Paylaş
Geçen sezonu milli takım olarak çok başarılı kapadılar ya...
Dünya Kupası elemelerinde bizi çok iyi temsil ettiler ya...
Futbol Federasyonu da ödül olarak milli takımı Amerika’ya ne için yapıldığı belli olmayan bir turneye, daha doğrusu tatile götürdü.
Federasyon Başkanı Mahmut Özgener’in yerinde ben olsaydım bu milli takımı değil Amerika’ya, su içmeye götürmezdim.
İlla bir yere götürülecekse de dünyanın en iyi tesislerine sahip Antalya’ya bile değil Kars’a, Trabzon’a götürürdüm. Ceza niyetine...
Ama federasyon dünya kupasına katılamayan futbolculara bırakın cezayı, ödül veriyor.
Bu futbolcular ne yaptı da Amerika’ya gitmeyi hak ettiler?
Yeni teknik direktör Hiddink’le kaynaşmaymış, sevsinler bulunan kılıfa bak.
Amerika turnesinde İrlanda’yla yapılan son hazırlık maçını izleyeniniz var mı?
İzleyemezsiniz, ben 10 dakika dayanabildim.
Ne saha sahaya benziyor, ne tesis tesise...
Belli ki televizyon kameralarını koyacak yer bile yok, çekim berbat...
Tribünlerin bile olmadığı uyduruk bir antrenman sahasında, dostlar alışverişte görsün misali mahalle maçı oynuyor bizimkiler.
2-0 değil, 20-0 yensen ne olur...
Koskaca milli takımı bu hallere düşürmeye kimin ne hakkı var?
Hürriyet Spor 199 kişinin Amerika’ya gittiğini yazınca, federasyon itiraz etti: 180 kişiymiş kafile...
Ben salı sabahı Paris’e uçarken havaalanında gördüm; hâlâ spor adamları, yazarlar, iş dünyasından isimler, tanımadığım simalar, hocalar öbek öbek Amerika turnesine katılmaya gidiyorlardı.
10 günlük tatilin ikinci yarısına yetişmeye çalışıyorlardı.
Sevgili Mahmut Özgener’e sorsam bu iş için federasyonun cebinden kaç lira çıktığını açıklar mı acaba?
Kötü bir niyetle sormuyorum bunu; bütçe makulse ve giderlerin bir kısmı sponsorlardan karşılandıysa ‘çok başarılı’ milli takımımız tatili uzatıp Dünya Kupası maçlarını da Amerika’dan izleyebilir...
Amerika yerine 2016’ya para harcasaydık...
Bakın bugün 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı hangi ülkenin organize edeceği belli olacak, oylama var...
Büyük bir olasılıkla Türkiye kaybedecek, Fransa kazanacak.
Türkiye tanıtım için çok az para harcadı, 1 milyon 500 bin lira (İngiltere kazanamadığı 2012 için 30 milyon dolar harcamıştı)...
Diyorum ki futbol federasyonu 180 kişiyle 10 gün boyunca tatil yapmak yerine keşke Amerika turnesi bütçesini ve sponsor desteğini 2016 için kullansaydı...
Umarım bugün 2016’yı kazanırız, Mahmut Özgener’in bu yüzden başının ağrımasını hiç istemem...
3D’ne bandım...
Önceki gün Paris’te tarihi bir olaya tanıklık ettim; Eurosport ve Orange Sport ilk kez bir spor karşılaşmasını 3D (üç boyutlu) olarak canlı yayınladılar. Fransa Açık Tenis Turnuvası Roland Garros’ta Venus Williams’ın Parra Santonja ile oynadığı maç, ilk kez uzun soluklu yapılan 3D canlı yayın olarak tarihe geçti. Yayından önce Panasonic, Eurosport ve Orange Sport yetkilileri bir tören düzenledi ve kırmızı bir butona basarak Avrupa’da 3D yayıncılık dönemini resmen başlattılar.
Panasonic yıl sonuna kadar dünyada 1 milyon adet 3D televizyon satmayı planlıyormuş... Biz daha HD’ye geçemeden millet 3D’ye başladı.
İşin detaylarını yarın yazacağım...
Roland Garros izlenimleri
Fransa Açık Tenis Turnuvası Roland Garros’ta önceki gün Venus Williams ve Roger Federer’in maçlarını izledim. Meğer tenis bambaşka bir şeymiş... Roland Garros bambaşka bir dünyaymış... İzlenimlerim bu köşeye sığacak gibi değildi, bugünkü Hürriyet Spor’a yazdım.
Paylaş