Yazının başlığı “Vitamin, mineral ve bitkisel destekler dahil her türlü doğal destek kullanımında, gittikçe yoğunlaşan sağlık suistimaline dikkat etmek şart!” olabilirdi ama bu uzun bir başlık olurdu.
Eğer “vitamin, mineral ve bitkisel ürünlerin” tümüne birden “besin destekleri” diyebilirsek -ben bu kanaatte değilim- başlığı şöyle de yapabilirdim: “Besin desteklerini kullanırken gaza gelmeyin! Nedeni şu... Yeterli ve dengeli beslenen biriyseniz, sağlıklıysanız, gücünüz, kuvvetiniz, uykunuz, enerjiniz yerindeyse, bazı özel sağlık sorunlarınız yoksa ve de doktorunuz özel bir nedenle “şu besin desteğini kullanmanızda fayda var” dememişse gidip bu destekleri almanız gerekmiyor. HERKESE UYMAZ! Bu durumda aklınıza şöyle bir soru gelebilir: “Bu desteklere ihtiyacımız yoksa satılmalarına neden izin veriliyor?” Bana sorarsanız “bu desteklere ihtiyacımız var” ama bunları sadece ihtiyacımız olduğunda kullanmalıyız. “Eksik kalmayayım” diyerek kullandığımızda sağlığımızın daha güçlü, bedenimizin hastalıklara daha dirençli olduğunu düşünmemeliyiz. Gereksiz yere kullandığımızda bizi hasta bile edebileceklerini unutmamalıyız. Bunların kimi böbrek taşı oluşu-munu kolaylaştırıyor, kimi ishal yapıyor, kimi de saç dökülmesine yol açıyor. Karaciğere, damarlara, kemiklere zarar verenler de yok değil. Hatta bazıları (örneğin demir hapları) hemokromatozis adı verilen bir hastalığa da yol açabiliyor. Çinko destekleri iyi kolesterol HDL’yi azaltabiliyor. C vitamini yüksek dozlarda böbrek ve safra kesesinde sorunlara neden olabiliyor. Yüksek dozda B3 vitamini (Niasin) karaciğerde hasar yapabiliyor. Bu örnekleri daha da çoğaltmamız mümkün. NE YAPMALI? Bu bilgileri okuyunca aklınıza şöyle bir sorunun geleceğine eminim: “Bu desteklerin hiç mi faydası yok?” Bu desteklerin veya özel usullerle hazırlanan probiyotik ürünlerin, bazı bitkisel alkaloidlerin uygun kişiye, uygun dozda ve uygun bir zaman dilimi içinde kullanılmaları halinde faydalı olabileceklerinden hiçbir zaman kuşku duymadım. Ben de bu desteklerden bazılarını hastalarıma öneriyorum. Bunlar faydalı olmasalar probiyotik destekler Amerika’da en çok satan, umclaoba özleri Almanya’da en çok kullanılan destekler olmazdı. Bütün sorun doğru zamanda, doğru kombinasyonlarda, yeterli süre ve dozda, iyi standartlarda üretilmiş bir ürünü uzman tavsiyesi ile kullanmamakta...
Osteoporoz dönemi
B-12 seviyesi düşük olan bir yaşlıya B-12 vermek problemlerini ciddi ölçüde iyileştirebilir. D vitamini düşük birinde D vitamini desteklerini kullanmak, bağışıklığa güç verir. Kolesterol yüksekliği nedeniyle statin kullanan biriyseniz Coenzim Q10 desteği almanız yerinde bir davranıştır. Osteoporoz döneminde bir kadın yeteri kadar kalsiyum kazanamıyorsa ihtiyacı kadar ek kalsiyumu kaliteli desteklerle yerine koymalıdır.
Köpek balığı özleri
Sağlığa yararlı olup olmadıkları konusunda bırakın bilimsel bir desteği, güvenilir herhangi bir bilgi bile olmadığı halde sürekli pompalanan bazı destekler var. Mesela karaciğere yararlı olduğu ya da kan yağlarını dengelediği ileri sürülen “Lipotrofik faktörler” yani “Kolin ve ınositol” bunlardandır. Vitamin B17 olarak tanıtılan Laetrile de şarlatan desteklerden biridir. Bu madde şeftali veya kayısı çekirdeğinden elde ediliyor ve öldürücü olabilen siyanit içeriyor. Hiçbir faydası olmadığı bilinen ve olumlu etkisi konusunda doğru dürüst hiçbir bilgi olmayan köpek balığı kıkırdağı özlerini, sipurilina (büyük bir çeşit yosun) ekstrelerini de bu listeye ilave edebilirsiniz...