Mamak’ın hikayesi

MAMAK Çöplüğü’nde artık elektrik, sebze üretiliyormuş.

Dört binden fazla domates fidesi dikilmiş araziye.

İyi, hoş da...

Mamak Çöplüğü’nün hikayesini bir de bizden dinleyin.

* * *

Doksanlı yılların ikinci yarısı.


Doğu rüzgarı estiğinde, Mamak Çöplüğü’nün ısrarlı, çürük-isli-ağır kokusu sadece o bölgeye değil, Çankaya Köşkü’ne bile ulaşıyor.

Sadece kokusu, Başkent’e yakışmayan utanç abidesi gibi görüntüsü, hijyen sorunu mu?

O dönemde Ümraniye Çöplüğü’nde yaşanan metan gazı faciası henüz taze.

Tam 39 yurttaş hayatını kaybetmiş, ölenlerden 12’sinin cesedi bile bulunamamış.

Ama tipik bir vahşi depolama alanı olan Mamak Çöplüğü konusunda dönemin yetkilileri yine "radyasyonlu çay misali" açıklamalar yapıyor:

"Yok, korkmayın, Mamak patlamaz..."

* * *

İşte o günlerde, tam 10 yıl önce başladı Ankara Hürriyet’in kent kampanyası:

"Mamak Çöplüğü kapatılsın..."

Ve çığ gibi büyüdü.

Mamak Çöplüğü bir anda buluşma yeri oldu sivil toplumun, siyasi partilerin.

Çöplükte bir araya gelen CHP, DSP, DYP, ANAP temsilcileri, kentliler, dernekler, odalar, bir hafta boyunca her gün seslendiler Büyükşehir Belediyesi’ne:

"Çöplüğü kapatın..."

* * *

Ardından Ankara Hürriyet’in çağrısına yabancı misyondan destek geldi.

Amerika, İspanya, Yunanistan, Danimarka, Kanada, Azerbaycan, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Malezya sefireleri buluştu çöplükte.

Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’i, Çevre Bakanı Aytekin’i ziyaret ettiler.

Mamak Çöplüğü sorununun çözülmesi için...

Yani Köşk’e de çıktılar, çöplüğe de indiler.

Yarın devam edeceğim, hikayemize.
Yazarın Tüm Yazıları