Paylaş
Ne var ki şehirlerde bisiklet kültürünü hakim kılmak için en az yol yapmak kadar önemli bir düzine konu var.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bisiklet yollarının yaygınlaştırılmasına yönelik hazırlanan projeleri destekleyeceğini açıkladı.
Açıklamaya göre, Avrupa ve Uzakdoğu’nun birçok ülkesinde olduğu gibi bisiklet yollarına önem verilecek ve bisiklet yolu yapacak belediyelere destek verilecek.
Fosil gazların, hava kirliliğinin, iklim ve sağlıkla ilgili sorunların dünyaya bir tehdit halini aldığı günümüzde bisiklet trafiğine öncelik vermek yerinde olur.
Ancak iş sadece bisiklet yolu yapmakla bitmiyor.
Dahası var.
Şehirde bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak için bisiklet trafiğini ulaşım stratejisinin geneline entegre etmek gerekiyor. Bisikletleri trenlere, metroya ve şehirdeki otobüslere taşıyabilmek, toplu taşımayla birleştirmek gerekiyor. Yhtiyaç olduğunda taksiler bile bisikletleri alabilmeli.
Bunun yanı sıra, bisikletler istasyonlarda ve trafiğin merkezi olan yerlerde güvenli şekilde park edilebilmeli. Sokaklarda, okullarda, işyerlerinde ve konutlarda bisikletler için park yerleri olması şart. Yeni işyerleri ve binalarda bisikletliler için duş ve kabinler yapılmalı.
Trafik güvenliği de en az bunlar kadar önemli.
Bordür taşları ve park etmiş otomobillerce korunan bir bisiklet yolu şebekesi tasarlanmalı. Şehrin kavşaklarında güvenlik sağlanmalı. Kopenhag mesela, bu yolda türlü stratejiler geliştiriyor.
Büyük kavşaklarda mavi asfalttan özel bisiklet yolları ve otomobil sürücülerine bisikletlere dikkat etmelerini hatırlatacak simgeler yer alıyor.
Kavşaklarda aynı zamanda bisikletlere özel ışıklar var. Otomobiller hareket etmeden 6 saniye önce bisikletlere yeşil ışık yakılıyor. Kamyonlar ve otobüslerde bisiklet aynaları olması zorunlu.
Otomobil sürücülerinin özellikle de kavşaklarda bisikletlere dikkat etmeleri konusunda uyarı yapan medya kampanyaları sıklıkla tekrarlanıyor.
Bisiklet trafiğine önem veren şehirler kavşaklardaki görüş mesafesinin hayati öneme sahip olduğunu bilir. Tam da bu nedenle Danimarka’da araçlar kavşaklara en az 10 metre mesafeye park edebiliyor.
Bisiklet yolu yapmak tabii ki önemli. New York’ta 2007-2009 yılları arasında 300 kilometre uzunluğunda yeni bisiklet yolları yapılmıştı. Ama bununla yetinilmemiş, aynı zamanda New York’lulara bisikleti aşılamak için kapsamlı bir program başlatılmıştı. Yaz aylarında bazı sokaklara araçların girmesi yasaklanmış, böylece şehir halkının bisiklete binmesi teşvik edilmişti.
Daha birçok şehir bisiklet kültürünü güçlendirmek için elinden geleni ardına koymuyor. Okullarda bisiklet eğitimleri veriliyor, şirketler ve kurumlar bisikletli çalışan sayılarında birbirleriyle yarışıyor, bilgilendirme kampanyaları, bisiklet haftaları ve araçsız günler düzenleniyor.
Şehir sokaklarını araç trafiğine kapatıp geçici bisiklet sokağına dönüştürmek yıllardır Orta ve Güney Amerika’da popüler bir uygulama. Kolombiya’daki “Ciclovia” programı en bilinenlerden.
Melbourne ve Sidney gibi Avustralya’nın büyük şehirlerinde kapsamlı bisiklet yolu şebekeleri kurmak için yoğun çabalar harcandı. Yeni bisiklet yolları yapılıyor, var olanlar trafikten uzaklaştırılıp bisikletlerin park etmiş arabaların arasında yol aldığı daha güvenli yerlere taşınıyor.
New York’un şehir planlamacıları kenti dünyanın en sürdürülebilir metropollerinden biri yapacak yeni bir trafik planı üzerinde çalışıyor.
Yedi tepeli Ystanbul’da bisiklet trafiğinden söz etmenin mümkün olmayacağını düşüneceksiniz belki.
Gelin görün ki, tepelerden nasibini ziyadesiyle alan San Francisco örneği de var karşımızda. Burada sağlam bir bisiklet kültürü hakim.
Orada oluyorsa Ystanbul’da da olur.
Ama bu sadece bisiklet yoluyla olmaz.
Paylaş