hacer’in oğlunu oynadım. Doğaçlama çalışması sırasında Nuri Abi benden ufak bir tokat yedi o anı hiç unutamıyorum. İki üç gün sonra aradı ve filmde oynayacağımı söyledi. Tam da mezun olduğum gün telefon açıp "İş oldu" dedi. Sinema’ya ilk adımım böyle başladı. Film bittikten sonra 6-7 ay dinlendim, çünkü mezun olur olmaz çalışmaya başlamıştım, ondan sonra "Hatırla Sevgili" için Tomris hanımla görüşerek anlaştım. Tomris (Giritlioğlu) hanım da filmde oynadığımı bilmiyordu. n Filmde çok iyi bir performans sergiliyorsunuz, filmde mi yoksa dizide mi daha rahat oynuyorsunuz?
Filmde şöyle bir rahatlık var; çok küçük bir ekiptik, dizi daha kalabalık bir ortam olduğu için ilk başta biraz çekindim açıkçası ama ekip o kadar iyi anlaşan bir ekipti ki orada da çok rahattım. Filmde ekibimiz kalabalık değildi, film seti ile dizi ortamı çok farklı, tabii filmin ayrı bir yeri var.
ÇEKİMLER SIRASINDA ÇOK KEYİF ALDIM
Bu iki deneyimden sonra sinema dünyasının kalbinin attığı Cannes’da buldunuz kendinizi, Festival Sarayı’na ekip olarak girdiğinizde neler hissettiniz? Fotoğrafçıların kırmızı halıdaki ısrarlarından rahatsız olmuş gibi bir haliniz vardı. Ekrandan "Bir an önce bitse de salona girsek" diye düşünüyor gibiydiniz...
Doğru söylüyorsunuz çünkü o halimi görenler daha sonra benim için "Acaba kötü bir şey mi oldu, ona birisi birşey mi söyledi" diye düşünmüşler. "Heyecanlı mıydın" diye soranlar da oldu ama inanın garip gelebilir insanlara ama hiç heyecan yaşamadım. Kırmızı halıya gelince çalıştığımız ekiple orada yürümek çok keyifliydi.
İlk kez bir sinema filminde oynadınız, Nuri Bilge Ceylan ile çalışırken zorlandınız mı, çekimler sırasında unutamadığınız bir anınız oldu mu?
İlk hafta teknik çekimlerim vardı. İlk iki üç gün konsantre olamamak gibi sıkıntılarım oldu, senaryo çok açıktı, yarattığı duygu ile çok nadir konuşuyorduk. Nuri Abi’nin öyle bir elektiriği var ki ben çok rahat çalıştım. Çok keyif aldım ve hiç yorulmadım. Temennim Nuri Abi’nin Altın Palmiye almasıdır.
Afişte yalnızca sizin fotoğrafınız var, banliyö treni hızlı giderken pencereden başınızı çıkardığınız fotoğraf özel olarak mı çekildi, nasıl oldu?
Aslında o fotoğraf olarak çekilmedi, filmden bir karedir. Afişte yer alacağımı hiç düşünmemiştim, bu Nuri Abi’nin tercihi.
Muammer Elveren-CANNES |
Peki, bundan sonrası için ne düşüyorsunuz, sizin için sinema mı daha ağırlıklı dizi mi?
Şu anda öyle bir ayırım yapamıyorum. Önüme nasıl teklifler gelir bilemiyorum. Ama tercihim ağırlıklı olarak sinema olur. Ben tiyatro mezunuyum, okuldan mezun olduğum arkadaşlarımla beraber tiyatro yapmak gibi çok büyük bir hevesimiz de var. Mutlaka ve mutlaka bir gün tiyatro yapacağız. Gelecek projeler, zaman ve şartlar ne gösterir hiç bilemiyorum açıkçası.