Güncelleme Tarihi:
MUAMMER ELVEREN MISIR’DAKİ İDAMLAR KENTİ MİNYE’DE / FOTO GALERİ
Mısır’da başkent Kahire’den 250 kilometre uzaklıktaki Minye kenti tam bir güvenlik ablukası altında. Minye yolunda araçlar 70-80 kilometre arayla üç ayrı kontrol noktasından geçiyor. Yerli yabancı herkesin aracı aranıyor. Yabancıysanız pasaport, kimlik, ne için Minye’ye gittiğiniz soruluyor. Turistseniz veya turistik gezi için gideceğinize inandırırsanız ya da nöbeti bitmiş bir görevliyi aracınıza alıp götürürseniz problem yok. Araca alacağınız kişi güvenlik görevlisi olacağı için zaten yakalanırsınız. Gazeteciyseniz ahiret sorularına hazırlanmanız gerekir. Minye’ye 40 kilometre kala kontrol noktasında Büyük bir Nefertiti heykelini görünce aracı durdurup fotoğrafını çekmeye çalışınca makinalı tüfekli bir asker “Çekme….çekme” diye bağırıp bana doğru koşunca makinayı indirip “Tamam…tamam ..heykeli çekecektim” diyerek arabaya koştum. Sonradan çektiğim kareyi incelediğimde Nefertiti heykelinin arka sağında telsizli 2 Jandarma cipi durduğunun farkına vardım. Asker ateş de edebilirdi, ucuz atlatmıştım.
FOTOĞRAF ÇEKMEK YASAK
Resmi binalar polis veya askeri araçları çekmek tamamen yasaklanmış. Yani askeri darbe sırasında yaptığımız askerlerle, tanklarla resim çekme tarihe karışmış, şimdi fotoğraf çekmek artık gözaltına alınma nedeni. Firavun’un yapması gereken işleri yapabilme yetkisi olan ve Firavun’la aynı seviyede bulunan Mısır’ın en güçlü kadınlarından biri olan Nefertiti’nin bir başka dev heykeli ise ‘İdamlar kenti’ Minye’nin girişindeki bulunuyor. Güvenlik kontrolleri dışında şehirdeki kamu binaları, Adliye ve Emniyet Müdürlüğü binası ile önemli kurumlar çelik yelekli polisler ve üzerinde silahlı asker bulunan tanklarla korunuyor. Şehir sivil polis kaynıyor. Sokakta, caddede kafelerde hiç kimse Müslüman Kardeşler’le ilgili tek kelime etmiyor, sorduğunuzda yanınızdan uzaklaşıyor. Kentte fotoğraf makinası ile dolaşmak polise hesap vermek için en basit neden. Gezerken bir heykelin bile fotoğrafı çekildiğinde kişi ‘fotoğraf çekiyorlar’ diyerek ihbar ediliyor. Bu nedenlerle Minye’de çektiğim tüm fotoğraflar ya görevli asker veya polisten izin alarak ki, sadece iki-üç fotoğrafa izin verdiler, diğerleri alelacele araçtan inip çektiğim veya makinayı şoföre verip çektirdiğim fotoğraflardan oluşuyor.
Minye Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Said Yusuf, Mısır’da uluslararası kınamalara neden olan ve İnsan Hakları Örgütlerini ayağa kaldıran toplu yargılamalar sonunda 529 sanığa toplu idam cezası verdikten sonra Müftülük görüşü üzerine idamları 37’ye düşürmüş, 492 kişinin cezasını ise müebbet hapse çevirmişti.
MISIR YARGI TARİHİNDE ÖRNEĞİ YOK
Minye Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği bu cezalarla ilgili sorularımızı yanıtlayan Avukat Dr. Ahmed Samir Nasır şöyle konuştu: “Mısır’da idam cezası kararı iki durumda alınır, idam cezası ya vatana ihanet ya da cinayet suçu’ için veriliyor. İlk mahkemede 2 celse sonunda İdama çarptırılan Müslüman Kardeşler üyesi 529 sanık ‘Minye’deki polis karakolunu yakmak, bir polis Müdür yardımcısını öldürmek ve iki polisi yaralamak’la suçlandı. Müftülük onayından sonra 37 sine idam, diğerlerine müebbet hapis cezası verildi. Peki, 529 sanık nasıl oluyor da hepsi birden 1 kişiyi öldürüp, iki kişiyi yaralaya biliyor? Yani hepsi birden polisin üzerine çullanarak mı cinayet, işledi? 3-5 kişi, hadi 10 kişi yaptı dense bir derece ama bu kadar kişi aynı anda tek bir cinayeti nasıl işleyebilir? Bu nedenle Minye Ağır Ceza Mahkemesinin Müslüman Kardeşler üyelerine verdiği toplu idam kararları Mısır yargı tarihinde örneği olmayan bir hükümdür. Mısır’da yürürlükte olan kanunlara göre, ağırlıklı görüş, bu idam cezalarını temyiz mahkemesinin yüzde 99 oranında bozacağı yönündedir.”
İFADELER TUTMUYORSA ŞÜPHE VARDIR