Güncelleme Tarihi:
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in tüm Avrupa Birliği’ni temsil niteliğinde değerlendirilen ziyareti öncesi Ankara ve Brüksel’den “pazarlık yapmıyoruz” açıklamaları gelse de, sızan bilgiler ve gizlenemeyen sabaha kadar süren öngörüşmeler ortada bir pazarlık olduğunu gösteriyor. Başta Suriyeliler olmak üzere mültecilerin Türkiye üzerinden AB topraklarına geçişini önlemek için Türkiye’ye hem sınır güvenliğini artırmak, hem de mültecilere Suriye sınırı yakınında kamp kurulması için yeni bir fondan 3 milyar Euro aktarılmasının müzakeresi devam etse de, bu konuda bir sıkıntı olması beklenmiyor. Kulislerde asıl meselenin Türk vatandaşlarına vize muafiyeti ile Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecini net hale getirecek kritik fasılların açılmasında düğümlendiği belirtiliyor.
VİZE MUAFİYETİ
Merkel ve AB, vize muafiyeti için Türkiye’nin geri kabul anlaşmasını hayata geçirmesinden sonra vize sorununun kısa sürede çözüleceğini beliriyor, ancak Ankara bu beyanlara güvenmiyor. Başta Kıbrıs olmak üzere birçok konuda verilen sözlerin yerine getirilmemesini unutmayan Ankara, vize muafiyetinin önümüzdeki yıl veya en geç 2017 sonunda yürürlüğe girmesi için bağlayıcı yazılı taahhütte ısrar ediyor.
KRİTİK FASILLAR
Ankara, Türkiye’nin geri dönüşü olmayan tam üyelik süreci açısından kritik öneme sahip, bloke edilmiş, “ekonomik ve parasal politikalar, yargı ve temel haklar, adalet-özgürlük-güvenlik, enerji, dışişleri-güvenlik ve savunma, eğitim ve kültür” başlıklarını taşıyan 6 fasılın müzakereye açılmasını da istiyor. Merkel, Frankfurter Allgemeine gazetesine verdiği demeçte, “Diğer konularda daha fazla vakte ihtiyacımız var” diyerek fasılların hemen açılmasına sıcak bakmadığını ortaya koydu. Ancak Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu da önceki günkü basın toplantısında, “Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki stratejik kararı biz verdik. Şimdi, AB üyeliğimiz, AB’nin vereceği bir stratejik karar. Avrupalı liderler Türkiye’nin ne istediğini 52 yıldır öğrenemedilerse söyleyecek bir şey yok” açıklamasıyla, Ankara’nın taleplerinin bu kez karşılanması gerektiği mesajını verdi.
DİKKAT ÇEKEN CÜMLE
Ankara’daki Batılı kaynaklar Sinirlioğlu’nun özellikle “Eğer AB, Türkiye’yi taktik işbirliği yapılacak bir ülke gibi görürse, bizim de AB ile işbirliğimiz sınırlı olur” sözlerine dikkat çekerek, “Bu sözler Merkel’in ziyaretinden sonuç alınamadığı takdirde, AB’nin önümüzdeki dönemde daha ciddi boyutta mülteci kriziyle karşılaşabileceğini ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulundular.
BEŞ ANA NOKTA
Bir Türk diplomatik kaynak da Hürriyet’e, “Konuşulan taslak kağıtta, 1-Suriye krizi neden kaynaklandı, 2-Sığınmacalıra yardım, 3-Göçün düzenli olması, 4-Külfet paylaşımı, 5-Taleplerin karşılıklı olarak karşılanması gibi beş ana nokta var. AB bu kağıdı çalışarak artık Suriye krizinin kendi kapısına dayandığını, bu nedenle Türkiye’nin birlik için stratejik öneme sahip olduğunu kabul etmiştir” dedi.