Geçen ay 2010’un en çok satan ilk 10 albümü listesini vermiştim.
Liste, 1 Ocak’tan aralık ayının ilk haftasına kadar olan süreyi kapsadığından, satış rakamlarını yazmak için yıl sonunu bekledim. Dün itibariyle kesin satış rakamları belli oldu. Önce listeyi vereyim, analizi aşağıda:
1- Tarkan 355 bin 2- Serdar Ortaç 178 bin 3- Sertab Erener 135 bin 4- Ferhat Göçer 132 bin 5- İbrahim Tatlıses 115 bin 6- Işın Karaca 113 bin 7- Mustafa Ceceli 102 bin 8- Demet Akalın 100 bin 9- Sıla 90 bin 10- Emre Aydın 65 bin
TARKAN: Gerçek başarı sadece Tarkan’ın... Son 6-7 yıldır ilk üç albümün satışı birbirine yakındı. Bu yıl Tarkan en yakın rakibinin iki katı satarak ve 300 binin üzerine çıkan tek isim olarak büyük başarı kazandı. SERDAR-FERHAT: Serdar Ortaç ve Ferhat Göçer’in satışları ilk kez bu yıl 200 binin altına düştü. Buna rağmen ilk 5 içinde yer aldılar. IŞIN: Listenin sürprizi Işın Karaca. Arabesk albümünün 100 binin üzerine çıkacağını kimse tahmin etmiyordu. SERTAB: Tarkan’la birlikte Sertab Erener de tam bir dönüş albümü yaptı. 2010, Sertab’ın geri döndüğü yıl oldu. SILA: Albümü kasım ayında çıkmasına rağmen, 1,5 ayda 90 bin satış yapan Sıla, listenin gizli kahramanı. 2011’e sarkacak satışlarıyla ilk 5’e girecektir aslında. İlk 10’daki tüm albümlerin toplam satışı 1 milyon 385 bin... Korkunç düşük bir rakam. Çok değil, 5 yıl öncesine kadar tek başına 700 bin satan sanatçılar vardı. Bu da sektöre kötü haber. Üstelik rakamlar net satışı da yansıtmıyor. Bandrol alınmış ve halen raflarda olan albümler de bu rakamın içinde. Rakamlar 1 Ocak-31 Aralık 2010 arası satışları kapsıyor ve listede 2010’da piyasaya çıkan albümler yer alıyor. Mesela 2010’un ilk yarısında çok satmasına rağmen, albümü 2009’da çıktığı için Candan Erçetin listede yer almıyor.
Türk dizi sektörü Hollywood’dan iyi
Hıncal Uluç’un dediği gibi; Arda, Messi’den iyiyse eğer, ben de iddia ediyorum ki Türk dizi sektörü Hollywood’dan iyi. Hollywood’un bütçesini ve çalışma koşullarını bizimkilere ver, dünyanın en iyi yapımlarını bizim yönetmenler, kostümcüler çıkarır. Ya da tam tersini yap. Hayran olduğumuz Hollywood’un yapımcılarını, yönetmenlerini buraya getir, “Her hafta şu kadar bütçeyle 100 dakika dizi çekeceksin” de, bakalım aptallaşıp kalmıyorlar mı? “Öyle Bir Geçer Zaman ki” bir dönemi yeniden yaratıyor, “Hanımın Çiftliği” Adana’da şehir kuruyor, “Muhteşem Yüzyıl” Topkapı Sarayı’nı yeniden inşa ediyor, Hollywood oyuncuları bizim filmlerde/dizilerde oynuyor. Dünyada bu işleri yapacak bir elin parmağı kadar ülke televizyonu yok arkadaşlar. Önümüzdeki 10 yıl içinde bu işin en iyisi olacağımıza şüphem yok.
Efes Pilsen’e destek
Tütün ve alkollü içki markalarının satışına yönelik yeni yönetmelik dün itibariyle yürürlüğe girdi. Bu yönetmeliğe göre, spor kulüpleri isim ve tanıtımlarında, alkollü içki markalarını çağrıştıracak isim, logo ve amblem kullanamayacak. Yani artık Efes Pilsen basketbol takımı, Efes Pilsen adını ve logosunu kullanamayacak. 8 aydır tartışılan bir konuydu bu. Anadolu Grubu basketbol şubesini kapatabileceğini bile söylemişti. Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra gerçekten bu yönde bir karar alırlarsa ne olacak? Cevap, geçen hafta Fransa’dan geldi... 50 bin kişilik kasaba takımı Cholet’i lig şampiyonluğuna taşıyan ve Fransa’da “Yılın basketbol adamı” seçilen Erman Kunter, Hürriyet’e verdiği röportajda aynen şunu söyledi: “Türk basketbolu, Efes Pilsen ve Ülker sayesinde ayakta duruyor. Bu yatırımcılar gittiği gün çöküş başlar.” Sadece Erman Kunter değil, spor dünyasında herkes bu görüşte. Ama biz Efes Pilsen’e basketbola katkılarından dolayı teşekkür edeceğimize, önüne sürekli zorluklar çıkarıyoruz. Umarım bu yönetmelikten sonra Anadolu Grubu “Bizden bu kadar” demez ve Erman Kunter’in dediği çıkmaz.